Endeksin yönünü acemiler belirleyecek
Bir yanda artan faizler, alternatif piyasalardan gelen yatırımcıların aklını çelerken diğer yandan bitmeyen savaş gündemi borsada beklenen realizasyonu beraberinde getirdi. Şimdi yatırımcı için kritik bir karar verme noktasına gelindi. Yatırımcı çıkışı sürerse endeksin sonraki durağı ne olur? Yılbaşından bu yana elde edilen kâr piyasada bırakılmalı mı?
Haber Merkezi |Serap SÜRMELİ
Borsa, kısa sayılabilecek bir sürede 5 milyon yeni yatırımcıyla tanıştı. Bunların 2.2 milyonu 15-29 yaşları arasında ve portföylerindeki birikim 3 milyar doları aştı. Bu yeni yatırımcı grubu borsayı ‘al-tut’dan ziyade tam bir tüccar piyasası gibi işletiyor. Borsada hızlı karların tahtı sallanırken bu acemi yatırımcıların bir sonraki hamlesi herkesi düşündürüyor.
Borsa acemi yatırımcılar için ürkütücü bir yer olabilir. Ancak şimdi roller biraz değişmişe benziyor. Borsa, kısa sayılabilecek bir sürede 5 milyon yeni yatırımcıyla tanıştı. Bunların 2.2 milyonu 15-29 yaşları arasında ve portföylerindeki birikim 3 milyar doları aştı. Bu yeni yatırımcı grubu borsayı ‘al-tut’dan ziyade tam bir tüccar piyasası gibi işletiyor. Boğa zamanları işlem yapmak kolaydır, birkaç küçük düzeltme dışında prim yapmaya devam eden bir yatırım alanı sunar. Yeni kuşak yatırımcılar şimdiye kadar kazanarak yollarına devam ettiklerinden bir tehdit oluşturmadı. Ancak jeopolitik riskler ve haber akışı teknik yorgunluk alanına giren endeksi hırpalamaya başladı ve bu yeni yatırımcı grubu elde ettikleri kârı piyasaya kaptırmak niyetinde değil. Önlerinde iki yol var. Ellerindeki küçük birikimleri tamamen kaybetme riskini nispeten daha kolay göze alabilir ve halka arz fırsatlarını kollayabilirler. Ya da zincirleme bir satış trendini başlatabilirler. İkinci olasılık artık büyükleri de tedirgin etmeye başladı.
UZMAN GÖRÜŞLERİ
AHLATCI YATIRIM GENEL MÜDÜR YARDIMCISI TONGUÇ ERBAŞ:
YATIRIMCILAR KÂRINI PİYASAYA BIRAKMAK İSTEMEYECEKLER
Borçlanma maliyetlerinin yüksek olduğu ve finansmana erişimin kısıtlandığı bu dönemde birbiri ardına gelen halka arzlara şahit olduk. SPK’nın halka arz fırsatlarının yurt içi yatırımcılara eşit olarak dağıtılmasını düzenleyen yeni kararıyla birlikte yatırımcı sayısında da önemli miktarda artış söz konusu.
Son veriler, yurt içinde yatırımcı sayısının 7 milyonu geçtiği yönünde. Ve büyük kısmı 10 bin TL altı bakiyelere sahip küçük yatırımcılardan oluşuyor. Bu yeni yatırımcı grubu borsayı ‘al-tut’dan ziyade tam bir tüccar piyasası gibi işletiyor. Yeni gelirler elde etmek belki de günlük masraflarını karşılamak için cazip buluyor. Seçimlerin ardından başlayan ve neredeyse soluksuz bir şekilde kendi zirvesini tazeleyen endeksten önemli ölçüde yararlandılar. Yıl sonu beklentilerin yukarı doğru revize edilip, endeks tahminlerinin 10 bine doğru çekildiği sırada, Orta Doğu’dan gelen haber akışı tedirginliği artırıp, risk iştahını azalttı. Bunun bir çıktısı olarak BIST- 100’de kayıpların derinleştiğini görüyoruz.
