Bakan Uraloğlu EKONOMİ Gazetesi'ne konuştu: 5G lisans ihalesini 2025’te yaparız

“Doğru zamanda ama makul fiyatlarla 5G’ye geçelim istiyoruz” diyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, bu yıl takvimin açıklanacağını, 2025’te ise lisans ihalesinin yapılacağını söyledi. Uraloğlu Türk Telekom’un imtiyazı için de “Muhtemelen fiberle ilgili alt yapı şartı koyacağız” dedi.

Haber Merkezi |

MARUF BUZCUGİL 

HÜSEYİN GÖKÇE

CANAN SAKARYA

BESTİ KARALAR / ANKARA

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında yüzde 75’i tamamlanan projelere öncelik verilmesi kararı alınmasına rağmen hiçbir önemli projeyi durdurmadıklarını hatta bu oranı yakalamamış olan projelere de devam ettiklerini söyledi.

Bu projeler arasında Ankara-İzmir yüksek hızlı tren hattı ile Mersin-Adana-Osmaniye- Gaziantep’i projelerinin yer aldığını açıkladı. Uraloğlu, İç Anadolu’daki üretim merkezlerinin Karadeniz’e bağlanması için 14 bin km olan demiryolu hattını 2028’e kadar 17 bin kilometrenin üzerine çıkaracaklarını kaydetti. Uraloğlu, telekomünikasyon sektörünün önemli gündemlerinden olan Türk Telekom’un 2026’da bitecek lisans süresi konusunda ise EKONOMİ’ye önemli açıklamalarda bulundu.

Uraloğlu, şirketin altyapı imtiyaz süresinin bu yıl içinde uzatılması ve fiber yatırım şartı verilebileceğini, özelleştirmesinin ise henüz gündeme alınmadığını açıkladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, EKONOMİ ekibinin sorularını şöyle yanıtladı:

■ Tasarruf tedbirleri yatırımlarınızı nasıl etkileyecek?

Bir kere önemli hiçbir işimizi durdurmuyoruz. Bir mantık ortaya kondu, ‘yüzde 75 oranında tamamlanan projeleri mutlaka bitirelim’ şeklinde ama yüzde 75’ine gelmemiş olsa dahi devam etmemiz gerekenler var: Ankara-İzmir YHT ve Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep hızlı tren hatları yüzde 75’lere gelmemiş olmasına rağmen durdurmamız mümkün olamaz. Elbette vatandaşın gözü kamuda yapılacak olan tasarrufta. Vatandaşta, ‘ben belli sıkıntılar yaşıyorsam kamunun da bu anlamda benim sırtımdan yük alması lazım’ beklentisi var. Biz de onu karşılamaya çalışıyoruz. Ama şunu atlamamak lazım, ülkenin geleceğine yönelik alt yapı yatırımlarında tasarruf yaklaşımı çok doğru değil. Mehmet Şimşek bakanımızla da biz bunu konuşuyoruz. 22 yıllık AK Parti hükümetlerinde birçok kriz durumları yaşadık. 2008’den 2018’e ve bugüne geldiğimizde gerek global gerekse yerel sıkıntılar yaşadık ama altyapı yatırımlarından vazgeçmedik. Fransa mesela rakamı tam hatırlamıyorum ama 2008 yılında 50 milyar Euro’luk bir altyapı yatırımı yapmıştı.

■ Verdiğiniz örnek çok önemli, onlar ekonomi durgunluğa girince kamu yatırımlarıyla canlandırmaya çalışıyorlar…

Evet, bu noktayı kaçırmamak lazım. Belediyelere bakın eğer bir seçilme saikiyle hareket ediyorlarsa -ki etmeleri lazım- altyapı yatırımlarını en baştan yaparlar seçime doğru giderken sosyal politikaları daha öne çıkarırlar ve daha çok görünür olan yatırımlara dönerler.

■ Karayolları Genel Müdürlüğü’nün tasarruf kapsamında bakım ve onarım işlerini hizmet alımı yerine kendi ekipman ve elemanları ile yürüttüğü söyleniyor. Bu doğru mu?

