En zenginin mal varlığı, en fakirin yaklaşık 15 katı
HAK-İŞ Konfederasyonu tarafından kurulan HAK-İŞ Akademi, ilk raporunu kamuoyuna tanıttı. “Refahın Adil Paylaşımında Vergi ve Sosyal Politikalar Raporu” başlıklı çalışmada, Türkiye’de gelirin adil dağılımı yanında servetin dağılımındaki bozulmaya da dikkat çekildi.
Mehmet Kaya |MEHMET KAYA / ANKARA
HAK-İŞ Konfederasyonu tarafından kurulan HAK-İŞ Akademi, ilk raporunu kamuoyuna tanıttı. “Refahın Adil Paylaşımında Vergi ve Sosyal Politikalar Raporu” başlıklı çalışmada, Türkiye’de gelirin adil dağılımı yanında servetin dağılımındaki bozulmaya da dikkat çekildi.
Raporun tanıtım toplantısının açılışında konuşan HAKİŞ Başkanı Mahmut Arslan, çalışmanın 1 yıl önce başladığını ve güncel vergi çalışmalarıyla ilişkili olmadığının altını çizdi. Arslan, Türkiye’de olumlu gelişmeler olduğunu, başarı sağlandığını vurgulayarak, “Dışarıdan bakınca Türkiye açısından olumlu, Dünya ile rekabet edecek ülkeden bahsediyoruz. Esas bu çalışmaya iten neden burada başlıyor. Bu veriler olumlu, makroekonomik göstergeler olumlu fakat toplumun geniş kesimlerinde yüksek enflasyonun da ortaya çıkardığı memnuniyetsizlik var. Emekliler, ücretle çalışan, toplu sözleşme düzeni olsun ya da olmasın, dar gelirli gruplar. Bu olumlu gelişmelere rağmen işler iyi gitmesi gerekirken sorun var. Sorun makro rakamlarda değil, bu rakamların oluşturduğu refahın adil dağıtılmasına ihtiyaç var. Çalışma da bunu söylüyor.” dedi.
Fark 2020’de sadece 4 kattı
Çalışmada, gelir dağılımı yönünden gini katsayısındaki bozulmanın yanı sıra, servet bazında analizlere de yer verildi. Bu kapsamda, Merkez Bankası tanımlı mali servete bakıldığında, en yüksek yüzde 20’lik gruptaki kişilerin mali servetinin, en düşük gelir grubundaki yüzde 20’lik grubun mali servetinden 15 kata yakın fazla olduğu, üstelik 2020 başında bu farkın sadece 4 kat olduğuna dikkat çekildi. 2020’den bu yana geçen süreçteki bozulmaya işaret edilerek, bu alanda bir servet vergisi imkanı bulunduğu kaydedildi.
Türkiye’de servetin yarısı en zengin yüzde 10’luk grupta
Yine gini katsayıları açısından, gelir dağılımındaki gini katsayısının 0,44 olmasına karşılık servet dağılımındaki gini katsayısının 0,77’ye ulaştığı vurgulanan çalışmada, Türkiye’deki en zengin yüzde 10’luk grubun, toplam servetin yarısına sahip olduğuna dikkat çekildi. Çalışmada, özellikle orta sınıfın gelirdeki payının gerilemesine de işaret edildi.
Çalışmada, Türkiye’deki gelir bölüşümü sorununda en önemli unsurlardan birinin toplu pazarlıktan yararlanamama olduğuna dikkat çekilerek, bu amaçla örgütlenmenin kolaylaştırılması yanında kapsamlı ve uygulanabilir bir iş güvencesinin sağlanması önerildi.
Çözüm önerileri: Servet vergileri ve diğerleri
Çalışma Türkiye’deki büyümeden sağlanan ilave refah artışı yanında, mevcut kaynak dağıtımının daha adil dağıtılması ve bunun için kullanılabilecek vergi ile sosyal politika araçlarına odaklanıyor. Bu kapsamda en öncelikli unsurlardan biri özellikle mali ve diğer servetlerdeki son dönemde yaşanan bölüşme bozulmasına da bakarak servet vergilerinin tasarlanabileceği vurgulanıyor.