Dövizle gerçekleşen sözleşmelerin değişen koşullara uyarlanması
Döviz kurlarında yaşanan ani yükseliş ticaret hayatında alış satış dengesini bozdu. Bu noktada mevcut şartlar olağandışı değiştiğinde ticari faaliyetler için yapılan sözleşmelerde bu değişimlere uygun yeniden düzenlenebilir.
Haber Merkezi |Yakın dönemde döviz kurlarında gerçekleşen ani yükseliş, ekonominin çeşitli noktalarında etkisini gösterdi ve göstermeye devam ediyor. Ticaret hayatında ise fiyatlama mekanizmalarının bir dengeye oturması sonrasında mal alış satışları yeniden eski dengesini arayacaktır. Ancak bugün için reel durum şudur ki, özellikle dövizle yapılmış olan sözleşmelerin tarafları ani kur değişikliklerinden etkilenmektedir.
Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık ilkesi (Ahde Vefa İlkesi) yanında sözleşme serbestisi ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre kişiler, özel hukuk alanında özel ve tüzel kişilerle olan ilişkilerini var olan hukuk düzeni içinde kalmak koşuluyla diledikleri gibi düzenlemek, diledikleri konuda diledikleri ile diledikleri tipte sözleşme yapmak hak ve özgürlüğüne sahiptirler. Bu olanak, Borçlar Kanunu’nda öngörülen sözleşme serbestliği ilkesinin bir sonucudur.
Ahde Vefa ilkesine göre ise; sözleşmeler yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalı ve hükümlerine riayet olunmalıdır. Sözleşmeye bağlılık ilkesi hukuki güvenlik, doğruluk ve dürüstlük kuralının bir gereği olarak, sözleşme hukukunun temel ilkelerinden biridir.
Karşılıklı edimleri içeren sözleşmelerde, edimler arasında mevcut olan denge, şartların olağanüstü değişmesiyle büyük ölçüde tarafların biri aleyhine katlanılamayacak derecede bozulabilir. Buna göre sözleşme yapıldığı sırada mevcut bulunan şartlar önemli surette değişmişse, artık taraflar sözleşme ile bağlı olmamalıdır. Bu görüşe hukuk doktrininde “Emprevizyon Teorisi” adı verilir. Karşılıklı edimleri içeren sözleşmelerde edimler arasındaki dengenin, olağanüstü değişmeler yüzünden alt üst olması, borcun ifasını güçlendirmesi ve belki de imkânsız hale gelmesi durumunda “işlem temelinin çökmesi” gündeme gelir. Bu gibi hallerde emprevizyon kuramı çerçevesinde kurulmuş olan bir sözleşmede değişikliklerin yapılması için mahkemelerin sözleşmelere müdahalesi istenebilmektedir. Döviz kurlarındaki ani yükseliş sözleşmeler bakımından “İşlem Temelinin Çökmesi” olarak kabul edilebilir. Bu durumda mahkemeler, somut olayın verilerine göre alacaklı yararına borçlunun edimini yükseltmeye veya borçlu yararına tamamen veya kısmen edim yükümlülüğünden kurtulmasına karar verilebilir ve müdahale ederek sözleşmeyi değişen koşullara uyarlayabilir.
Ticaret hayatında, geçerli olan en temel ilkelerden biri basiretli tacir olmaktır. Basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü, objektif bir özen ölçütü getirmekte ve tacirin ticari işletmesiyle ilgili faaliyetlerinde, kendi yetenek ve imkanlarına göre ondan beklenebilecek özeni değil; aynı ticaret dalında faaliyet gösteren tedbirli, öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstermesinin gerekli olduğu kabul edilmektedir.
Bu nedenlerle ani döviz kuru yükselişlerinin öngörülmesi gerektiği yönünde bir düşünce mahkemelerce ifade edilmediği sürece dövizle kurulan sözleşmelerin ani ve aşırı kur değişimlerine uyarlanabilmesi için yargı yolu açık bulunmaktadır.