DSP Genel Başkanı Aksakal: Asgari ücrete yüzde 57.5 oranında zam yapılmalı
2025 yılı Asgari Ücreti için gözler Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na çevrildi. Hem işçi hem de işveren tarafından yeni asgari ücret ile ilgili beklentiler dile getirilirken siyasilerden de açıklamalar gelmeye devam ediyor. DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Meclis’te düzenlediği toplantıda “2025 yılı için uygulanacak asgari ücret miktarı, yüzde 57,5 oranında bir artışla 26 bin 778 lira olmalı" dedi.
Haber Merkezi |Milyonlarca çalışanın 2025 yılı maaş zamlarını belirleyecek asgari ücret görüşmeleri başlıyor. Hükümet, işçi ve işverenin masada olacağı kritik toplantı toplum pek çok kesimini dolaylı olarak da etkileyecek.
Aylardır zam oranı ile ilgili tahminler başta sosyal güvenlik uzmanları olmak üzere pek çok kesimin de gündemindeydi. Siyasilerden de asgari ücret açıklamaları gelmeye devam ediyor.
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal Meclis'te düzenlediği basın toplantısında asgari ücret, Suriye ve gündeme ilişkin gelişmeleri değerlendirdi.
Aksakal: Asgari ücrette zam oranı yüzde yüzde 57,5
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun ilk toplantısını bugün gerçekleştireceğini hatırlatan Aksakal, "2025 yılı için uygulanacak asgari ücret miktarı, yüzde 57,5 oranında bir artışla 26 bin 778 lira olmalı." dedi.
Suriye değerlendirmesi
Bugünün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü olduğunu hatırlatan Aksakal, Suriye'de yerin beş kat altında, diri diri gömülmüş, akli melekelerini kaybetmiş yeni yeni gün yüzüne çıkarılan insanların olduğunu belirterek, böyle bir ortamda Dünya İnsan Hakları Günü'nün nasıl kutlanacağını sordu.
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, "61 yıllık diktatörlüğün sorumluları için bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nde bu çağrıyı yapıyorum; Beşşar Esad sadece Suriye halkına değil, dünya insanlığına mutlaka hesap vermeli." dedi.
Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin çöktüğünü, Esad ailesi döneminin sona erdiğini anımsatan Aksakal, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin işbirliği çağrılarına olumsuz yaklaşan Beşşar Esad, bir harabeye çevirdiği ülkesini ve yakın desteğini gördüğü toplumsal kitlesini yüzüstü bırakıp ülkesinden kaçtı, bölgenin yeni bir bilinmezliğe doğru gidiş sürecini başlattı. Şu bir gerçektir ki, kırk yıldır mücadelesini yürüttüğümüz PKK- PYD terörü, Esad ailesinin iktidarı döneminde Suriye topraklarında himaye edilerek bugünlerine ve bugünkü gücüne ulaşmıştır. Bu açıdan bile bakıldığında teröre kurban verdiğimiz binlerce masum insanın ahı onlara bu hayatta cehennem azabını yaşatacaktır."
Önder Aksakal, Suriye toprakları üzerinde yaşayan tüm etnik ve inanç kesimlerini kucaklayıcı, bölgenin huzuruna ve demokratik yaşamına katkı koyacak politikaları önceleyen kararların alınması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin Suriye sınırı boyunca PKK-PYD terör örgütünün temizlenmesinin ve güvenli bir hat oluşturulmuş olmasının var olan sorunların tamamen ortadan kalktığı anlamını taşımadığını ifade eden Aksakal, "Suriye'nin kuzeyi ve Fırat Nehri'nin doğusundaki toprakları işgal eden bir ABD-PKK-PYD yapılanması vardır, deyim yerindeyse turpun büyüğü torbadadır." ifadesini kullandı.
Aksakal, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasının Türkiye için önemli olduğunu vurguladı.
İsrail'in mevcut durumdan istifade ederek Suriye topraklarını işgal etmeye başladığını belirten Aksakal, bu sürecin dikkatle takip edilmesini istedi. Aksakal, "Bugünkü haliyle Suriye muhalefetinin öncüsü görünümündeki HTŞ'nin daha vakur davranması, lideri Ebu Muhammed el-Culani'nin yerleşik devlet teamüllerine uygun kararlarla süreci yönetmesi ve başta bölgenin tamamen terör yapılanmalarından arındırılması noktasında özellikle Türkiye ile koordinasyonu önemsemelerini beklemekteyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Esad'ın kendi insanlarına ağır işkence ve katliam uyguladı
Rusya'nın Suriye'de çöken Baas rejiminin devrik lideri Beşşar Esad ve ailesine sığınma sağlama kararı verdiğini anımsatan Aksakal, Esad'ın kendi insanlarına ağır işkence ve katliam uyguladığını söyledi.
Aksakal, şöyle konuştu:
"Beşşar Esad'ın kendi insanlarına uyguladığı ağır işkence, katliam ve insanlık dışı muameleleri nedeniyle en kısa zamanda adalete hesap vermesi sağlanmalı, Uluslararası Ceza Mahkemesi eliyle bu sürecin başlatılması sağlanmalı. 61 yıllık diktatörlüğün sorumluları için bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nde bu çağrıyı yapıyorum; Beşşar Esad sadece Suriye halkına değil, dünya insanlığına mutlaka hesap vermeli."