“Ekonomi ailede başlar” yolculuğu 10 yaşında
Türk Ekonomi Bankası'nın Aile Akademisi Projesi 10’uncu yılını bir zirve ile kutladı. TEB Aile Akademisi ile finansal yazarlığın artırılması, tasarruf bilinci oluşturulması ve finansa erişime bu bilinç sayesinde daha kolay ulaşılması sağlanıyor.
Selenay Yağcı |Selenay YAĞCI/İSTANBUL
Türk Ekonomi Bankası’nın (TEB) “Ekonomi ailede başlar” sloganıyla başlattığı ‘Aile Akademisi Projesi, 10’uncu yılını İstanbul’da düzenlediği bir zirve ile kutladı.
TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici’nin açılış konuşmasıyla başlayan zirvede konuşan TEB Perakende Bankacılık Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Direktörü Hayri Telekoğlu, projenin 10 yılını değerlendirdi. Telekoğlu, “Sorumlu bankacılık bilinciyle başladığımız 10 yıllık bir hikaye paylaşacağım” diyerek başladığı sözlerine, “Başladığımızda Dünya Tasarruf Günü 31 Ekim’e odaklanmıştık. Çalışanlarımızla nasıl bir proje yapabiliriz diye düşündük. Dünyada henüz şirketler için pozitif fayda gibi bir anlayış yoktu. Bugün geldiğimiz noktayı o gün hayal bile etmemiştik” şeklinde devam etti. Telekoğlu, “2012 yılında Aile Akademisi’ni hayata geçirdik” diyerek, şunları kaydetti: “İlk başta eğitimlerimizde basit ve temel konular vardı. Bütçe yönetimi, tasarruf, kredi kartlarının doğru kullanımı… 10 yıl içinde çok şey yaşadık. Dünya, pandemi ile bambaşka bir faza geçti. Artık finansal okur yazar olmak çok daha önem kazandı. Biz de eğitimlerimizi yeniledik. TEB Aile Akademisi projesine öncülük ettik Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) da devreye girdi. MEB ile başladığımız projelerde konuyu müfredata alarak milyonlarca çocuğa ulaştık. UNICEF ile de projeler yaptık. Hatta tam sayı 11 milyon öğrenci. Türkiye Belediyeler Birliği ile çalışmalar yaptık. Meslek Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü, Hayat Boyu Öğrenme Müdürlüğü, Boğaziçi Üniversitesi ile çalıştık.”
ŞUBELER SINIFLARA DÖNÜŞTÜ
“Ekonomi ailede başlar” diye yola çıktıklarını anlatan Telekoğlu, “540 çalışanımız formasyon eğitimi alarak finansal okuryazarlık eğitmeni oldu. Şubelerimizi sınıflara dönüştürdük. Amacımız ürün satmak değildi. TEB müşterisi olmayanlara aynı şekilde yaklaştık. Bir anda özel sektörden de kendi çalışanları için finansal okuryazarlık eğitimi talepleri geldi. 350 bin kişiye yüz yüze, finansal okuryazarlık eğitimi verdik” şeklinde konuştu.
Telekoğlu, Aile Sosyal Politika Bakanlığı ile Aile Evi açılışı yaptıklarını da kaydederek, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile 2015’te ‘Bütçemi Yönetebiliyorum’ projesi ile 5 milyon kişiye ulaştıklarını belirtti. 2016’da Meslek Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ile protokolüyle 1,2 milyon öğrenciye ulaştıklarının bilgisini veren Telekoğlu, “Pandemi öncesinde yaptığımız fiziki eğitimleri webinar'lara çevirdik. 2022’ye geldiğimizde 20 milyondan fazla bireye finansal okuryazarlık eğitimi verdik. 2022’de 50’den fazla kurum 30 bine yakın birey eğitim aldı. Yine 2022’de Öğretmen Yerleştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü ile yaptığımız protokolle öğretmenler, ÖBA üzerinden 100 dakikalık videolarla finansal okuryazarlık eğitimi aldı. 2023 yılının sonuna tüm öğretmenlere finansal okuryazarlık eğitimi vereceğiz.”