Bizim özellikle takip ettiğimiz bir 8.000 puan seviyesi var ki; bu seviyenin altında fiyatlamaların anlık test edilmesinin haricinde günlere yayılması ve tepki alımlarının yetersiz kalması halinde satış eğiliminin devam ettiğini görebiliriz.
Bu olduğunda, seçim döneminde oyunda kalan ve uygun seviyelerden endekse dâhil olan yatırımcılar elde ettikleri kârı piyasaya bırakmak istemeyecektir. Jeopolitik riskler altında öne çıkan alternatif yatırım araçlarını tercih edebilirler. Sonradan oyuna dâhil olan yeni yatırımcı grubunun ise önünde iki seçenek beliriyor. Yeni halka arzların bir haftayı aşan tavan fiyatlamaları küçük yatırımcıyı hâlâ cezbediyor. Bu yatırımcıların sermayelerinin tamamını kaybetme riskini almaları nispeten daha kolay ve risk iştahı onları oyunda tutabilir. Ancak, geri çekilmeler orta ve büyük ölçekli yatırımcılarda çıkışları beraberinde getirebilir ve kolayca ‘bekle gör’ stratejisine dönülebilir.
PSİKOLOJİK DESTEK SEVİYESİ
7.500 Endekste yeni seviyeler için öne çıkan olumsuz senaryoyu şöyle anlatabiliriz: Geçtiğimiz hafta boyunca seçim sonrası trendin bozulduğuna şahit olduk. Hali hazırda 8.000 puan seviyesinin altına doğru sarkmalar görüyoruz. Endekste olası düzeltmeler sonrası yatırımcı çıkışları, buna bağlı olarak azalan işlem hacimleri ile birlikte kademeli geri çekilmeler gözleyebiliriz. Öncelikle geri çekilmeler 8.000 puan seviyesi altında kalıcı olacak mı bunu takip edeceğiz. Diğer yandan 50 günlük üssel ortalama - yazının kaleme alındığı sıralarda 7.850 puan seviyesinde yer alıyordu- kısa vadeli geri çekilmelerde ilk destek bölgesi olarak izlenebilir. Aşağı yönlü fiyatlamanın devam etmesi halinde alt bollinger bandı 7.750 puan seviyesi ile Fibonacci 23.6 düzeltmesine yakın olan 7.600 puan seviyesi test edilip bu seviyeler arasında belki de birkaç güne yayılan kapanışlar görebiliriz. Sonrasında ise 7.500 puan psikolojik destek seviyesi ile 7.000 puan seviyesinin arasında bir seyir takip edilebilir. Ancak bu denli sert geri çekilmelerin yaşanması ihtimalini güçlü görmüyoruz ve endeksin genel olarak 7.500- 8.500 puan arasında bir denge arayacağını tahmin ediyoruz.
ETKİLENECEK SEKTÖRLER VE HİSSELER
Sektör tarafında ise jeopolitik risklerin arttığı dönemlerde özellikle havayolu ve turizmkonaklama sektörlerinin hisse senedi fiyatlarında düşüşler meydana gelebiliyor. İsrail’in ağırlıklı olarak yüksek teknoloji ihraç eder konumu teknoloji tarafında da dalgalanmalara neden olabilir. İkili ticaret, jeopolitik risklerden etkilenen bir diğer alandır. Emtia tarafında demir ve bakır gibi metallerin fiyatları üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Ancak daha önemlisi İsrail’in Türkiye’nin demir-çelik ihracatında önemli bir paya sahip olması ve arz talep dengesinin bozulması fiyatlara ve şirket karlılıklarına etki edebilir. Öte yandan artan dolar talebiyle beraber kurda yukarı yönlü beklentiler hâkim. Kurdaki artışın hedge mekanizması iyi çalışmayan şirketler üzerinde bir baskı oluşturması muhtemeldir. Tam tersi, hedge mekanizmasını doğru işleten Ford Otosan gibi şirketlerin hisselerini de öne çıkaracaktır. Piyasa dalgalanmalarına karşı yatırımcıyı güvende tutacağını umduğumuz hisseleri, holding tarafında Alarko Grubu, savunma sanayinde Aselsan, gıda ve perakende tarafında Migros, enerji tarafında Enerjisa ve madencilik tarafında Koza Altın olarak sıralayabilirim.
