Dun & Bradstreet: Dünyada resesyon beklenmiyor, Türk Lirası istikrara kavuşuyor

Dun & Bradstreet, piyasalarda korkulan ABD resesyonuna yönelik büyümenin yavaşlamasına karşın, Avrupa ve gelişmekte olan piyasalardan gelen büyüme etkileriyle iyimser beklentide olduğunu açıkladı. Raporda, Türkiye'ye de yer verilirken, risk notundaki yükseliş dikkat çekti.

Haber Merkezi |

Türkiye’de CRIF grubu bünyesinde faaliyet gösteren Dun & Bradstreet, “Küresel Ekonomik Görünüm Raporu”nu açıkladı. Dun & Bradstreet 2024 yılı raporunda, son dönemde piyasalarda artan beklentilerin aksine dünyada bir resesyon öngörülmedi.

Türkiye’nin “genel risk notu” yükseldi

BloombergHT’nin haberine göre, Dun & Bradstreet, “Küresel Ekonomik Görünüm Raporu”nda yer verdiği ülkelere ilişkin beklentilerimde iyileşme etkisiyle Türkiye’nin genel risk notunun yükselttiğini paylaştı. Raporda, Türkiye’ye yönelik şu bilgilere yer verildi:

“Ortodoks para ve maliye politikalarının devam etmesiyle ekonomide olumlu gidişat devam ediyor. Türk Lirası istikrara kavuşuyor, bu da döviz riskinin azalmasına ve bankacılık sisteminin güçlenmesine yol açıyor. Yatırımcıların, istikrarlı lira ve iyileşen beklentileri göz önüne alındığında sermaye piyasasına geri dönmesiyle de piyasa potansiyel risk notunu yükselttik.”

"Küresel toparlanmayı engelleyen bazı ülkeler var"

Dun & Bradstreet, “Küresel Ekonomik Görünüm Raporu”nda, bu yıl küresel büyümedeki yüzde 2,5 olan beklentinin, 2025 yılında yüzde 2,8’e çıkması bekleniyor. Raporda, “Riskler daha dengeli hale geliyor gibi görünse de bazı ekonomilerde toparlanmaları engelleyen faktörler de söz konusu” uyarısı yapıldı.

Dun & Bradstreet Baş Ekonomisti Dr. Arun Singh imzalı raporda, ABD’deki büyümenin yavaşlamasına karşın, Avrupa ve gelişmekte olan piyasalarda büyüme etkisinin, küresel büyümede iyimser bir beklenti yarattığı paylaşıldı. ABD’de yumuşak iniş, yavaş büyüme beklenirken, “2024 3. çeyrek Küresel İş İyimserliği (Business Optimism Index)” raporu da aynı görüşü destekledi.

Söz konusu rapor, iş iyimserliğinin dünya çapında arttığını ortaya koyarken, endeksin yıl boyunca tutarlı bir yükseliş eğilimi göstermesiyle işletmelerin 2024'ün zorluklarına iyi uyum sağladığı görüldü.

ABD’de resesyon beklenmiyor

Küresel enflasyonda ivmenin yavaşladığına dikkat çekilen raporda, bu durumun hükümetler, merkez bankaları ve şirketler için zorluklar taşıdığına dikkat çekildi. Hedeflenen enflasyona yönelik uygulanan politikalar karşısında küresel büyümenin yavaşlamasının, ülkelerin ekonomilerini destekleme ihtiyacının artırdığına vurgu yapılan raporda, son yıllarda izlenen sıkı para politikasından, gevşek para politikasına doğru yönelimle büyüme sorunlarının aşılmaya çalışıldığı vurgulandı.

Raporda, “ABD’de beklenenden zayıf gelen makroekonomik ve işgücü piyasası verilerinin etkisiyle ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bu yıl faiz oranlarını düşüreceği beklentilerini artırdı” denilirken, “Temmuz toplantısında faizleri değiştirmeyen Fed bir sonraki toplantısında yani eylül ayında oranları düşürmeye başlayabileceğinin sinyallerini verdi. ABD’de resesyon beklentilerinin artmasına rağmen Dun & Bradstreet olarak ciddi bir resesyon olmadan halâ yumuşak bir inişle, daha yavaş bir ekonomik büyüme bekliyoruz” denildi.

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz oranlarını düşürmeye başlayan ilk büyük merkez bankası olduğu ve İngiltere Merkez Bankası’nın da faiz oranlarını düşürmeye başladığının belirtildiği raporda, AMB’nin, bu yılın ikinci yarısında faiz oranlarını düşürmeye devam edeceği vurgulandı.

Fed’in faiz indirimi gelişmekte olan ekonomilere destek olacak

Raporda, gelişmekte olan ekonomilerdeki büyümenin 2024'ün ikinci yarısında da devam etmesinin muhtemel olduğu belirtilirken, gelişmekte olan ülkeler arasında farklılaşmaya dikkat çekildi. Raporda, “Brezilya, Meksika, Polonya ve gelişmekte olan Asya'nın bazı bölgelerindeki daha zayıf büyümenin, enflasyonun ılımlı olduğu Şili, Peru ve Uruguay gibi Latin Amerika'nın bazı bölgelerindeki yeniden hızlanma ile telafi edilmesi bekleniyor. Önemli gelişmekte olan ekonomilerin merkez bankaları, bu yıl gelişmiş ekonomilerdeki muadillerinden önce para politikalarını gevşetmeye başladı. ABD'deki sıkı para politikasının devam etmesi, ABD dolarının şimdilik desteklemesini muhtemel kılıyor. Ancak Fed'in ikinci yarıda faiz oranlarını düşürmesiyle bu durum gevşemeye başlayacak. Fed'in faiz oranlarını düşürme beklentileri, ABD dolarının gücünde bir miktar gevşeme yoluyla da dahil olmak üzere, gelişmekte olan ekonomiler için daha destekleyici bir ortam sağlayacak. Bu, tüm bölgelerde değer kaybeden, ancak en çok etkilenen bölge Latin Amerika olan, gelişmekte olan ekonomilerin para birimleri için iyi olacak” denildi.

Bakanlıktan kasesi 1000 TL'lik çorbaya inceleme Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi SPK'dan 17 şirketin sermaye artırımına onay ABD'den Rus bankası Gazprombank'a yaptırım Anayasa Mahkemesinden Pasaport Kanunu'na kısmi iptal İstanbullular dikkat! AKOM uyardı, saat verildi: Sıcaklık 8-10 derece birden düşecek!