Çelikte, Türkiye ile AB arasındaki kaos büyüyor
AB ve ABD’deki gümrük kısıtlamaları Türk çelik ihracatçısı tepki gösterdi. Yetkililer AB Türk demir çelik ürünlerine uyguladığı kotalara karşı Türkiye’nin de benzer karşılıklar vermesi gerektiğini söyledi.
Hüseyin GÖKÇE/ANKARA
Avrupa Birliği’nin (AB) çelik ticaretinde gümrük duvarlarını artırıp kotalarla kısıtlamaya gitmesi üzerine Türkiye’nin Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) yaptığı başvuruda öngörülen ek gümrük vergisi miktarının daha da artırılması zorunluluğu ortaya çıktı. Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Adnan Aslan, AB’nin haksız uygulamalarının Ocak-Mayıs dönemindeki ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre 1.2 milyon ton azalttığını bildirdi. Bunun parasal karşılığı ise 850 milyon doların üzerinde.Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan ise Dünya Ticaret Örgütü’ne yapılan başvuruda, AB’ye yönelik yüzde 9-17 bandında vergi artışı öngörüldüğünü hatırlattı ve bu yeni gelişmeler üzerine, bu oranın daha da artırılması gerektiğini bildirdi.
ÇİB Başkanı Adnan Aslan, AB’nin Türkiye aleyhine yürüttüğü korumacılık önlemlerinin bu yılın Ocak-Mayıs döneminde 1.2 milyon tonluk haksız kayba yol açtığını bildirdi. Geçen yıl Ocak-Mayıs döneminde 3.5 milyon ton olan ihracatın bu yıl 1.2 milyon ton azalarak 2.3 milyon tona gerilediğini belirten Aslan, yaşanan bu kaybın, bölgenin kendi pazarını korumak adına aldığı haksız kararlardan kaynaklandığını söyledi. bu haksız uygulamalara karşı hukuk savaşını sürdüreceklerini ifade eden Aslan, “Avrupa Birliği’ni serbest ticaretten yana Gümrük Birliği ve AKÇT anlaşmamıza uygun davranmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
Sektörün genel ihracatının ilk 5 ayda yüzde 17.8 gerilediği bilgisini veren Aslan, “İç kaynaklarımıza daha fazla önem vermemiz gereken bir dönemdeyiz ancak ihracatı da göz ardı edemeyiz. Bu bağlamda çelik talebi artmakta olan Güneydoğu Asya, Batı Afrika ve Latin Amerika bu dönemde irdeleyeceğimiz pazarlar olacak” dedi. TÇÜD verilerine göre, bu yılın Ocak-Nisan döneminde AB’ye yapılan ihracat 852 milyon dolarlık azalışla, 2 milyar 541 milyon dolardan, 1 milyar 689 milyon dolara geriledi.
“Kota içinde kota koyuyor”
Gelişmeleri DÜNYA’ya değerlendiren Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, ilk olarak Serbest Ticaret ve Gümrük Birliği Anlaşmalarına rağmen, AB’nin Türkiye’nin ihracatının en düşük olduğu 2015 yılını da dâhil edecek şekilde bir kota belirlendiğini hatırlattı.
Sıkıştırılan kotalar nedeniyle özellikle uzun ürünler için belirlenen kotanın 2 hafta içinde dolduğunu belirten Yayan, “ AB bununla da yetinmedi sonraki bir yıllık dönemde kotaları daha da sıkılaştırdı ve bazı ürünlerde ülke kotasına geçti” dedi.
“Sıcak hadde ürünlerinde genel kota uygulanmasına rağmen sadece Türkiye hedeflenerek, bir ülkenin yapacağı ihracatın yüzde 30’u geçemeyeceği şartı getirildi” diyen Veysel Yayan, böylece kota içinde kota uygulandığını ifade etti.
Türkiye’nin 2.5 milyon ton olarak belirlenen sıcak yassı kotasının, üçüncü dönem kotaları için gözden geçirme soruşturması devam ederken, aynı ürüne karşı damping soruşturması başlatıldığını dile getiren Yayan, “Avrupa Komisyonu, Eurofer’in talebi üzerine kota miktarlarını tekrar inceledi. 2.5 milyon ton olan sıcak sac kotasını, 1.4 milyon ton seviyesine düşürdü” diye konuştu. bu 1.4 milyon tonluk kotanın da kullanılmaması için çeyrek dönemler halinde kısıtlama getirildiğini ifade eden Veysel Yayan, “Bu durum, kotanın süresinin dolmasına yakın oluşacak çekinceler nedeniyle, son çeyrekte kalan kotanın en az 200 bin tonunun kullanılamaması anlamına geliyor” diye konuştu.