GEDİK YATIRIM/YATIRIM DANIŞMANLIĞI MÜDÜR YARDIMCISI EDA KARADAĞ:
MODEL PORTFÖYÜMÜZÜ BİR KEZ DAHA GÜNCELLEDİK
Geçtiğimiz 4,5 aylık süreçte endeks yüzde 60’lık bir getiri sağladı. Son zirve 8.562 ile ekim ayının başında test edildi. Sonrasında başlayan ivme kaybı ise yatırımcıları tedirgin ediyor. Bir süredir 8.000 puan üzerinde tutunuyor olması piyasadaki panik satışlarının önüne geçiyordu. Ancak bu hafta izlenen 8.000 puan altına doğru sarkmalar ve kapanışlar, satışların devam etme ihtimalini güçlendirmeye başladı.
BIST-100 endeksi için 7.600 seviyesini önemli bir destek bölgesi olarak takip ediyorum. Geçtiğimiz ayın son haftalarında 7.600 bölgesine doğru gerileyen endekste tepki alımları gelmişti. Bu nedenle son günlerde yaşanan düşüşlerin yeniden 7.600 desteğinde karşılanması önemli olacaktır. Eğer 7.600 puan altına doğru sarkmalar başlarsa bu durumda endeksteki ivme kaybının daha da derinleşmesini bekleyebiliriz.
İşlem hacimlerinde 200 milyar TL’ye varan seviyelere ulaştık. Bir süre 150 milyar TL’nin üzerinde kapanışları takip ettik. Ancak, jeopolitik risklerdeki artış ve kısa vadeli belirsizlikler, endekste görünümü bozdu ve tedirgin olan yatırımcı etkisi işlem hacimlerinde azalmaya yol açtı. BIST-100 endeksi için 7.600 puan altına doğru kapanışların başlamasıyla satışların daha da derinleşmesi beklenirken, bir sonraki destek noktaları ise 7.400 -7.250-7.160 olarak sıralanabilir. Bu destek noktalarından sonra ise 7.000 puanı takip etmek söz konusu olabilir.
Sektör tarafında ise en çok etkilenenleri; finansal kiralama, havacılık, kâğıt, inşaat ve tekstil olarak sıralayabiliriz. Bu sektörlerdeki kayıp, aybaşından bu yana yüzde 10’u aşmış durumda. Bankalarda kayıp yüzde 6’yı aşarken, metal ana sanayinde bu oran yüzde 4’ün üzerinde gerçekleşti. Holdingler tarafında da yüzde 4’e yakın kayıplar meydana geldi. Kazandıranları konuşmak belki daha kestirme bir yol olabilir. Zaman zaman spor, turizm ve ticaret hisselerinin alıcılı olduğu görülüyor. Ancak günlük bazda değerlendirdiğimiz zaman neredeyse tüm sektörlerde kırmızıların hâkimiyeti izleniyor. Üçüncü çeyrek sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte şirket hikâyeleri yeniden ön plana çıkacak, hisse ve sektör ayrışmaları gündeme gelecektir. Son gelişmeleri dikkate alarak model portföyümüzü bu ay bir kez daha güncelledik. Ve enerji, otomotiv, demir-çelik, banka, gıdaperakende, holding ve iletişim sektörlerinden bir sepet oluşturduk. Portföyümüzde yer verdiğimiz hisseleri; Enerjisa, Ford Otosan, Garanti Bankası, Kardemir, Mavi, Migros, Medical Park, Sabancı Holding, Şok Marketler, Tekfen, Turkcell ve Yapı Kredi şeklinde sıralayabilirim.
GALATA MENKUL ARAŞTIRMA MÜDÜRÜ YUSUF KAVAK:
BIST-30 DAHA FAZLA ETKİLENEBİLİR
Mevcut jeopolitik riskler, savaşın İran gibi kritik bölge ülkelerine yayılması gibi hiç istenilmeyen senaryonun gerçekleşmesi ile büyüyecekse; Borsa İstanbul’da da düşüşlerin devamı beklenebilir. Böyle bir durumda da, teknik seviye belirtmek çok da tutarlı sonuç vermeyecektir. Yatırımcıların şu aşamadaki katalizörü; bu riskin büyüyüp büyümeyeceği olmalı. Süreç istenilmeyen bir noktaya sürüklenirse; yatırımcıların bir kısmı borsadan uzaklaşacaktır.
