Global Konuşmalar: Sonbahara doğru küresel piyasalar ve Türkiye

Dünya Gazetesi youtube kanalında Buse Biçer yönetiminde bir araya gelen Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar, Dünya Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz, Dünya Gazetesi Yazarı Servet Yıldırım, Gazeteci Abdurrahman Yıldırım ve Global Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman “Sonbahara doğru küresel piyasalar ve Türkiye" konuşuldu. 

Global Konuşmalar’da Güngör Uras anılıyor

Usta gazeteciler, Güngör Uras’ın ekonomi basınının gelişimine katkılarını anlattılar. Güngör Uras’ın ekonomiyi anlatmak üzere yarattığı Ayşe Teyze’ye vurgu yapıldı.

Canlı yayından notlar:

Hakan Güldağ: “Bize 37 yıldır aralıksız, bir disiplin içinde yazdı. Esas iş politikada bitiyor. Bizim kur ve faiz sarmalından kurtulmamız lazım. İyimserliklerimiz, kötümserliklerimiz buradan kaynaklanıyor.Kur artışından kaynaklanan zamlar gelecek diye piyasada beklenti oluştu. Her şey zamlanacak diye alışverişini artıranlar oldu.Faiz artırımının gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Zaten faiz arttı. Merkez Bankası piyasayı 11,25’te fonluyor zaten. Her şeye rağmen, belirsizliği yönetebilme kabiliyetimizi kullanarak sorunları aşmamız lazım. Her şeyin cari açıktan kaynaklandığını görmemiz gerekli. Cari açığı azaltacak adımları neden atamıyoruz? Artık beceri sergileyecek günler gelmeli. Fırsatlar iyi değerlendirmeli. Musibetten ders almalıyız. Türkiye, cari açık sorununu mutlaka aşmalı. Gelişen ülkeler cari fazla veren ülkeler. Dünyada tersine örnek yok. Yüksek teknolojili ürün üretmeliyiz.

Servet Yıldırım: Enflasyon, son yıllık ortalamalara göre devam ederse bu yılı 11,39 ile kapatırız. Enflasyon yükselmesi algısı var. Ciddi bir tehdittir bu. Döviz arttığında, içinde ithal girdi olmayan ürünlerin de fiyatları artıyor. Enflasyon artıyor beklentisi her ürünün fiyatını artıyor. Enflasyon dışında ikinci önemli konu işsizlik ve istihdamdır. Yapısal reformların yapılması gerekli. Zaman kaybetmemeliyiz. Dış ticarette hamallık yapmak yerine değeri yüksek ürünlere yönelmeliyiz.

Mehmet Kutman: Döviz, işsizlik ve istihdam verilerine baktığımızda, bu gelişmeler, temkinli olmayı gerektiriyor.  Bir acı reçete uygulanması lazım. Turizm geliri düştü, ihracat düştü. Acı reçetenin tam zamanı. Bu arada yapısal değişiklikler yapılmalı. Naturelgaz’da Eylül’ün ikinci yarısında halka arz olur. Halka arza alternatif olarak bir stratejik ortaklık da sözkonusu. Bunu da değerlendiriyoruz.Antalya limanı ile ilgili olarak Ortadoğulu alıcı ile görüşmeler sürüyor. Bu hafta sonuna kadar bu durum belli olur. Yıl sonu dolar kuru tahminim; 7-7,75 civarında olur. Türkiye, maliyeti ne olursa olsun jeopolitik konularda geri adım atmamalı. Güçlü bir ordumuz var.

Vahap Munyar: 2001 kirizden sonra bankalar kanunu çok sert hazırlandı. Şimdi de intikam alırcasına döviz hesabı açılması konusunda vatandaşa sert davranıyor. Vatandaş döviz hesabı açmaktan uzaklaştırılmaya çalışıyor. İşin maliyeti artırılıyor. Ama vatandaş buna rağmen dövizden kaçmıyor ve DTH’ler artıyor. Türkiye, bilgisayar cihazları ihracatında sıfır noktadayız. Yunanistan dahil çok sayıdaki ülke yüksek rakamlara ulaşmışken Türkiye’nin durumu bu.

Abdurrahman Yıldırım: Merkez Bankası’nın ekonomi yönetiminde öneminin azaldığını düşünüyorum. Öteki kurumlarının da önemi azaldı. Kişilerin tutumları önemli oldu. Ekonomiye güven azaldı. Güvenin artırılması ihtiyacı bile duyulmuyor. Sorunlar artıyor.  Çoklu jeopolitik risklerle karşı karşıyayız.Ekonomilerin pandemi dolayısıyla normalleşmesi zor. Pandemide ikinci dalga gelmese de normale dönmesi uzun zaman alacak. Ekonomi çok önemli risklerle karşı karşıya.

Şeref Oğuz: Türkiye ilk kez üçüz bir açık ile karşı karşıya. Bütçe açığı, cari açık. Tasarruf açığı. Bu çapraz ateşte gerçekten temkin ve tedbir gerekli.Türkiye’nin ihracat ve turizmde beklenen rakamlara ulaşamaması, borç ihtiyacını doğuruyor. Her şeyden önce krizin kriz olduğu kabul edilmeli. Reçete aranacaksa, hastalık kabullenilmeli.