Dünyadaki üretim rüzgârları Türkiye'nin arkasından esiyor

Çalışma Hayatının Davos’u sayılan “Ortak Paylaşım Forumu”nda pandemi döneminde iş hayatındaki değişimler, esnek çalışma koşulları, otomasyon ve yeni normalde iş modelleri ele alındı.

Mehmet Kaya |

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından çalışma hayatının bütün paydaşlarının katılımıyla ikinci kez organize edilen, “Çalışma Hayatının Davos’u-Ortak Paylaşım Forumu”, sayısallaşma, çalışma hayatının dönüşümü, salgın başlıklarıyla toplandı. Özel görsel yazılım ve tekniklerinin kullanıldığı yayıncılıkla online olarak izlenen Foruma Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan ve TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol katıldı.

Salgının tek iyi tarafı!

Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, açılışta yaptığı değerlendirmede, salgında sayısallaşma ve evden çalışma gibi esnek uygulamaların hızlanmasının belki de tek olumlu taraf olduğunu söyledi. Bakan Selçuk, kendi gündemlerinde de esnek çalışma modellerine işlerlik kazandırmanın bulunduğunu hatırlatarak, “Sayısallaşmaya önem veriyoruz. Salgının belki de tek olumlu tarafı sayısal dönüşümü hızlandırması oldu. Salgın çalışma modellerinin değişmesi gerektiğini ortaya koydu. Esnekleşmeyi öne çıkardı. Altyapımız uygun, şimdi yeni düzenlemeler yapmak istiyoruz. Evden çalışma, uzaktan çalışma gibi yeni unsurlara altyapımız uygun değil. Bunun iyileştirilmesi için sendikalarımızla birlikte çalışmamız gerekiyor” dedi. Bakan Selçuk, iş dünyasının yıl sonuna kadar uzatılmasını istediği kısa çalışma ödeneği uygulamasına yönelik net mesaj vermedi.

Her kadın çalışmak zorunda değil

Kadınların işgücüne katılımı, çalışma hayatı içinde iş-hayat dengesinin iyileştirilmesine yönelik programlar uygulandığını hatırlatan Selçuk, buna karşılık, evde yapılan işler vb. kadın emeğinin “görmezden gelinmemesi” görüşünü savundu. Selçuk, “Kadınların aslında gizli büyük bir emeği var. Bunlara bakınca kadınların büyük bir hizmet sunduğu görünüyor. Kadınlar çalışsın ama tercih eden çalışsın. Çünkü kadınlar evi ya da sivil toplumu tercih edebiliyor. Evde, sivil toplumda yer alan kadınları da çalışmıyor gibi görmeyelim. Bütün kadınlar çalışmalıdır algısı doğru değil. Bu bir tercihtir. Çalışmaya yönelik kolaylıklar sağlanmalı. Evde olan kadınların çalışmıyor görünmesi büyük bir haksızlık” dedi.

Fırsat var, dönüşüm gerekli

TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol açılışta yaptığı değerlendirmede, salgın sonrası Türkiye’nin tedarik zincirlerinde öne çıkması için büyük bir fırsatı bulunduğunu vurguladı. Akkol, Türkiye’nin salgınla başarıyla mücadele ettiğini kaydetti. Yaptıkları analizlerde hemen her alanda Türkiye’nin en güçlü üretim merkezi adayları arasında çıktığını hatırlatan Akkol, bu fırsatın değerlendirilmesi için atılması gereken adımların, Forum başlıkları ile uyumlu olduğuna işaret etti. “Dünyada üretim rüzgarı Türkiye’nin arkasından esiyor” diyen Özgür Burak Akkol, tekstil, metal, tarım, kağıt, toprağa dayalı sektörler, otomotiv gibi güçlü olunan alanlarda büyük fırsatlar bulunduğunu bildirdi. Türkiye’nin ticaret yolları, küresel konum ve genç nüfusla ayrıştığını anlatan Akkol, bu potansiyelin gerçeğe dönüştürülmesi için neler yapılması gerektiğini anlattı.

Kadınlar daha çok katılmalı

Özgür Burak Akkol, bu sürece hazırlık için “işimizin yarını” anlayışıyla bir analiz çalışması başlattıklarını kaydetti. “Sanayi Dönüşüm Projesi” adını verdikleri proje kapsamında ilk olarak tekstil sektörü için bir analiz yaptıklarını, bunun sonucunda da 200 bin kişinin çalıştığı sektörde becerilerin değişmesi için işçilerden yöneticilere kadar nasıl beceriler oluşturulması konusunu belirlediklerini, buna uygun eğitimlerin tasarlanmasını sağlayacaklarını kaydetti.

