Deri sektörüne suni kıskaç
Enflasyonist baskı ve düşen alım gücü, gerçek deriye göre daha ucuz olan suni deri ürünlerine talebi artırdı. Başta ayakkabı olmak üzere söz konusu pazarda suni deriden ürünlerin payı yüzde 87’lere ulaştı. Sektör temsilcileri, deri isminin koruma altına alınmasını talep etti.
Haber Merkezi |Tüm dünyada düşen alım gücüne karşı yükselen ürün fiyatları, gerçek deriden imal edilen ürünlere ilgiyi azaltırken suni deriye olan talebi artırdı. 2020’de 394 milyar dolar büyüklüğe sahip olan deri pazarının yıllık büyümesi yüzde 5,9’ye gerilerken, suni deride ise söz konusu artış hızı yüzde 8’e yaklaştı. Büyümenin lokomotifini ise suni deri ayakkabıların oluşturması bekleniyor. Türkiye’de suni deriden ayakkabı toplam satışların yüzde 87’sine çıkarken bu oran dünyada yüzde 83 dolaylarında. Sektör temsilcileri, deri isminin Brezilya ve İtalya'da olduğu gibi Türkiye'de de koruma altına alınması gerektiğini dile getiriyor.
Pazarı, ayakkabı domine ediyor
ABD ve Hindistan merkezli pazar araştırma ve danışmanlık şirketi Grand View Research tarafından yayınlanan deri ürünleri market analizi raporuna göre, suni ve vegan deri de dahil olmak üzere deri ürünleri pazarı, 2020'de 394,12 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştı. Sektörün 2028’e kadar yıllık yüzde 5,9'luk büyümesi bekleniyor. Söz konusu pastada hakiki deri segmenti ise yüzde 55 pazar payı ile ilk sırada yer alıyor. Yine toplam pazarda ayakkabı, yüzde 47,7 pazar payı ile en büyük segment olarak öne çıkıyor. Rapora göre, özellikle spor ayakkabıya olan talebe bağlı olarak bu segmentin de her yıl yüzde 6’ya yakın büyüyerek 2028 yılına kadar 295 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Raporda yer alan bilgilere göre, sektör; hakiki deri, sentetik deri, vegan deri ve biyo-bazlı deri dahil olmak üzere çeşitli tiplerde ürünlerden oluşuyor. Bu noktada sentetik deri, üretim maliyetlerinin nispeten düşük olması nedeniyle üreticilerin kapasitelerini artırmasına yol açıyor. Türkiye’de de suni deri pazarı oldukça yüksek paya sahip. Bunun en önemli nedenlerinden biri de deri isminin satış kanallarında da kullanılması. Sektör temsilcileri, bu kapsamda deri benzeri materyalden (suni, sentetik, vegan vb.) üretilen ürünlerin tanıtımında ve tüketiciye sunumunda “deri/kürk” ibaresi kullanılmaması yönünde çalışmalar yürütüyor. Bu konuda ilk yasal karar 2016 yılında Brezilya’da alınmıştı. Aynı şekilde İtalya'da 2020’de benzer bir karar aldı ve uygulama diğer AB üyesi ülkelerde de yayılıyor.
“Sentetiğe olan Deri ve kürke koruma talep daha da artacak"
Suni deride en büyük pazar payı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ayakkabıya ait. Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TESEV) Başkanı Hüseyin Çetin, Türkiye’de 480 milyon çift civarında bir üretim gerçekleştiğini, bunun özellikle Türkiye’de satılan kısmının yüzde 83’ünün suni deri ve tekstilden imal edilen ayakkabılardan oluştuğunu anlattı. Çetin, “Deri ayakkabının payı ise yüzde 17. Dünyadaki tüketimin ise yüzde 87’si suni ve tekstilden üretilen ayakkabılardan oluşuyor. Özellikle son 5 yılda ciddi bir değişim gerçekleşti. Deri ayakkabının maliyetlerinin yüksek olması halkı daha ucuz olan suni ve tekstilden ayakkabılara yöneltti. Türkiye’de kişi başı yıllık ayakkabı tüketimi terlik ile birlikte 3 çift iken bu rakam AB’de 5 çift. 7-8 çift olan ülkeler bile var. Türkiye, ayakkabıda AB’nin en büyük, dünyanın ise 6. büyük üreticisi. Daha önce erkek ayakkabı üretimi daha fazla iken, suni derinin yaygınlaşması ile kadın ayakkabı üretimi öne geçti. Şu an suni deriden ayakkabı üretimi ve tüketiminde ciddi artış var. Talebin enflasyonist baskının etkisi ile daha da artmasını bekliyoruz" diye konuştu.
Deri ve kürke koruma
Ege Deri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Halil Gündoğdu, Türkiye’de deri isminin hakiki deri olmayan ürünlerde kullanılmasına karşı olduklarını ve koruma altına alınması gerektiğini vurguladı. Gündoğdu, pazar hakkında ise şu ifadeleri kullandı: “Dünyada vegan ve bizim poliüretan dediğimiz PU malzemelere karşı artan bir talep var. Enflasyonun yükselmesi gelir dengelerini alt üst etti. Bizlere gelen talepte de bu anlamda bir yoğunluk var. Ancak kavramların içerikleri öyle değil. Ürün vegan deniliyor ama kullanıcının beklentisi vegan diye petrokimya ürünü almak değil. Vegan doğal ve bitkiden elde edilen bir malzeme olmalı. Örneğin kaktüsten de bu ürün yapıldı ama maliyeti düşük değil. Metrekaresi 30-40 doları buluyor. İşlenmiş bir dana derisi de buluyor. Yani bilinenin aksine vegan deri hakiki deriden daha ucuz değil. Diğer taraftan düşen alım gücü nedeni ile bu ürünlere göre yüzde 90 daha uygun olan PU ya da PWC malzemelere fast fashion dediğimiz markalar daha fazla yöneldi. Hali hazırda bin adet çanta isteniyorsa 10 bin adet de bu tarz ürünlerden yapılan çanta isteniyor. Talep deriye göre minimum 10 kat daha fazla ve bu talebin daha da artması bekleniyor.”