Çok net söylüyorum, böyle bir durum yok. 2015, 2016 ve 2018 yıllarındaki süreçlerde taşeron çalışanlar kadroya alındı. Onların kadroya alınması ile zaten onların yaptığı işler otomatikman Karayolları’na geçti. Net olarak tasarruf tedbirleri nedeniyle orada bir değişlik yok.

■ Türkiye 246 noktaya ihracat yapıyor. Mersin Limanı çok uzun zamandır planlanıyor. Bu proje ne zaman başlar son durum nedir?

Türkiye toplam liman kapasitesinin şu anda yüzde 45’ini kullanıyor. Yani Türkiye’nin şu anda limanlarda atıl duran bir kapasitesi var. Ama bazı bölgelerde de belli bir doluluğun üzerine ulaşmış durumda. Akdeniz için, İskenderun Körfezi için bunu konuşabiliriz. Adana ve Mersin olmak üzere iki lokasyonda liman projesi çalışmamız var. Bunlar belli bir aşamaya geldi. Biz bu tür limanları artık kamu eliyle yapmayı çok doğru bulmuyoruz. Çünkü özel sektörde ciddi bir kapasite oluştu. Biz bu limanı yap-işlet-devret ya da yap-işlet modeli ile ihale ediyoruz dediğimiz zaman alıcıları var. Bir iki yıl içeresinde karar verir, yolumuza devam ederiz diye düşünüyorum. Hem Adana hem de Mersin için proje çalışmamız var.

■ Bir de organize sanayi bölgeleri demiryolu ağı projeleri var. Burada durum nedir?

Türkiye’de 400 km sadece kısa bağlantılar adına, üç-beş kilometre yapılmış olan iltisak hakkımız var. Aşağı yukarı bir o kadar daha 350 km civarında daha yapmayı planladığımız hatlar var. Bunlarla ilgili çalışmalarımıza devam ediyoruz. Buradaki mantık şu, hemen yakın olan hatları limanlara, üretim merkezlerine bağlamak. Ama fotoğrafın daha büyüğüne baktığınız zaman İç Anadolu’nun Karadeniz’e bağlanması çalışmaları kapsamında 14 bin km olan demiryolu hattı 2028’e kadar 17 bin, 17 bin 500 km’ye çıkarmış olacağız. 2053 hedefl erinde de bunu 29 bin km’ye çıkarmış olacağız. Kayseri’den Niğde’den Adana Mersin arasına inen bir hattımız var, orada hızlı tren hattı projesini bitirdik. Ulukışla Mersin arasının bu sene ihalesini yapacağız. Öbür taraftan da Gaziantep’ten başlayıp Osmaniye Adana Mersin arasında 310 km’nin halen bazı yerlerde dört hat bazı yerlerde iki hat çalışması devam ediyor. Bunu 2027’de bitireceğiz.

Gaziantep gibi bir lokasyonu doğrudan Mersin Limanına bağlamış olacağız. Aynı şekilde Amanoslar’ı 19 km’lik karayolu-demiryolu tüneliyle geçip İskenderun Körfezini Hassa’ya arkadan Kilis Polateli’ne ve Gaziantep’e de bağlayacağız. Ankara-Sivas hızlı tren hattından Kırıkkale’nin Delice ilçesinden Çorum-Merzifon-Samsun. Çorum’a kadar olan kesimin ihalesini bu yıl, devamını önümüzdeki yıl yapacağız. Ankara’ya bağlanan hatları da bir anlamda Samsun limanına bağlamış olacağız. Sakarya’dan Karasu Limanına eksik kalan bir proje vardı, bunun da ikmal ihalesini bu sene yapıyoruz. Bu devam eden iş değil yeniden bir ihale yapıyoruz. Karasu 4-5 yıldır zemin sorunları, proje değişiklikleri nedeniyle yarım kalmıştı bunlar bitti, bu sene ihalesini yapıyoruz. 2025- 2026 yılı sonunda bitmiş olur. Türkiye’deki bütün demiryolu hatlarını bir anda ayrı bir limana da bağlamış olacağız.