AB sınırlamaları sürdürüyor
Bununla da yetinmeyen AB Komisyonu’nun, diğer ülkelerle ilgili kalan kısımlara yüzde 30 sınırlama getirdiğini bildiren Yayan, daha önce de sadece Türkiye’yi hedef alan bir şekilde her ne kadar genel kota kalsa da yassı sıcak ürünlerde yüzde 30 sınırlama getirdiğini aktardı. AB’nin son olarak da telafi edici işlem vergisi için soruşturma başlattığının altını çizen Yayan, “Bütün bunlar, AB’de artık serbest ve adil ticaret anlayışının kalmadığını, AB’nin bunu sadece çıkarları söz konusu olduğunda ileri sürdüğünü, anlaşmaların bu yöndeki hükümlerine de riayet etmek gibi bir niyetinin bulmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor” diye konuştu.
Yayan, gelinen noktada, Ticaret Bakanlığı’nın yeni gelişmeleri de gözden geçirerek, Dünya Ticaret Örgütü’ne yaptığı başvuruyu yenilemesi gerektiğini vurguladı. AB’yi önce DTÖ’ye şikâyet eden Türkiye, 25 Mayıs’ta bir başvuru daha yaparak, AB’nin kotaları gözden geçirmemesi halinde buradan yapılacak ithalata yüzde 9-17 arasında ilave gümrük vergisi uygulanacağı bildiriminde bulunmuştu. Bu bildirimde AB’ye verilen 1 aylık süre 25 Haziran Perşembe günü doluyor.
“Türkiye Avrupa’nın demir çelik engeline karşılık vermeli”
Hatay’ın İskenderun ilçesinde üretim yapan Ekinciler Demir ve Çelik Sanayi AŞ. Genel Müdürü Mehmet Fatih Keseroğlu, Avrupa Birliği’nin (AB) Türk demir çelik ürünlerine uyguladığı kotalara karşı Türkiye’nin de benzer karşılıklar vermesi gerektiğini söyledi. Keseroğlu “Bugüne kadar hiçbir şey yapmadık. Hiçbir tepki göstermedik. Onlar bir şey yapıyor, biz sessiz kalıyoruz. Karşılık vermek lazım” ifadesini kullandı. Geçmişte Amerika ve Avrupa’ya çok ciddi ihracatımız olduğunu, son 10 yıldır sürekli azaldığını vurgulayan Keseroğlu, Avrupa’nın Türkiye’yi engelleme taktiklerine çok uzun süredir devam ettiğini ve dozunu sürekli artırdığını belirterek şöyle devam etti: “ABD’nin uyguladığı vergiye paralel olarak Avrupa’da da bu kotalar ciddi bir şekilde gündeme geldi ve Türkiye’yi gerçekten sıkıştırıyor. Dolayısıyla Türkiye’den Avrupa’ya demir çelik ticaretinde büyük bir sıkıntı yaratıyor. Bu kotaların seviyesi bizim mevcut kapasitelerimizle karşılaştırıldığında çok düşük. Demir çeliğin Avrupa’ya girmemesi için her şeyi yapıyor Avrupa. Bu konuda hakikaten yanlış da yapıyor.” AB ticaret mevzuatında Türkiye’nin adını geçirmeden tamamen Türkiye’yi engellemek için değişiklikler yapıldığına dikkat çeken Keseroğlu “Çünkü Türkiye’de demir çelik sektörü gerçekten güçlü. Avrupa’yı zorlayacak bir sektör var, onlar da bu olayın farkında. Ama amacımız orayı sallamak değil tabi. Biz dünyanın her tarafına ihracat yapıyoruz” diye konuştu.
Konunun daha üst seviyelerde gündeme getirilip bunun önünün bir şekilde açılması gerektiğini aktaran Keseroğlu “Avrupa’nın uyguladığı tek taraflı bir yasak. Onlardan gelende bir yasak yok. Ticarette dengesizlik yaratıyor. Adaletsiz bir yapı yaratıyor. Türkiye damping yaparak düşük fiyatlarla vermiyor oraya. Piyasa fiyatı neyse o. Ama buna rağmen Avrupa’nın böyle bir engeli hakikaten rahatsız edici. Tüm demir çelik üreticileri bu konuda rahatsız” dedi. Keseroğlu, AB ve ABD’deki gümrük kısıtlamaları nedeniyle Türk çelik ihracatçılarının son dönemlerde Uzakdoğu, Ortadoğu ve Afrika’ya yöneldiğini sözlerine ekledi. (ERAY ŞEN / ADANA)