PANDEMİDE İLK KEZ FATURASINI İNTERNETTEN ÖDEYENLER %38
TEB olarak Türkiye’nin finansal okuryazarlığını ve finansa erişimini 2013 yılından bu yapana yaptıkları çalışmalarla ölçümlediklerini de kaydeden Telekoğlu, şu bilgileri verdi: “Elimizde ciddi bir data oluştu. Finansal Okuryazarlık Endeksi 2020’de 60.8 iken 2022’de 62.1 puana geldi. Endekse göre finansal okuryazarlık kadınla erkek arasında fark görünmüyor. Finansal okuryazar kadınlar 60,8 iken erkekler 63,3. Medeni hale göre finansal okuryazarlığa baktığımızda ise evliler 62,3 bekarlar ise 61,8. Dijital olgunluk verilerine baktığımızda internet üzerinden bankacılık işlemlerini yapmaya kendini yetkin görenlerin oranı yüzde 67. İnternet üzerinden bankacılık işlemlerin pandemi sonrası sıklıkla devam ettirecek olanların oranı yüzde 47. Fatura ödemelerini ilk kez internet üzerinden yapanların oranı yüzde 38. Bankacılık işlemlerini ilk kez internet üzerinden yapanları oranı yüzde 33. Ödül programları tüketicilerin en az önem verdiği konu olarak öne çıkıyor. Bankalarla çalışma gereksinimi son 3 yıldır, bir kredi iki kredi kartı. Mevduat ve yatırım ürünleri ilk beşte yok. Finansa erişim artıyor. Dijital olgunlukta artış oldu.
HASEKİ: ÇEVRE OKURYAZARLIĞI EĞİTİMLERİ 2023’TE BAŞLAYACAK
UNICEF Türkiye Milli Komitesi Genel Müdürü İnci Haseki de toplantıda bir konuşma yaparak, TEB ile birlikte şimdi de iklim değişikliği konusunda çalışmaya başladıklarını duyurdu. Haseki, “İklim değişikliğinin etkilerinden en çok mağdur olan çocuklar. Birincisi yaşları nedeniyle bizlerden çok daha uzun süre bu etkilere maruz kalacaklar. İkincisi beslenmelerinden başlayarak, sağlıklarına, eğitimlere kadar yaşamlarının her alanında etkilenecekler” diyerek, şunları kaydetti: “Belki de bu nedenle iklim eylemlerine dünyanın birçok yerinde çocukların ve gençlerin öncülük yaptığını görüyorsunuz. Ama hepimize görev düşüyor. TEB’in Aile Akademisi programını çevre okuryazarlığı ile zenginleşme kararını destekliyoruz. Proje 2023’te hayata geçecek.”
Leblebici: 10 yılda ekosistem yarattık
Zirvenin açılışında konuşan TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, toplumun finansal sağlığını iyileştirmek, bireylerin finansal bilincini artırmak amacıyla hayata geçirdikleri TEB Aile Akademisi’nin 10’uncu yılını kutladıklarını söyledi. Genel Müdür Leblebici, sözlerine şöyle devam etti: “Bir firma, bir banka düşünün. Bunun teknik taraflarının yanında bir de ruhu olması lazım. ‘Değer kattığı şey nedir’ diye sormamız gerek. Biz bunu kendi aramızda sürekli konuşuyoruz: Bir banka ne yapmalı? Bunu en iyi tanımlayabileceğimiz şey ‘Bir banka; iyi bir banka olmalı’. İyi ne demek? Bankanın müşterilerine, çalışanlarına, hissedarlarına iyiyse bunu tek bir şekilde yapabilir; toplumuna örnek olur ve iyi davranırsa… Bizim konseptimizin içinde topluma iyi ve örnek olabilecek şeyi yapmak var. Dünya sürekli değişiyor. Son yüzyıldır aslında aynı şeyleri konuşuyoruz, ekonomik eşitsizlikler, savaşlar, göçler, eğitimin geri kalması… Bunlara baktığımızda bir bankanın da yapabileceği bir sürü şey var. Çünkü bir banka toplumun her kesimine ulaşabiliyor. Her ilinde olabiliyor. Biz yaklaşık 10 bin çalışanımızla ülkenin her bir tarafına dokunabiliyoruz. Oradan gelen verilerle sorunları biliyoruz.”