■ Ankara-İstanbul arasını 80 dakikaya indirecek süper hızlı trende son durum nedir?

Evet, Ankara-İzmir hızı tren projesi devam ediyor. 2026 sonu, 2027 başında bitecek. Ankara-İstanbul süper hızlı trene gelince, biz mühendisiz gerçek ihtiyaçları görmemiz, belli bir kısmını da öngörebilmeniz lazım. Şu anda nüfus İstanbul’da 16-17 milyon, Ankara’da 6 milyona yaklaştı, Sakarya Kocaeli, Bursa, Yalova’yı da kattığımız zaman nereden bakarsanız 25 milyonluk bir nüfus var. Biz şu anda ulaşımı neyle sağlıyoruz, havayolu zaten var, otoyol, devlet yolu artı yüksek hızlı tren var. Bizim gelecek projeksiyonumuzda Bolu Dağındaki günlük trafik 50 binlere gelmiş durumda, bu 80 binlere geldiği zaman hizmet seviyesi düşüyor. 100 bine geldiği zaman otoyoldaki 140 km hız 80 km’ye düşüyor.

O zaman biz diyoruz ki; ‘10 yıl sonra burada yeni bir otoyol ihtiyacı olacak.’ Bir 10 yıl ya da 15 yıl sonra artık bizim yüksek hızlı trenimiz Bilecik’i bitirdiğimizde 3,5 saate düşmüş olacak ama bize yetmeyecek ve bir saat süreyle seyahat edebileceğimiz bir tren ihtiyacımız olacak. Çünkü hepsinin bir kapasitesi var, hem otoyolun hem de bu süper hızlı trenin avanprojelerini bitirdik diyebilirim. Yap-İşlet-Devret düşünüyoruz. Bu projede de bir aşama kat ettik. Başlaması, yapımı, bitmesi 10 yıl. 2034-2035’i konuşmuş oluyoruz. Mesela saatte 350 km hızlı tren artık 250 kilometrenin bir üst teknolojisi. Biz bu vesile ile bu teknolojiyi de ülkemize kazandıralım istiyoruz.

■ Türk Telekom’un altyapı imtiyazı 2026’da bitiyor. Nasıl bir süreç işletilecek?

Sizin götürdüğünüz hizmetle eriştiğiniz yerdeki kullanım miktarları birbirinden farklı. Sokağa getirdiğiniz fiberi binaya getirdiğinizde operatörün yetkisi bitiyor. Binaya fiber getiriyorsunuz ama binanın içinde operatör yetkili değil. Binada mevcut hat bakır ise o hız sizin kapınıza kadar geliyor. Bu konuda mesafe almamız gerekiyor. İmtiyaz konusu var alt yapının yenilenmesiyle ilgili. Ona muhtemelen ‘alt yapı şartı’ koyacağız fiberle ilgili. Türkiye’deki kapasite gelişmiş ülkelerin ve hatta gelişmekte olan ülkelerin çok gerisinde. Bununla ilgili tespitler var. Türkiye kapasitesi Avrupa sıralamasında iyi ama kullanımda henüz değil. Türk Telekom hâlihazırda Varlık Fonunun şirketi. Sektör olarak bizim yetki alanımızda. Oranın şu an için geleceğiyle ilgili tekrar özelleştirilmesi vs. bildiğim gündemler yok. Mevcut yapısıyla son dönem zarar etti ama çok şükür şimdi kar eder hale geldi. İmtiyaz ile birlikte tekrar biraz güçlendirmiş olacağız.

Ajet’e gerekli müdahaleleri yapıyoruz

■ AJet ile ilgili birtakım şikayetler var, neden kaynaklanıyor?