Akkol, salgında örgütlü işverenlerin işçileri korumak yönünde başarılı programlar uyguladığını hatırlatarak, ücret desteği vb. uygulamalarla 5 milyar TL’lik katkının verildiğini, istihdamın da korunduğunu söyledi. TİSK Başkanı Akkol, ev hizmetleriyle birlikte kadın emeğinin dünya toplam çalışma saatinin üçte ikisini oluşturduğunu, toplam gelirden kadınların payının ise yüzde 10 olduğunu belirterek, Türkiye ve dünyada kadınların daha fazla çalışma hayatına katılması gerektiğini anlattı.

İŞÇİ SENDİKASI BAŞKANLARI NELER SÖYLEDİ?

KIDEM TAZMİNATI KONUSU MÜBAREK RAMAZAN GİBİ, HER YIL GÜNDEME GELİYOR

• TÜRK-İŞ BAŞKANI ERGÜN ATALAY, salgında örgütlü işyerlerinde işçilerin korunduğunu, örgütsüz işçilerin, emeklilerin ağır bedel ödediğini belirterek, sendikalılığın öneminin ortaya çıktığını vurguladı. Türkiye'de gerçek örgütlülük oranının yüzde 11'lerde kaldığını belirten Atalay, "TBMM'de işveren vekiller var. İşveren Bakanlar var. Hiçbiri örgütlü değil. TBMM'de bir kampanya başlatılmalı. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Devlet Bey, Sayın Meral Hanım hepsi bunu söylemeli. Vekil işverenlerin işyerlerinde örgütlenme sağlanmalı" dedi. Küresel firmalar bütün dünyada örgütlüyken Türkiye'de sendikalara karşı çıkmasının da manidar olduğunu söyleyen Atalay, “Eğer örgütlülüğü yüzde 50'lere yükseltebilirsek sorunlar büyük oranda çözülür" diye konuştu. Atalay, kıdem tazminatının mevcut halinde devam etmesini istediklerini belirterek, "Mübarek Ramazan gibi.. Her yıl gündeme geliyor, iki ay konuşuyoruz. Mevcut halinden biz razıyız. Alamayanlar deniyor, onlar için de tek maddelik bir kanun değişikliği yeterli olur. Bundan sonra gündeme gelmemeli" dedi.

KÜRESELLEŞME VE SAYISALLAŞMAYA KARŞI DURARAK SORUN ÇÖZÜLEMEZ

• HAK-İŞ BAŞKANI MAHMUT ARSLAN, küreselleşme, sayısallaşma gibi olguların işçileri ve sendikaları 'işimizi kaybedeceğiz' endişesine sevk ettiğini vurgulayarak, "Küreselleşmenin, sayısallaşmanın karşısında durarak mücadele edemezsiniz, Yeni işler doğuyor, bazı işler ölüyor. Çalışanlar 'bu benim işimi elimden alır' diye endişe ediyor ama yeni işler de doğuyor. Buna hazırlanmalıyız. 20. Yüzyılın dinamikleriyle buna hazırlanamayız. Yeni anlayışlar geliştirmeliyiz. Devletimiz, işverenimiz, işçilerimiz hep birlikte çalışmalıyız" dedi. Arslan, işçi örgütlenmesinin sorunların çözümünde kritik önemde olduğunu ancak işveren örgütlenmesinin de süreçleri iyileştireceğini vurgulayarak, "Burada işçi konfederasyonları olarak biz işçilerin yüzde 15'ini temsil ediyoruz. Daha fazla temsil edilmeliyiz. Ancak işverenler için de benzer durum söz konusu. Daha fazla işveren de işveren sendikalarında örgütlenmeli. Burada çağrı yapıyorum işverenler TİSK'e üye olmalı. Daha fazla örgütlenmeliyiz" dedi. Mahmut Arslan, Suriyeli çocukların da yoğun olduğu 720 bin çocuğun işçi olarak çalıştığı bilgisini de paydaşlara, çocuk işçiliğiyle mücadele edilmesi gerektiğini de belirtti.

FUAT OKTAY: SALGIN SONRASINA ÜMİTLE BAKIYORUZ

• Toplantıya video mesajıyla katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay "Yeni normalin üretim üssü olmak için, yeni normalin ihtiyaçlarına göre, şekillenen bir üretim altyapısına sahip olmamız gerektiğinin bilincindeyiz. Salgın sonrasına ümitli bakıyoruz. Üretim ve ticari ilişkilerin küreselleşme ile küre-yerelleşme arasında bir yerde konumlanmasını bekleyebiliriz. Salgın sonrası Türkiye'nin fırsatlarına odaklanmış durumdayız" diye konuştu.

Deniz Demir'den GSS borçları için soru önergesi Finansal okuryazarlığınızı ücretsiz eğitimlerle geliştirin! Ceyhan Belediye Başkanı'na hapis ve siyasi yasak kararı Kiralık ve satılık ev sayısı arttı, reel fiyatlar düştü! Merkez Bankası faiz kararını açıklayacak: Piyasalar ne bekliyor? “Fed’in faiz indirimi Kamala Harris’i ABD’nin 47. Başkanı yaptı”