İçinde bulunduğumuz süreçte her ne kadar teknik seviye vermeyi çok uygun bulmasam da, işlem hacminde son haftalarda görülen azalmalar daha da derinleşirse; endeksin ilk hedefi 7.400 seviyesi olabilir. Borsadan çıkış ivmelenirse; bundan en çok etkilenenlerin başında çarpanları şişik hisseler yer alır. Bu kapsamda, ‘’Halka Arz Endeksi’’ ön plana çıkabilir. Yine, yabancı yatırımcılar daha likit olan hisseleri seçtikleri için; BIST-30 şirketleri de böyle bir durumda daha fazla etkilenebilir.
Yatırımcılar ellerindeki hisseleri satarken; spekülatif amaçlı ellerinde tutukları ve kazanç sağladıkları hisseleri ilk sıraya koymak isteyeceklerdir. Buna karşın, yaklaşan bilanço dönemi nedeniyle; iyi beklentiye sahip hisseleri ise ellerinde tutma yolunu seçebilir. Haliyle, bir süre sonra finansalları iyi beklenen şirketler, diğerlerine göre pozitif ayrışabilir.
İNFO YATIRIM ARAŞTIRMA STRATEJİSTİ ÇAĞLAR TOROS:
BİLANÇO ETKİSİYLE KISA VADELİ SÜRPRİZ REKORLAR GELEBİLİR
2021 yıl sonundan itibaren BIST-100 endeksi yaklaşık 4,5 kat artarak neredeyse aralıksız bir yükselişle seyretti. Ancak, jeopolitik gerginlikler, olumsuz haber akışları ve risksiz getirilerdeki dönemsel yukarı yönlü hareketlerle borsadaki para çıkışı hızlandı.
Savaşa dair fiyatlamanın kısa vadeli olduğunu düşünüyoruz. Ve yatırımcılara volatilitesi yüksek, momentumu düşük dönemlerde kredili işlemlerden uzak durmaları gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. 60 günlük hareketli ortalamanın geçtiği 7.700 seviyesini kuvvetli destek olarak görüyoruz. Haftalık bazda grafikte bollinger orta bandının geçtiği 7.200 seviyesini de ön plana çıkarıyor. Fakat bilanço döneminin etkisi ile 8.200 seviyesinin üstünde kalınması durumunda kısa vadeli TL bazlı rekorların olabileceği fikrindeyiz.
ATA YATIRIM GENEL MÜDÜRÜ MEHMET GÖNEN:
DÜŞÜŞ, PORTFÖYLERDE AYARLAMA YAPMAK İÇİN KULLANILMALI
Halka arz performansı düşerse yeni yatırımcıların geliş hızı yavaşlayabilir. Ancak gelişmekte olan ülkelere kıyasla, hane halkı hisse yatırımlarının ihtiyaç duyulan seviyelerin altında olduğunu düşünüyoruz. Yeni halka arzlarla birlikte bu seviyenin henüz normale dönmeye başladığını söyleyebilirim. Finansal deneyim artıyor. Yatırım kuruluşlarının önerileri artık sosyal ağlarda daha fazla yer kaplıyor. Yatırımcıları üzecek miktarlarda bir değer kaybı yaşanacağına inanmıyoruz. Diğer yandan bireysel yatırımcıların yoğun olması nedeniyle borsamızdaki işlem hacimleri dünya standartlarının üzerindedir. Zaman zaman soluklanmalar olabilir; ancak fonlardaki büyüme, algoritmik ticaret ve 10 yıllık aranın ardından gelen yabancı ilgisi bu durumu dengeleyecektir. İşlem hacimleri düşerken bile Türk borsası likiditede hâlâ dünya liderleri arasında yer alıyor. Herhangi bir likidite sorunu yaşayacağımızı da düşünmüyoruz. Ancak son iki yıldır yaşanan boğa piyasasının ardından cirosu, kazancı ve nakit akışı anlatılamaz boyutlara ulaşan hisse senetleri söz konusu. Bir düzeltme sırasında veya durgun olan bir piyasada bu güçlü değerlemeleri sürdürmek zorlaşıyor. Özellikle yatırım kuruluşlarının önerdiği hisse senetleri, genel düşüş veya düzeltmelerin uygun satın alma fırsatları yarattığı durumlarda portföy ayarlaması yapmak için kullanılmalı. Böyle zamanlarda genel olarak perakende sektörünü seviyoruz, kârlı bir sektör, olumsuz koşullarda bile nakit akışı daha az etkileniyor. Özellikle bu sektöre ait hisse senetlerini model portföyümüze dâhil ediyoruz. Ek olarak holding varlıkları da olumsuzluklardan korunur çünkü doğası gereği dengeli bir iş tahsisine sahiptirler.