SÜRDÜRÜLEBİLİR İŞ YAPMAK İÇİN…
Türkiye’nin bugün en önemli gündemlerinden birinin sürdürülebilirlik olduğunu vurgulayan Leblebici, “TEB olarak sürdürülebilirliğe odaklandık. İlk yaptığımız işlerden birisi de bankanın içinde Sürdürülebilirlik Komitesi kurmak oldu. Bu komite genel anlamda kanunla yapılmış her şeye öncelik tanıyor. Mesela kötü enerji kaynaklarından uzaklaşıp, iyi enerji kaynaklarını finanse etmek. Biz bunu yapıyoruz. Son 10 yılda 350 bin kişiye birebir finansal okuryazarlık eğitimi verdik. Bireysel müşterilerimizde şunu görüyoruz; aslında bir takım şeyleri tam bilmedikleri için ya yeteri kadar tasarruf yapamıyor ya da tasarruflarını iyi değerlendiremiyorlar. Alabilecekleri finansa erişemiyorlar. Aslında bunları öğrenseler daha büyük katma değer yaratacaklar. Biz harekete geçtik, MEB gibi, Türkiye Belediyeler Birliği gibi kurumlarla işbirliği sayesinde bir ekosistem yaratmış durumdayız. Bu ekosistemle erişebileceğimiz kitle sayısını milyonların üzerine çıkartmış durumdayız. Herkes bu ortak hedefe katıldı” ifadelerini kullandı.
Finansal okuryazarlık, dijitalleşme ile finansal sağlık kavramına dönüşüyor
Zirve kapsamında “Yarının Ekonomisinde Finansal Okuryazarlık Paneli” de düzenlendi. DÜNYA Gazetesi Üst Yöneticisi Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Hüseyin Sami Karaca, “Finansal Okuryazarlık ve Finansal Erişim Endeksi’ni açıkladı. Karaca, “2013 yılından beri 18 yaş üstü 1.500 kişiyle yüz yüze anketler gerçekleştiriyoruz. Gözlemimiz finansal okuryazarlığın bu süre içinde artmış olduğu. Mesela bütçe yapanların oranı yüzde 60’tan yüzde 90’lara çıktı. Bankalaştırma oranı yüzde 68 yüzde 85’lere çıktı. Birikim davranışlarına bakıldığında tasarruf yapamayanların oranı yüzde 55. Pandemiyle birlikte 2020’de birikimler eridi. Finansal dijitalleşme ivme kazandı. Bu oran yüzde 20, yüzde 52’ye çıktı. Güzel haber şu ki kadın-erkek arasındaki finansal okuryazarlık makası kapanıyor” Panelde de bir konuşma yapan TEB Perakende Bankacılık Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Direktörü Hayri Telekoğlu, “Finansal okuryazarlık aslında artık finansal sağlığınızı bilmek. Artık insanların dijital okuryazarlığı yüksek olduğundan kendi finansal sağlıklarını ölçüyor. Mobil cihazlarla finansal sağlığınızı görebiliyorsunuz artık yüksek finansal bilgi ya da matematiğe ihtiyaç yok. İlerde cep telefonları herkesin finansal koçu olacak. Telefonlara veri yüklüyorsunuz, o da size bu verileri yorumluyor. Mesele hangi zamanda ev alacağınızla ilgili öngörüleri oradaki uygulamalar paylaşacak. Finansal skorunuzu daha da artıracak” şeklinde konuştu.
ASLANOĞLU: BELİRSİZLİK TASARRUF YERİNE TÜKETİME İTEBİLİYOR
Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Erhan Aslanoğlu, paneldeki konuşmasında finansal okuryazarlığın neden gerekli olduğunu şöyle anlattı: “Ekonomide hanelerin en önemli davranışı talep etmek. Talebimizi harcanabilir gelir ve beklentilerimiz ön plana çıkarıyor. Harcanabilir, vergi sonrası gelirimizle, ya tüketeceğiz ya tasarruf edeceğiz. Ne kadar tüketeceğiz, ne kadar tasarruf edeceğiz… Kurum da olsak, kişi de olsak makro gelecekle ilgili tahmin etmemiz gerekenler var. Finansal okuryazarlığa sahip olmak bu açıdan önemli. Türkiye özelinde yüksek enflasyonist ortamda kararların sağlıklı alınması oldukça zor. Enflasyon belirsizlik yaratır. Bu belirsizlik de tasarruf yerine tüketime itebiliyor. Harcanabilir gelire her zaman sahip değiliz. Bu sebeple harcanabilir gelirimize şu an sahipken almak istiyoruz.” Tüketim eğilimi yüksek kuşağın emeklilik dönemine geçtiğini kaydeden Aslanoğlu, “Gençler minimalist, iklim konusunda daha duyarlı. Evlerim olsun arabalarım olsun demiyor. Paylaşırım diyen bir kuşak. Genç nüfus tüketmiyor, çok çalışmak da istemiyor. Dünyayı görmek istiyor. Yaşlanan nüfusun tasarruf edeceği ülkeler için, dünya için çok önemli olacak” değerlendirmesini yaptı.
