Deri ve deri mamulleri sektöründen ‘Sürdürülebilirlik Yol Haritası’
Türkiye deri ve deri mamulleri sektörü, sürdürülebilir üretim ve sorumlu kaynak kullanımı, deri ve deri ürünleri sektörünün çevre üzerindeki etkisinin azaltılması ve insan hakları ile çalışma standartlarının desteklemesi açısından ‘Sürdürülebilirlik Yol Haritası’nı açıkladı.
Haber Merkezi | AA |Türkiye Deri ve Deri Mamulleri Sektör Kurulu, sürdürülebilir üretim ve sorumlu kaynak kullanımı, deri ve deri ürünleri sektörünün çevre üzerindeki etkisini azaltması ve insan hakları ile çalışma standartlarını desteklemesi açısından "Sürdürülebilirlik Yol Haritası"nı açıkladı.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, TİM olarak hem ihracatçı firmalara hem de ülke ekonomisine sürdürülebilirlik konusunda öncülük yaptıklarını ve sürdürülebilirlik eylem planlarını 2 yıl önce açıkladıklarını belirterek, şunları kaydetti: "Deri ve deri mamulleri sektörü, ülkemiz ve ihracat için çok önemli bir sektör. Sektörde gerçekten bireysel bir marka halindeyiz. Türk derisinin marka bilinirliğinin her geçen gün artması ülkemizin genel ihracat profilini pozitif yönde etkiliyor. Geçen yıl deri ve deri mamulleri sektöründe toplam ihracatımız yüzde 19'a yakın bir artış göstererek 2 milyar dolara ulaştı. Bu ihracatın yüzde 39'una yakınını Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirdik. Bildiğiniz gibi en önemli ihraç pazarımız olan Avrupa Birliği başta olmak üzere küresel ekonomiler artık daha yeşil, dijital hale gelmeye başladı. Avrupa Birliği sınır ve tarım düzenleme mekanizması, yeşil mutabakat, sanayi planı gibi sektörümüzün geleceğini etkileyecek köklü değişikler çok yakında başlayacak. Ana ihraç pazarlarımızla uyum sağlamak adına bu gelişmelere, TİM ve birlikler olarak kayıtsız kalma şansımız yok."
"Yol Haritası ile gelecek nesilleri korumayı amaçlıyoruz"
Türkiye Deri ve Deri Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Güven Karaca da sektörün çevre, sosyal ve yönetim hedeflerini özetleyen "Sürdürülebilirlik Yol Haritası"nın, sektörü dönüştürme sürecine yönelik spesifik ve ölçülebilir hedeflere bilgi sağlamaya yardımcı olacağını bildirdi.
Sürdürülebilirlik Yol Haritası ile gelecek nesilleri korumayı amaçladıklarını aktaran Karaca, şu bilgileri verdi: "Deri ürünlerin üretimi çevre üzerinde önemli bir etkiye sahip ve uygulamaların gelecek nesiller için sürdürülebilir olması büyük önem taşıyor. Sürdürülebilir üretim, doğal kaynakları tüketmememizi veya gezegene zarar vermememizi sağlayan, çevre üzerinde minimum etkiye sahip ürünlerin üretilmesini ifade eder. Sorumlu kaynak kullanımı sayesinde sektör, çevre ve topluluklar üzerindeki etkisini azaltıyor. Sürdürülebilir üretim ve sorumlu kaynak kullanımı, deri ve deri mamulleri sektörünün çevre üzerindeki etkisini azaltması ve çalışan hakları ile çalışma standartlarını desteklemesi açısından kritik öneme sahip. Sektör olarak çevreden ve insan hayatından sorumlu olma bilincine sahip uygulamaları benimseyerek daha sürdürülebilir ve etik bir gelecek yaratmayı hedefliyoruz. Bu yol haritası, Türkiye Deri ve Deri Mamulleri Sektör Kurulu'nun sürdürülebilirlik projesini sorumlu bir şekilde yöneteceğinin taahhüdü niteliğindedir. Çalışmalarımızı Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile uyumlu hale getiren bu yol haritası, 'Türkiye Deri ve Deri Mamulleri Sektör Kurulu Sürdürülebilirlik Projesi' vizyonunu gerçeğe dönüştürürken bize de yol gösterici olmayı amaçlıyor. Sürdürülebilirlik kavramını içselleştirerek deri ve deri ürünleri üretimini yeniden tasarlamak ve gelecek nesiller için daha iyi bir miras yaratmak için birlikte çalışmaya hazırız. Sürdürülebilirlik Yol Haritamızda belirtilen ve her yıl sürdürülebilirlik raporumuzda raporlanacak hedefler, sorumlu üretim arayışımızda bize rehberlik edecek."
Karaca, Sürdürülebilirlik Yol Haritası'nın tek seferlik bir çaba değil, sürekli iyileştirme için devam eden bir taahhüt olduğuna dikkati çekti.
Karaca, "Türkiye Deri ve Deri Mamulleri Sektör Kurulu olarak, ilerlemeyi izlemek ve daha fazla iyileştirme alanları belirlemek için düzenli izleme, ölçüm ve raporlama ihtiyacının farkındayız. Öğrenme ve uyum sağlama kültürünü benimseyerek sürdürülebilir uygulamaların ön saflarında yer alabilir ve sorumlu deri ve deri ürünleri üretimine öncülük edebiliriz." ifadelerini kullandı.