PHILLIP CAPITAL ARAŞTIRMA MÜDÜRÜ ONURCAN BAL:
YATIRIMCI ÇIKIŞI HIZ KAZANABİLİR
Ekim ayı itibariyle yatırımcı sayısı 8 milyonun üzerine çıkmış durumda. Son yıllarda borsayla tanışan yatırımcıların enfl asyonist dönemin etkisiyle anlamlı bir düzeltme yaşamamış olması endekste geri çekilmelerin yaşandığı dönemlerde panik satışlarını beraberinde getirebiliyor. Aynı zamanda 50 milyar TL’yi bulan kredi hacmi de düzeltmelerde teminat tamamlama çağrılarını ve volatiliteyi artırıyor. Bu hafta 8.000 puan altındaki seviyeleri test eden endekste eylül ayı içerisinde güçlü bir destek olarak çalışan 7.800- 7.600 bölgesi kırılacak olursa panik satışlarının derinleşebileceğini ve yatırımcı çıkışının hız kazanabileceğini değerlendiriyoruz. 7.600 altı kapanışlarda ilk olarak 7.400-7.200 bölgesi içerisinde bir fiyatlama görebiliriz. Hız kazanan yatırımcı çıkışlarıyla bu bölge de kırılacak olursa 7.000-6.500 bölgesine doğru geri çekilmeler söz konuşu olabilir. 7.000 altına olası sarkmalarda endekste ve birçok sektörde iskontonun ciddi ölçüde artış kaydedeceğini ve bu seviyelerde temel görünümü güçlü ve istikrarlı olan şirketlerde orta-uzun vadeli bir bakış açısıyla portföy ağırlığının artırılabileceğini değerlendiriyoruz. Ancak bu noktada BIST-100 dışı ve özellikle son aylarda hızlı yükseliş kaydeden yan hisselerde çok daha sert düzeltmeler yaşanabilir. Temel görünümün yükselişleri desteklemediği ve çarpanlar bazında primli işlem gören hisseler olası bir düzeltme sürecinden en fazla etkilenecek hisseler olacaktır. Özellikle halka arzın ardından sert yükselen hisselere karşı ekstra dikkatli olunmalı. Olumlu finansal beklentilere sahip şirketler daha korunaklı olacaktır. Migros, Bim ve Şok Marketler’in yanı sıra Aselsan, holdingler, sigorta ve aracı kurumları bu listeye alabiliriz.
İNTEGRAL YATIRIM ARAŞTIRMA MÜDÜRÜ SEDA YALÇINKAYA:
KISA VADELİ GÖRÜNÜM HENÜZ ‘SAT’ SİNYALİ VERMİYOR
Kısa vadeli yatırımcılar için 7.880 seviyesi üzerindeki seyrin korunması önemli. Bunun altındaki kapanışlarda endeks 7.400 seviyesine doğru hareket edebilir. Daha da altındaki kapanışlar ise yatırımcıların bir kısmında panik havası yaratabilir. Ancak orta ve uzun vadede kısa vadeli bu dalgalanmaların alım fırsatı yaratabileceğini düşünüyorum.
