Ekonomi ve Hukuk Buluşmaları: Denizli | İlk buluşmada öneriler masaya yatırıldı
DÜNYA ve Daha İyi Yargı Derneği ortaklığında, Türkiye’nin 22 kentinde düzenlenecek olan 'Ekonomi ve Hukuk Buluşmaları'na ilk ev sahipliğini Denizli yaptı. Üç oturumun gerçekleştiği etkinlikte hukuk ve ekonomi ilişkisi ele alınırken, Daha İyi Yargı Derneği’nin çözüm önerileri konuşuldu.
Haber Merkezi |Osman Nuri BOYACI
Yargı ve hukuk sistemindeki yapısal sorunların çözüm yollarına ilişkin çalışmaları ile tanınan Daha İyi Yargı Derneği ve DÜNYA Gazetesi ortak projede buluştu. Türkiye’nin 22 kentinde düzenlenecek olan “Ekonomi ve Hukuk Buluşmaları” etkinliği dün Denizli’den start aldı.
Merkezefendi Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğe; Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, Güney Ege Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (GESİFED) Başkan Yardımcısı Okan Konyalıoğlu, Denizli Genç İş insanları Derneği (DEGİAD) Başkanı Hakan Urhan, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, Denizli Barosu Başkanı Av. Adnan Demirdöğer katıldı.
Buluşmada, hukukun üstünlüğünün önemine dikkat çekilirken, temel yapısal sorunların giderilmesine yönelik çözüm önerileri paylaşıldı. Daha İyi Yargı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Av. Mehmet Gün ve Daha İyi Yargı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Hande Hançar, A’dan Z’ye Türk Yargı Reformu projesi çerçevesinde Daha İyi Yargı Derneği’nin çözüm önerilerini anlattı.
Üç oturumdan oluşan etkinliğin açılış konuşmasını yapan Daha İyi Yargı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hande Hançar, çalışmalar ve projeler hakkında bilgiler paylaştı.
Hukukun üstünlüğü ve daha iyi bir yargı ile ilgili paydaşlarla bir araya gelip, mutabıklık aramayı önceliklendirdiklerini söyleyen Hançar, “Türkiyenin ileri refah düzeyine ulaşabileceği temel taşın yargının iyileştirilmesi olduğuna inanıyoruz. Bu farkındalıkla ülkemizden ileri gelen hukukçular, farklı disiplinlerden akademisyenler ve iş insanları ve akademisyenlerle 2012 yılından bu yana çalışmalar yürütüyoruz. A'dan Z'ye Türk Yargı Reformu isimli çalışmamızda sizlere sunacağımız Adalet Yüksek Kurumu önerisi de ilk kez bu kitap çerçevesinde önü açılmış bir önerimiz. 9 ana maddede özetlediğimiz bu reform önerilerini kitapta topladık. Türk yargısıyla ilgili sorunlara odaklanmış olmamıza rağmen önerdiğimiz modelin dünya genelinde yargıya olan güveni artırmaya ve hukukun üstünlüğünü korumaya önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.
"Ekonomilerin en önemli teminatı hukukun üstünlüğünü sağlamaktır"
TÜRKONFED Başkan Yardımcısı Reyhan Aktar ise, ekonomi ve demokrasi kavramlarının özellikle içinden geçilen süreçte daha da önemli hale geldiğini belirterek, “Ülkemizin gelecek tablosunu hayal ettiğimiz güzelliğe kavuşturmak için yalnızca tek bir renge, tek bir fırçaya bağlı kalmamalıyız. Bu resmi güzelleştirecek tüm unsurları bir arada düşünmeli, her birini özenle kullanmalıyız. Bu unsurlar arasında toplumsal refaha ulaşmamızı ve sürdürülebilir kalkınmayı yakalamamızı mümkün kılacak olan da şüphesiz gelişmiş bir demokrasi kültürünün güçlendirilmesidir. İstikrar ve güven üzerinde ayakta kalan ekonomilerin en önemli teminatı da bu kültürü egemen kılacak hukukun üstünlüğünü sağlamaktır. Gelişmiş bir ekonomi için gelişmiş bir demokrasiye, güçlü Türkiye hayaline ulaşmak için de yargı bağımsızlığı, başta fikir, ifade, medya özgürlüğü, adil yargılanma hakkı hukuku gibi her şeyden üstün tutacak değerlere ihtiyaç var" diye konuştu.
"Yatırımcı, adil ve güvenilir bir hukuk sistemi ister"
Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan da, sanayide ve genel anlamıyla ekonomide sağlam bir hukuk sistemi olmadan sürdürülebilir bir büyümenin düşünülemeyeceğini söyledi. Yatırımcının güvenli ve stabil bir hukuk sistemi arzuladığına dikkat çeken Doğan, “Yabancı yahut yerli, hiçbir sermayedar, belirsizliğin, kuralsızlığın egemen olduğu bir ekonomide yatırımını, bütçesini riske etmek istemez. Bu gayet makul ve yerinde bir beklentidir. Eğer bir ülkede hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku egemense, aynı nitelikli durumlar neticesinde farklı hukuksal sonuç çıkıyorsa; yatırımcı böyle bir coğrafyada var olmak istemeyecektir. Nitekim, dünyada söz sahibi ekonomilere baktığımızda, hepsinde sağlam, stabil, kişilere ve durumlara göre değişmeyen, adil bir hukuk sistemi mevcuttur” şeklinde konuştu.