ŞAFAK: KENDİ YAŞLILIK FONUNUZU KURUN
Gazeteci, Yazar Aslı Şafak, “Enflasyonla birlikte değişik eğilimler görmeye başladık. Nasılsa önümüzdeki yıl/ay fiyatı yükselecek diye daha bozulmadan eskiyen eşyaların yerine yenileri alınıyor. Tasarrufun tanımı değişiyor. Geçen yıl talep enflasyonu görmeye başladık” diyerek şunları kaydetti: “Günümüzde 10 yıl evvelin finansal okuryazarlığı yeterli değil. Bugünkü ortamda finansal okuryazarlık tasarruf işini aşmış durumda. Üretim görgüsü unutulmaya başlandı. Finansal okuryazarlığın temeli ne harcıyorum, ne kadar harcıyorum değil niye aldın sorusu koymak zorunda” diye konuştu. Tasarruf ve iklim okuryazarlığı arasında ciddi bağ olduğunu söyleyen Şafak, “Dünyayı iyi kullanmadık, çocuklara çok temiz şehirler bırakmıyoruz. Tüketmek için borç aldığımızı anlamamız gerekiyor. Bundan 15 yıl sonra su pahalı olacak, nüfus yaşlı olacak, elektrik ucuzlamayacak, havanın özü değişecek. Yarınlar böyle geliyor yaşlılık planı yapmak lazım. Kendi yaşlılık fonumuzu kurun” dedi.
GÜNGÖR: TÜRKİYE FINTECH MERKEZİ OLABİLİR
TOBB E-ticaret Meclisi Başkan Yardımcısı Fevzi Güngör de: “Finansal okuryazarlığın temeli aslında ‘paramı nereye harcarım ‘ sorusunun cevabı” diyerek şunları söyledi: “Fintechler, finansal sistemin dışında kalanları içeriye çekti. Mesela müşterilerine taksit seçeneği sunmak isteyen ama birçok post cihazı birden alamayan yani sisteme giremeyen çiçekçi, taksitle fintechler sayesinde tanıştı. Türkiye fintech merkezi olabilir. Şimdi al-sonra öde son 5 yıldır dünyada konuşuluyor. Biz 25 yıldır yapıyoruz. Fintech merkezi olabilmek için topyekün strateji lazım. İnsanları geleceğin kıymetli olduğuna inandırmamız lazım. Geleceği, gelecek için tasarlamak trendlerin içinde olmamak lazım. Çevreyi düşünen ürünlere yatırım yaptığımızda aslında kendi bütçemize de tasarruf sağladığımızı görmemiz gerek.”
KATKIDA BULANAN KURUMLARA VE İSİMLERE PLAKET:
Projeye katkılarından dolayı zirvede önemli isimlere plaket de takdim edildi. Zirvede plaket alanlar şöyle: MEB Meslek ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü, Mesleki ve Teknik Eğitimden Sorumlu İl Milli Eğitim İstanbul Şube Müdürü Aykut Akça, MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Eğitim Politikaları Daire Başkanı Kadir Altunkaynak, Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, UNICEF Türkiye Milli Komitesi Genel Müdürü İnci Haseki, Finansal Okuryazarlık Derneği (FODER) Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Sağman, Zekeriya Öztürk, HepsiBurada Ticari Sosyal Projeler Koordinatörü Duygu Aktaş, İGA Eğitim ve Gelişim Müdürü Tunç Cavcav, Securitas Yetenek Yönetimi ve Organizasyonel Gelişim Uzmanı Sevinç Şahinoğlu.