Şayet, 7.400 seviyesi altındaki kapanışlar hız kazanırsa endekste 22 haftalık ortalama olan 7.000 seviyesine doğru geri çekilme izlenebilir. Bu seviyesinin daha da altında 50 günlük ortalama 5.870 seviyesinden geçiyor. Haftalık periyotta düzeltme marjı daha derin gibi görünüyor. Ancak kısa vadeli teknik görünüm henüz sat sinyali üretmediğinden 7.400 seviyesinin altında kapanış olmaması halinde geri çekilmeler tepkiyle karşılanabilir.
Son dönemde en hızlı yükselen ve temel bir dayanağı olmayan hisseler çıkış senaryosundan en çok etkilenecek şirketlerin başında yer alacaktır. Sektör tarafında ise 3. çeyrek sonuçları bu hafta açıklanmaya başlayacak. Otomotiv ve havacılık sektörleri olumlu beklentileri muhafaza ediyor. Ancak son çeyrekte iç talepteki yavaşlamayla birlikte otomotive dair bazı sinyaller de alabiliriz. Havacılık için en güçlü sezon olan üçüncü çeyrek sonuçlarıyla birlikte Pegasus ve THY ön plana çıkacaktır. Ama en hızlı toparlanmanın Tav Havalimanları’nda olmasını bekliyorum.
Gıda-perakende tarafı enflasyondan beslenmeye ve kârlılığını artırmaya devam edecektir. Bu alanda en iskontolu şirket Şok Marketler, ancak BİM ve nakit üretimini güçlü bir şekilde devam ettiren Migros’u da beğenmeye devam ediyoruz.
Tekstil, genel olarak kötü geçen ilkyarının görünümünde henüz bir değişiklik yaratamasa da bazı şirketlerin kârlılığını artırabildiklerine şahit olabiliriz. Sun Tekstil, Desa, Derimod, Suwen Tekstil ve Yünsa’yı izlemeye devam ediyoruz.
Holdingler net aktif değere göre iskontolu olmaya devam ediyor. Doğan, Koç, Alarko ve Anadolu gruplarından güçlü sonuçlar açıklamasını bekliyoruz.
Sigorta tarafında güçlü prim üretimi muhtemelen kârlılıklara da yansıyacaktır. Çimento sektörü nde hızlı bir yılın etkileri halen devam ediyor. Oyak Çimento, Çimsa ve Akçansa’nın yanı sıra yapı kimyasallarında Kalekim’i takip ediyoruz. Gerileyen Euro-dolar paritesi beyaz eşya tarafını zayıf tutuyor, ancak Vestel Beyaz Eşya’yı izliyoruz.
Petro kimya tarafında toparlanma emareleri gösteren Tüpraş’ı model portföyümüzde tutmaya devam ediyoruz. PETKM’de de daha güçlü bir bilanço gelebileceğini tahmin ediyoruz.
Otomotiv sektöründe Ford Otosan, Tofaş ve Türk Traktör daha korunaklı konumda. Doğuş Otomotiv ise sektör içinde iskontolu işlem görmeye devam ediyor.
İKON MENKUL PORTFÖY ARACILIĞI BİRİM YÖNETİCİSİ DOĞANCAN ÖNCAN:
7.500 ALTI KAPANIŞLAR ZİNCİRLEME SATIŞLARI GETİREBİLİR
BIST-100 teknik yorgunluk bölgesine doğru ilerlerken önce yeni faiz patikasıyla hız kesti, şimdi de jeopolitik risklerin baskısı altında. Bir yandan da enflasyon teması hâkimiyetinde yönünü bulmaya çalışıyor. Enflasyon hızında henüz kayda değer bir azalma yok ve enflasyon güçlü olmaya devam ettiği sürece hisse senedi fiyatlarının düzeltmeler sonrası bile artmaya devam etmesi hâlâ mümkün.
Endekste izlediğimiz iki önemli bölge var. Öncelikle portföyünde hisse senedi bulunduranların 8.400 tekrar aşılmadığı sürece pozisyonlarını artırmaları riskli görünüyor. Bunun için 8.500’ün üstü beklenmeli. Diğeri ise 7.500 seviyesi. Bu seviyenin altında kapanışlar zincirleme satış getirebilir. 7.500’ün kırılması durumunda 4300/8570 rallisinin Fibonacci yüzde 38.2 düzeltmesine denk gelen 6.900 bölgesi gündeme gelebilir.