Bizim Pegasus ile Sun Express ile Corendon havayolları ile hukukumuz ne ise THY ve AJet’le de hukukumuz budur. Hepsiyle illiyet bağımız aynıdır. Fark şu; THY ve Ajet kamu şirketi olduğu için oradaki her türlü şikayet bize daha yoğun yansıyor. Ajet yeni bir yapılanma süreci yaşıyor, sıkıntıların giderilmesi için temas halindeyiz, önerilerimiz var, gerekli müdahaleleri yapıyoruz. Şu anda Sabiha Gökçen’in yönetimi Savunma Sanayii Başkanlığında. Hava trafi ği her halükarda bizde ama orayla ilgili şikayet geldiğinde burayı ‘ben yönetmiyorum’ deme lüksümüz yok. Fiyat konusunda da bizim bir düzenleme yetkimiz yok, tavan fi yatı belirlerken onlarla aşağı yukarı bir mutabakat sağlıyoruz. Bir tavan fiyat belirliyoruz ve ona uyuyorlar. Uymasalar bir yaptırımı var mı? Yok. Bunu resmi olarak açıklamıyoruz, gayri resmi ve uyuyorlar. Şunu söylemek lazım; yurtdışı uçuşlarda çok net bir şekilde kâr ediyorlar, yurtiçi uçuşlarda yerine göre kâr ya da zarar ediyorlar.

■ Ajet’le ilgili önerileriniz neler?

Bir geçiş süreci yaşanıyor. Kiralanan uçaklar var ve bu uçaklarda olması gerekenden fazla arıza söz konusu oldu. Yaz sezonunda her zaman rötarlar olur ama bu sefer biraz fazla oldu. Bu konunun biraz daha üzerinde durun, dedik. THY ile Anadolu Jet’in CIP imkanı vardı. Anadolu Jet’te bunu kaldırdılar. Pegasus’un yolcu başına maliyeti 3 birimse THY’nin 7-8’dir, Anadolu Jet’in 6’lar civarında. Bunu 5’lere düşürme ile ilgili bir refl eksti bu. Mesela CIP’leri kullandıracaksınız dedik, başta kabul etmediler ama gerekirse ek ücret alın kullanın. Sonra kullandılar. Kamu şirketi olunca vatandaş daha cesur bir şekilde eleştirebiliyor. Doğrudan bizlere yönlendirebiliyor. Ulaşımla ilgili yatırımlar gerçekten pahalı. Bunları mutlaka tam kapasiteli kullanabilmek lazım. İstanbul Hava Limanı’nda şu anda üç tane birbirine paralel pist var, kuzey-güney yönünde. Doğu-batı yönünde de bir dördüncü pistin inşaatı başladı. Onu sadece kalkışlar için kullanacağız. Çünkü; hava operasyonu birbirine dik çift yönlü onu iniş ve kalkışlarda yapamazsınız. Şu anda iki tane paralel pist aynı anda operasyon yapılabiliyor. Üç pistin de aynı anda operasyon yapılabilmesiyle ilgili arkadaşlarımız şimdi Amerika’da. İGA ve bizim DHMİ tarafı. Avrupa’da bu operasyon yok, sadece Amerika’da var. Biz de inşallah onu yapacağız. Kapasiteyi artıracağız.

“5G’de bu sene takvimi açıklarız” 

Biz 4,5 G’ye ciddi bir yatırım yaptık ülke olarak. Bu yatırımın önemli bir bölümü yabancı girdilerle yapılan, donanımlar, her türlü baz istasyonu üretmişsek de bir yere kadar getirdik. Daha devamıyla ilgili biraz aşama gerekiyor. Doğru zamanda ama daha makul fiyatlarla 5G’ye geçelim istiyoruz. Bu sene muhtemelen takvimi açıklayacağız. 2025 yılında lisans ihalesini yaparız. 2026 yılında da 5G’yi Türkiye’de uygulamaya koyarız. Şu anda elimizde ne var; İstanbul Hava Limanı’nda 5G uyumlu telefonu olan vatandaş şu anda bunu deneyimliyor. 25 tane üretim tesisinde deneme izni verdik. Lisansı verdik, onlar da 5G’yi deneyimliyorlar. Baz istasyonlarında, ULAK geliştirildi, şuana kadar 2 bin tane ürettik. Türkiye’deki baz istasyonu sayısı 70 binler civarlarında. Daha yüzde 2 ile 2,5 civarlarındayız. 5G noktasında geçtiğimiz an Türkiye’nin böyle bir üretim kapasitesi yok. Biz bunu ithal etmek durumundayız ama bu yüzde 2, 2,5 olan ULAK’ın oranını da artıracağız. 5 olacak, 10 olacak onu da teşvik ediyoruz. Türkiye’de de üretim yapılsın noktasına çok yakın değiliz, çünkü süreç biraz daralmış ama geliştirelim istiyoruz. Frekans ihale tahsisini doğrudan operatörlere yapacağız. Üretim firmaları onlarla muhatap olacak.

