Birleşik Metal İş Sendikası MESS'in zam teklifini kabul etmedi! 5 işletmede grev başlıyor
Birleşik Metal İş Sendikası MESS'in 2025 yılı üzerinden hedef enflasyon oranındaki zam teklifini kabul etmeyerek 5 işletmede greve gidecek. İlk grev 4 Aralıkta Hitachi'de başlayacak.
Haber Merkezi |Birleşik Metal-İş MESS ile görüşmelerin tıkanması üzerine grev eylem planını devreye alacaklarını duyurdu.
Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) üyesi GE Grid Solutions, Hitachi Energy, Schneider Electric, Arıtaş Kriyojenik ve MESS’ten ayrılan Green Transfo ile DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası arasında süren toplu sözleşme görüşmeleri tıkandı.
Metal işçileri greve gidiyor
Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, arabulucu aşamasında da işçilerin taleplerinin karşılanmaması üzerine grev ve eylem programını açıkladı.
Beş işletmeye ait 11 fabrikada yaklaşık 2 bin işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin tıkanmasının ardından işçiler greve çıkacak. Grev tarihi (4 Aralık) açıklanan tek fabrika Hitachi olurken, grev kararı alınan diğer iş yerlerine ilişkin grev tarihleri önümüzdeki günlerde açıklanacak.
“İşçiler ağır vergi yükü altında eziliyor”
Özkan Atar önümüzdeki günlerde asgari ücret belirleneceğini dikkat çekerek “2025 yılı, kamu işçilerinin de toplu sözleşme yılıdır ve yaklaşık 750 bin kamu işçisi toplu sözleşme sürecine girecektir. Dolayısıyla, ücretlerin hedeflenen enflasyona göre belirlenmesi güncel ve yakın bir tehlikedir. Hedeflenen ile gerçekleşen enflasyona bakıldığında bu oranların hiçbir dönem birbirini tutmadığını, hedeflenin çok büyük sapmalar gösterdiğini, belirlenen hedefin ilgili yıl içerisinde sürekli revize edildiğini görüyoruz. Öte yandan, gerçekleşen enflasyonun resmi enflasyon olduğu ve halkın hissettiği gerçek enflasyon oranıyla hiçbir ilgisinin olmadığı da bilinmektedir. Asgari ücretin hedeflenen enflasyona göre ya da bunun biraz üzerinde belirlenmesi için ortam hazırlanıyor. Adaletsiz ve ağır vergi yükü altında işçiler, ücretle geçinenler inliyor, aylar ilerledikçe aldığımız ücret artacağına azalıyor. İşçilerin ücret zammı alıp ücretinin düştüğü tek ülke olma özelliğimiz korunuyor” dedi.
"İşçi insanca yaşayacak bir ücret istiyor"
İşçiler düşük ücretlerle, yoksullukla baş etmek için, insanca yaşayacak bir ücret için mücadele ettiğini dikkat çeken Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, “Metal işçileri, ağır çalışma koşullarında yoksulluk sınırının altında çalışmaya isyan ediyor, ekmeklerini büyütme mücadelesi veriyor. Toplu sözleşmeler ile sömürüyü biraz olsun sınırlandırmaya çalışıyor ve ağır yaşam koşularını iyileştirmek için mücadele ediyor. Giderek yoksullaşan, reel ücret kaybına uğrayan metal işçileri, kendilerine giydirilmek istenilen bu politikaları toplu sözleşmeleri aracılığı ile yırtıp atıyor” diye konuştu.
