Borsada aşağı yönlü trend oluşuyor
Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ Borsa İstanbul’da devam eden oynaklığı ve ileriye yönelik beklentileri değerlendirdi.
Haber Merkezi |Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, Şans Sohbetleri’nde, Borsa İstanbul’da devam eden oynaklığı ve ileriye yönelik beklentileri konuştu. Güldağ borsada 'zemin' değişikliği algısını sorgularken, Ağaoğlu yükseliş trendi için majör değişikliklere işaret etti. İkili, Merkez Bankası kararlarını ve ocak ayı enflasyonunu da değerlendirdi.
Güldağ: Fed 25, Avrupa Merkez Bankası 50 baz puan daha faiz artışı yaptı. Sürpriz yok. Fed Başkanı Powell ne kadar “daha yapacak çok işimiz var” dese de piyasa güvercin yorumladı. “Amerika'da faiz yüzde 5’i bulur mu” yönünde soru işaretleri oluştu. Son çeyrekte 50 baz puan indirim bekleyenler var.
Ağaoğlu: Tepe olarak yüzde 5-5,25'i bekliyorum hala. Son çeyrekte indirim beklemeyen taraftayım. İşsizlik verileri ve maaş artışları henüz daha enflasyon tarafındaki mücadelenin tam anlamıyla kazanılmadığını söylüyor. Bütün merkez bankası başkanları açıklamalarında aynı şeyi ifade ettiler; “Enflasyonda artık yeni riskler görmüyoruz, yavaş yavaş bir platoya doğru geliyoruz, buradan da düşmesini bekliyoruz.”
Güldağ: ABD ekonomisinde daralma hız kesiyor, Avrupa ise yeniden genişleme alanına geçecek gibi... Buna karşın Avrupa faiz artışına devam edecek.
Ağaoğlu: Avrupa'dan 50 baz puan daha gelir. Lagarde biraz utangaç tavırla mevcut para politikasının devam etmesi gerektiğini söylüyor. Avrupa geç başladı, daha hızlı adımlar atıyor. Ama geç başlamanın ceremesini çekiyor. Dünyada yumuşak bir resesyon beklentisi var ama zaman geçiyor, o resesyon gelmiyor. Gelmedikçe de bir faiz indirme ihtimali azalıyor.
Güldağ: Bu gelişmeler bizim ihracatçılarımız için de iyi haber. Piyasalar 'yumuşak iniş' senaryosunu fiyatlıyor. Bunun pariteye de yansımaları var...
Ağaoğlu: Euro/dolar ilk tepki olarak 1,1030'lara kadar geldi. Ama bir günlük hızlı yükselişin hemen arkasından geri çekilme oldu. 1,0945-65 seviyeleri kritik. Ben buradan yukarı gideceğini bekliyorum. Çünkü faiz farkı Euro'nun lehine. 1,12– 1,14 bandını bekliyorum. Bazı yabancı bankalar 1,15-1,155’yi bekliyor. Altın 1960’lara kadar geldi, dayanamadı. Gümüş de 24,63'e kadar yükseldi. Gümüşte 26,26 ve altında 1965 önemli seviyeler. Kalıcı yükseliş için bu seviyelerin aşılması lazım.
Güldağ: Borsa İstanbul'da ise oynaklık devam ediyor. Geçen yıl dolar bazında yüzde 84- 85 getiri sağlayan bir piyasada bu yılbaşından bu yana yüzde 5'i aşan düşüş var. Tabii o kadar yükseldikten sonra belli bir miktar düşüş normal sayılabilir. Ama bir düzeltme mi, yoksa bir trend değişikliği ile mi karşı karşıyayız? Soruyorum çünkü borsayı etkileyen ekonomik ve politik zeminde değişiklik var gibi. Büyümeye ilişkin beklentiler geçen yılki kadar güçlü değil. Şirketlerin karlılıkları da öyle... Ayrıca geçen yıl paranın gideceği tek adres borsa gibiydi, şimdi alternatifler oluşuyor. KKM’de üst sınır kaldırıldı, altına ilgi var, kriptoda tekrar bir hareketlenme yaşanıyor. Kurlar seçim sonrası yükselir beklentileri var.
Ağaoğlu: Borsanın en büyük rakibi her zaman faizdir, kur değil. Kuru da etkileyen faizdir.
Faiz konusundaki belirsizlik, borsayı daha önceden pozitif etkiliyordu şimdi negatif etkilemeye başlıyor. Bu sene faizler her şart altında artmak zorunda; ister tabelada artırın, ister iş görende… Borsada değerlemeleri arşı âlâya götüren gerekçeler içinde bu faiz hesaplamasının yapılamaması da vardı. İnsanları irrasyonel davranışlara sevk etmişti. “Faizler yavaş yavaş yukarı doğru yol alacak galiba, borsa daha yükselebilir mi” diye düşünen kimi arkadaşlarımız satış yaptı.