"Yargıya güvenen toplumların refah seviyesi artar"
Denizli Barosu Başkanı Av. Adnan Demirdöğer ise Türkiye’de yargı görevini yürütenlerin, kendilerini birey hak ve özgürlüklerinin güvencesi, hukukun herkese eşit uygulandığının garantisi olmaktan ziyade, devletin çıkarlarını koruyucu kişiler olarak görme eğiliminde olduklarını vurguladı. Demirdöğer, “Hukukun üstünlüğü kavramı, devlete tabi olan bir hukukilik olarak algılanmaktadır. Yargıdaki tüm sorunların çözümlenmesi hukukun üstünlüğünü, demokratik yönetimin iyileştirilmesini ve dolayısıyla halkın refah seviyesinin yükseltmesini sağlayacaktır. Hukuka inanan, hakları korunan, yargıya güvenen toplumlarda kişiler dolayısıyla üretime de katkıda bulunacak ve böylelikle ülkelerin refah düzeyi artacaktır. Yargı, kişiler ve kurumlar arasındaki uyuşmazlıkları gidermek, temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmek suretiyle görevini yerine getirmektedir. Diğer yandan da toplumda güveni ve barışı sağlamaktır. Hal böyle iken de demokrasi güçlenmekte, toplumsal verimlilik ve üretkenlik düzeyi olumlu ivme kazanacaktır” dedi.
İş dünyası temsilcileri ekonomi-hukuk ilişkisini değerlendirdi
Açılış konuşmalarının ardından "İş Dünyasının Hukuktan Beklentileri ve Sorunlar" oturumu Dünya Gazetesi yöneticisi Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde yapıldı. Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, GESİFED Başkan Yardımcısı Okan Konyalıoğlu ve DEGİAD Başkanı Hakan Urhan, iş dünyasının yaşadığı sorunların hukuk ve yargı ile ilişkisi ve çözüm önerilerini dile getirdi. Şirket birleşmeleri ve uluslar arası rekabetin de ele alındığı oturumda Türk sanayicisinin krizler ve belirsizliklerle mücadele kaslarının geliştiği, hukukun üstünlüğünün ekonomik gelişmenin temel saç ayaklarından biri olduğu vurgulandı.
"Hukukun üstünlüğü konusunda koca bir kara delik var"
İkinci oturumda ise Daha İyi Yargı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Av. Mehmet Gün ve Yönetim Kurulu Üyesi Av. Hande Hançar, A’dan Z’ye Türk Yargı Reformu çözüm önerilerinin tanıtımını yaptı. Türkiye’nin ekonomiyi etkileyen dış ve iç kaynaklı bir çok kriz yaşadığını söyleyen Av. Mehmet Gün, krizlere hazırlıksız yakalanıldığını, iş dünyasının kriz koşullarında yaşamaya alıştığını belirtti. Dünyada şirketlerin büyümek için güçlerini birleştirdiklerini, ancak Türkiye’de birleşmenin yaratacağı sinerjinin görülmesine rağmen beklenen düzeyde gerçekleşmediğine dikkat çeken Gün, “Dünyada büyük başarı gösteren şirketlerde demokratik yönetim var. Türkiye’de de bunları yapmanın zamanı geldi. Bu noktada iki önemli sorun var. Birincisi hukukun üstünlüğü. Hatalı yönetim kararları alanlar, alması gereken kararlar almayanlar kamu görevlisi olsun siyasi olsun bunlara karşı hukukun üstünlüğünü sağlama konusu. Türkiye’de hukukun üstünlüğü konusunda kocaman bir kara delik var. Bu kara deliğin olduğu yer siyasilerin veya kamu görevlilerinin ihlal, ihmal veya kasıtlı hareketlerinden dolayı hukuka hesap vermiyor olmaları. Teknik olarak vermiyor değiller. Fiili olarak kamu görevlilerine karşı hukuk işlemiyor, amirleri izin vermezse yargı müdahale edemiyor. Bir sürü hukuka aykırı davranışlar burada kalmaya devam ediyor” dedi.
"Adalet Yüksek Kurumu" önerisi
Toplumsal güven için hukukun üstünlüğünün mutlaka sağlanması gerektiğini ifade eden Gün, “Türkiye’de gelecek fırsatlarının yakalanmasında en önemli mesele hukuk güvenliğinin olmaması. Hukukun üstünlüğünü hepimizin damarlarına işletme güvenini bize yargı vermelidir. Bütün demokratik kurumlar gibi yargının da en başta yapması gereken görevi en iyi şekilde yapabilir, verimli çalışır, hesap verebilir ve tam bağımsızlığı hak ediyor olmasıdır. Yargı hizmetlerini reforme ederken kaliteyi mutlaka kuzey yıldızı olarak görmemiz lazım. Bizim önerilerimizin temelinde bu var. Yargıyı meşruiyetine uygun şekilde topluma kaliteli hizmet verir hale getirecek bir öneri. Böyle bir amaca varmak için her kesimi koordine eden bir organ olması lazım merkezde. Bizim önerimizin merkezinde Adalet Yüksek Kurumu oluşturmak var. Bu kurumun bir hukuk şurasıyla desteklenmesi lazım. Keyfine göre değil, attığı her adım, aldığı her kararın yargının teşkilatının idaresi hakkında aldığı her kararın yargı denetimine tabi olması lazım. İkinci önerimiz Adalet Yüksek Mahkemesi diye bir mahkeme olması lazım. Bu çalışmayla Türk yargısı tam reform edilmiş olur ve iyi sonuç doğurmuş olur” şeklinde konuştu.
Moderatörlüğünü Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar’ın yaptığı son oturumda ise Denizli Barosu Başkanı Av. Adnan Demirdöğer, Av. Aysun Nalbant ve DESİAD Başkanı İbrahim Şenel, Daha İyi Yargı Derneği’nin çözüm önerilerini değerlendirdi.