"60 gün içinde greve çıkılması gerekmektedir"
Zam pazarlığında gelinen noktayı özetleyen BMİS Genel Başkanı Özkan Atar, grev eylem planını devreye alacaklarını belirterek şunları söyledi:
“Sendikamızın örgütlü olduğu, trafo üreticisi ve MESS üyesi 3 işletme (GE Grid Solutions, Hitachi Energy, Schneider Electric) ve kriyojenik depolama tank işleri yapan 1 işletme (Arıtaş Kriyojenik) ile ilgili olarak MESS ile toplu pazarlık sürecindeyiz. Yine trafo üreten ve kısa bir süre önce MESS üyeliğinden ayrılan Green Transfo da dahil olmak üzere toplam 5 işletmeden yaklaşık 2 bin üyemiz toplu pazarlık sürecindedir. Bu 5 işletmeye bağlı 11 fabrikanın toplu iş sözleşmesi, 1 Eylül 2024-31 Ağustos 2026 dönemini kapsamaktadır. MESS ile sendikamız arasındaki toplu sözleşme görüşmeleri 9 Ağustos günü başladı ve 4 Ekim Cuma günü sona erdi. Bu süre içinde 5 toplantı yapıldı. Daha sonra da bazı toplantılar yapıldı. 4 Ekim’de yapılan son toplantıda 38 madde için uyuşmazlık tutanağı düzenlendi ve arabulucu aşamasına geçildi. Arabulucu ile yapılan toplantılardan da sonuç alınamadı ve arabulucu raporları sendikamıza geldi. Arabulucu raporlarının sendikamıza ulaşması, grev aşamasına gelindiği anlamına gelmektedir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu gereği, arabulucu raporunun sendikamıza gelmesi ile grev aşamasına geçilmektedir ve bu tarihten sonraki 60 gün içinde greve çıkılması gerekmektedir”
Metal işçilerinin talepleri sıralandı: Yüzde 125 ücret artışı
BMİS Genel Başkanı Özkan Atar, Toplu sözleşme teklifinde yer alan ana başlıkları sıraladı:
“Ücret zammı olarak ilk 6 aylık dönem için ortalamada yüzde 125 ücret artışı talep ettik.
Sosyal haklarımızın çok düşük kalması nedeniyle çeşitli kalemlerde sosyal haklar belirledik. Örneğin, 2560 TL olan Ramazan Bayramı ödemesi için net 15.000 TL, 2815 TL olan Kurban Bayramı ödeneği için net 20.000 TL, 2.788 TL olan izin ödeneği için net 15.000 TL, ve aylık net 77 TL olan çocuk parası olarak aylık net 400 TL gibi çeşitli sosyal hak taleplerinde bulunduk.
Ayrıca, idari maddeler olarak tanımladığımız, çalışma koşullarını düzenleyen çeşitli maddelerle ilgili taleplerimiz oldu. MESS ile yapılan bir dizi görüşme sonrası gelinen aşamada hiçbir teklifimiz kabul edilmiş değildir. Aksine kazanılmış haklarımızı geriye götüren ve esneklik içeren karşı maddeler teklif edildi. MESS, 22 Kasım 2024 günü sendikamızı toplantıya davet etmiş ve yeni bir ücret zammı teklifi vermiştir. MESS’in ücret zammı teklifi, ücretlere önce yüzde 22 oranında zam yapılması ve ardından da seyyanen/maktu olarak saat ücretlerine 23 TL eklenmesidir. Bu teklif, ortalamada yüzde 36,5 oranına denk gelmektedir. Bir başka deyişle, MESS ortalamada yüzde 36,5 oranında ücret artışı teklif etmiştir. Sosyal haklarda ise birinci yıl için yüzde 60 oranında artış teklif edilmiştir. Gerek ücret zammı gerekse de sosyal haklara yönelik MESS tekliflerinin kabul edilmesi mümkün değildir. Bu teklif, işçilerin talep ve beklentilerinden oldukça uzaktır.”
“MESS’in teklifi vergiye gidiyor”
MESS’in teklifi ile ortalama bir metal işçisinin ikramiye dahil ücretinin 27’lik vergi dilimine göre 37 bin 897 TL olduğunu dikkat çeken Atar, “Yoksulluk sınırı dört kişilik bir aile için 72.156 TL ve açlık sınırı dört kişilik bir aile için 20.680 TL olmuştur. MESS’in teklif ettiği ücretlerle yaşamak, en temel ihtiyaçlarımızı karşılamak mümkün değildir” değerlendirmesinde bulundu.