Güldağ: Geçen hafta da likidite kuruluğuna dikkat çekmiştin. Piyasa derin olmadığı için dalga boyu çok daha yüksek oluyor.
Ağaoğlu: 7 Ocak’tan bu yana borsa iki büyük dalga yaşadı. 3 Ocak'ta 5700’lerdeki en yüksek gördüğü seviyeye karşı, 12 Ocak'ta 4600’ü görüyor. Fark 1100 puan. Hemen sonrasında yine yukarı gidiyor ve 5568'i görüyor. Ardından tekrar 1000 puan aşağı, 4480’i gördü. Bir sonraki yüksek bir önceki yüksekten düşük oluyor. Bir sonraki düşük bir önceki düşükten düşük oluyor. Bu aşağı yönlü trend oluşuyor demek. Faiz algısı da değişmeye başlayınca borsanın bu sene işi zor. Geçen yıl o fiyatlardan borsaya girmiş olanlar bu pozisyonlarını çaresizce uzun süre taşımak zorunda kalabilirler.
Güldağ: Ayı piyasasına girme ihtimali var mı borsanın?
Ağaoğlu: Borsada mevcut fotoğraf bir düşüş trendi gösteriyor. Bunun ismi ayı piyasası mıdır bilemiyorum. Bu terimi ben 35 yıldır anlamam. Yüzde 60'ına düşmüş kağıt var yılbaşından bu yana. Şimdi o kağıt çoktan ayı piyasasına geçmiş. Bu arada şunu da söyleyeyim; ayı piyasasında da güzel para kazanılabilir, boğa piyasasında da ciddi para kaybedilebilir. Ben trendi bulmaya çalışırım. Trend şu anda aşağı yönlü ve bunun değişmesi için majör gelişmeler olması lazım.
Güldağ: İhtimal var mı?
Ağaoğlu: Bende o sorunun yanıtı; ‘çok düşük’... O yüzden borsadaki risklerin arttığını, oynaklığın da çok fazla artacağını düşünüyorum. Likidite kuruluğu başa bela.
Güldağ: Panik satışların ve oynaklığın yaşanmaması için SPK bazı tedbirler alıyor. Son olarak yüzde 3 kayıpta yukarı adım kuralı otomatik olarak çalışacak…
Ağaoğlu: Volatiliteyi düşürmenin yolu polisiye tedbirler değil. Açığa satış ya da 'uptick' önlemleriyle olmaz bu iş. Temelleri düzeltmediğimiz zaman bu dalgalanma devam eder. Halka arz oyununda EKONOMİ gazetesi olarak güzel bir manşet yaptınız. Bu işin felsefesini doğru oturtmadığınız zaman, yatırım fonu adı altında manipülatörler gelip parsayı toplayıp yatırımcının da canını yakmaya devam eder.
Güldağ: Anlaşılan borsada dalga boyu yüksek olacak. Yatırım yaparken seçici olmakta büyük fayda var.
Enflasyonda talep baskısı artabilir
Güldağ: TÜFE aylık bazda beklentinin neredeyse iki katı geldi; yüzde 6,65. Son 9 ayın en yüksek artışı. Dışarıda emti fiyatları düşerken, kurda hareket neredeyse yokken artış hızı yüksek...
Ağaoğlu: Aynen. Kur sabit, geçişkenlik yok. Enerji ve hammadde fiyatları görece olarak yatay. Arz yönlü etkiler azaldı. Asgari ücrete gelen artış doğal olarak enflasyonu tetikleyecekti. Diğer yandan tasarruf için bir alternatif olmamasından dolayı insanlar tüketmeyi tercih ediyor.
Güldağ: Enflasyonda talep kaynaklı baskı devam edebilir bu durumda...
Ağaoğlu: Evet ve bu durumda enflasyon yüksek kalmaya devam edebilir.
Güldağ: Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan “Faizi daha da düşüreceğiz” açıklamasını yaptı. Hazine ve Maliye Bakanımız Nureddin Nebati de Merkez Bankası'nın enflasyon düşüşüyle birlikte yeni faiz adımı atabileceğini ima etti.
Ağaoğlu: İnanın, politika faizini 9'dan 3'e indirsek de durum çok değişmeyecek. Mevcutta kredi faizi tabelada 13-15 ama komisyon vb. yan yüklerle birlikte 25'li 30’lu seviyelere geliyor. Mevduatta 27, 28'i çok rahat buluyorsunuz. KKM’de ise üst sınır kalkıyor. Bu durumda, piyasadaki faizle tabela faiz arasındaki fark artar. Faizde tek bir seviye oluşmadığı için fiyatlamalarda zorluklar devam eder.
Güldağ: Reel sektör de bankalar da yoruldu ama seçime kadar da böyle...