Borsada yerlilerin motivasyonu önemli
Kabul etmek lazım. Artık Borsa İstanbul, bir uluslararası yatırımcı borsası değil. Yani uluslararası fonların Borsa İstanbul üzerinde psikolojik olması dışında bir etkisi şu aşamada yok. Bu psikolojik etki ise bıyığı olan bazı yabancı takasları üzerinden ciddi bir mal satış spekülasyonu için kullanılıyor.
Haber Merkezi |Barış ERKAYA
3 Ağustos ile bugün arasında yaşananların net olarak özeti bu. Yani şunu anlamamız gerekiyor: Her yabancı görünen yabancı değildir. Bazıları gayet Türk bıyığına sahiptir. Ve yabancıların takas tuttuğu aracı kurumlar üzerinden yaptıkları bu tür alımların birçoğu, düşükten aldıkları malı “yabancılar dönüyor” izlenimi yaratarak yükselen piyasada yüksekten satarak çok kısa süre içerisinde hiç de zorlanmadan kar yaratmaktır. Geçmiş haftalardaki analizlerimizde “Yabancı kılıklı alımlar” uyarısı yaparken de tam olarak bundan bahsediyorduk. Bugün BİST’te yabancı payı yüzde 31.86 ile tarihi dipte. Yabancıyı izleme hatası Hindistan’da bu pay yüzde 44.6, Endonezya’da dolaşımdaki hisselerin yüzde 70’ini, toplam piyasa değerinin ise yüzde 41’ini ellerinde bulunduruyorlar. Güney Kore ve bizim borsamızda ise düşüşte. Yani uzun lafın kısası, artık yabancı yatırımcıların aldıkları hisse senetlerine ilişkin verileri dört gözle beklemek yerine Borsa İstanbul’un tartışmasız hakimi olan yabancı yatırımcıların hangi motivasyonlarla hareket ettiğine odaklanmak en doğrusu gibi görünüyor.
Yerli yatırımcının motivasyonu Peki yerli yatırımcılar hangi motivasyonla hareket ediyor? Bunun tartışmasız ilk sırada yer alan cevabı: Enflasyon ve düşük faiz ortamı. Türkiye’de yükselen enflasyon ve bunun tam tersine düşürülen faizler parayı korumak için olabilecek alternatiflerin sadece döviz bazlı enstrümanlarla sınırlı kalmasına neden oldu. Bu durum aynı zamanda Türkiye’de doların neden sürekli yükselmeye ve talep görmeye devam ettiği sorusuna da cevap veriyor. Çünkü eğer borsaya yatırım yapacak kadar vakti veya bilgisi olmayan biriyseniz enflasyonla aradaki açığı kapatabileceğiniz başka bir enstrüman yok. Öte yandan hükümet Kur Korumalı Mevduat sistemini devam ettirerek dolarizasyonu azaltmak için yürüttüğü politikayı devam ettirmek, yani dolara şirketler ve bireyler cephesinden daha fazla talep gelmesini engellemek istiyorsa doların getirisi kadar maliyeti kamuya yayıp bu dövize endeksli mevduat enstrümanını sürdürülebilir kılmak için dolarda belli bir yükselişi göze almak durumunda. Bu da aslında uzmanların görüşüne göre doların belki çok hızlı hareketlerle değil ama istikrarlı ve sürekli bir şekilde TL karşısında yükselmeye devam edeceği anlamına geliyor.
BORSA GERÇEKTEN DÜŞMÜYOR MU?
Tekrar borsa cephesine dönersek borsada bir türlü sert bir düşüş gerçekleşmemiş olmasının sebebi de işte yerli yatırımcıların bu alternatifsizlik motivasyonu. Peki bu daha ne kadar devam edecek? Ya da borsada hiç sert bir düşüş olmayacak mı? Aslında bu bir illüzyon meselesi. Borsa İstanbul döviz bazında zaten düşmüş durumda. BİST, dolar bazında 2018 Haziran ayındaki düşüşte bulduğu desteği direnç haline getirmiş, o seviyeyi kırmaya çalışıyor. Artık borsaya TL bazında bakmak uzmanlara göre hata. Dolar bazında bir ralliyi tetikleyebilecek yegane şey ise ne Fed’in politikalarında değişiklik ne de başka bir sebep. Bu ralli katalizatörünün seçim senaryolarının devreye girmesi olacağı düşünülüyor.