Olası bir satış dalgasında, gayrimenkul ve üretim rakamları iyi olmasına rağmen artan faiz ortamı sebebiyle otomotiv sektörü tarafında düşüşler görebiliriz.
Bankacılık sektörünün olası satış dalgasından az hasarla çıkabileceğini düşünüyorum. Akbank, İş Bankası ve Yapı Kredi izlenebilir. Gıda perakende ve içecek tarafında BİM, Anadolu Efes ve Şok Marketler’i, enerji tarafında Tüpraş, Astor ve Galata Wind’i takip ediyoruz.
Kurdaki hareket dolayısıyla Mavi, Şişe Cam ve Alarko Holding hisselerini de olası satış dalgasından daha az etkilenecekler arasında sayabiliriz.
DİNAMİK YATIRIM MENKUL DEĞERLER ARAŞTIRMA UZMANI CEYHUN YAVAŞ:
DEFANSİF HİSSELERDE POZİSYON ALMALI
Özellikle 7.900 desteğinin kırılması panik satışları hızlandırabilir ve borsayla yeni tanışmış olan yaklaşık 5 milyon yatırımcının heyecanını kırabilir. Endekste kredili işlemlerin de yoğun olduğunu düşündüğümüzde satışlar derinleşebilir. Bu senaryoda 7.900 seviyesi altındaki haftalık kapanışlarda,7.500 destek seviyesini takip ediyor olacağız.
Jeopolitik risklerin artmasıyla birlikte savunma sektörü pozitif ayrışabilir. Aselsan ve Papilon’un yanı sıra yeni halka arz olmuş SDT Savunma ön plana çıkabilir. Artan enerji fiyatlarındaki seyirle birlikte girdi olarak enerjiyi ve özellikle doğalgazı kullanan enerji şirketleri de jeopolitik risklerden etkilenebilir. Burada Zorlu Enerji, hidroelektrik santralleri bulunan Aksa Enerji ilk akla gelenler arasında yer alıyor.
Buna benzer dönemlerde düzenli temettü ödeyen ve kâr marjlarında büyüme trendini yakalamış defansif hisselerde pozisyon almak makul stratejiler arasında yer alır. Ford Otosan, Tofaş, Şişecam, Tüpraş, Koç Holding, Sabanı Holding’i defansif hisseler arasında sayabiliriz.
ALB MENKUL ARAŞTIRMA ANALİSTİ A. DENİZ YAĞBASAN:
YÜKSEK ÇARPANLARLA FİYATLANMIŞ SEKTÖR VE HİSSELER DİKKAT
Yatırımcı tarafında olası bir çıkış görmemiz büyük oranda borsadan daha yüksek getiri sağlayacak ve daha az riskli bir alternatifin gündeme gelmesine bağlı. Bununla birlikte halka arzlara olan ilginin azalması da etkili olabilir. Endekse baktığımızda 7.400 desteğinin aşağı yönlü kırılması da yatırımcı psikolojisine yön verebilir. Ancak şu da bir gerçek ki, otomobil ve konut gibi geleneksel bazı yatırım araçlarının erişilebilirliğinin azalması ve sınırlı bir performans sunması da birikimleri borsaya yönlendiriyor.
Olası geri çekilmeler hisselerin iskontosu da belirgin şekilde ortaya çıkacaktır. Bu da orta ve uzun vadeli yatırımcıları cezbedeceğinden geri çekilmeleri sınırlı tutar. Şayet yatırımcı sayısında bir düşüş gerçekleşirse halka arzlara ilginin bir miktar azaldığı görülebilir. Yüksek faiz ortamından kaynaklanan alternatif getiri araçlarına yönelim artabilir. Bu durumda öncelikle yeni halka arz olmuş ve tavan serilerinin ardından yüksek çarpanlarla fiyatlanmış sektörlere ve hisselere dikkat etmekte fayda var. Yine yüksek faiz ortamı sebebiyle borçluluğu yüksek olan sınai sektör hisselerini izlemekte önemli. Öte yandan faize hassas gayrimenkul, otomotiv ve beyaz eşya gibi sektörler de talep esnekliği sebebiyle negatif yönde etkilenebilir.