Türksat 6A ile 5 milyar insana ulaşacağız

Şu anda uzayda 5 haberleşme uydumuz var. 3 de gözlem uydusu var. Bunlar daha çok askeri ihtiyaçlar için. 5 uydu kendi ihtiyacımızı görüyor. Yaklaşık 3,5 milyar insanı kapsama alanına almış durumda. 15 yılda bir uyduların ömürleri doluyor. Uzaydaki varlığımızı devam ettirmemiz için yeni uydulara ihtiyacımız var. Türksat 6A ile 5 milyar insana ulaşmış olacağız. Hindistan’ı tamamen kapsamış olacağız. Endonezya, Malezya ve Tayland’ı kapsamış olacağız. Dolayısıyla oralara hizmet satıyor olacağız. 6A uydusunu kim üretti? TÜBİTAK Uzay Teknolojileri, Türksat, Aselsan ve TUSAŞ üretti. Bu ciddi bir tecrübe. Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranı var. En kıymetlisi yazılımının bizim olması. Birkaç gün sonra fırlatacağız. Dünyada 11 uydu yöneticisinden biri olduk.

Hatay Havalimanı 2028'e kalmadan tamamlanır

22 yıllık dönemde ulaştırma sektöründe 274 milyarlık dolarlık yatırım yaptık. 2053’e kadar 197 milyar dolarlık bir yatırım yapmayı öngörüyoruz. Demiryolları daha ön planda olacak. Bu seneki bütçemize bakacak olursak karayolları tarafında 155 milyar liralık bir bütçe var. Yüzde 15 civarında bir bloke söz konusu tasarruf genelgesinden dolayı. Sene sonunda bitmeye yönelik projelerde değerlendireceğiz. 355 milyar liralık da bakanlığın bütçesi var. 2024 yılı için konuşuyorum. Karayolları tarafında yaklaşık bin civarında şantiye var. Genel anlamda çalışıyoruz. Raylı sistemler tarafında da 50 -60 civarında şantiyemiz var. Burada da genel olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Havalimanları ile ilgili Malatya Havalimanı’nın terminalinin yenilenmesi, Hatay Havalimanı’nın sil baştan yapılması, önümüzdeki günlerde de Çukurova Havalimanı’nı açacağız. Hatay Havalimanı’nı 2028’e kalmadan bitireceğiz.

3. TÜRKİYE DENİZCİLİK ZİRVESİ

“Gemilerimizden alınan kayıt harcı ile yıllık harçlara muafiyet getiriyoruz”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bakanlık tarafından İstanbul Tersanesi’nde düzenlenen 3. Türkiye Denizcilik Zirvesi’nde yaptığı konuşmada hayata geçirdikleri proje ve çalışmaların, Türkiye’nin uluslararası denizcilik arenasındaki yerini ön sıralara taşıdığını söyledi. Uraloğlu, “Geçen yıl Türkiye’nin, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Konsey üyeliğine 143 ülkenin desteğiyle bugüne kadarki en yüksek oyu alarak üst üste 13’üncü kez seçilmesi de bunun en güzel kanıtı” dedi.

Tekirdağ, Ambarlı, Kocaeli ve Mersin’de bulunan konteyner limanlarının dünyada ilk 100 arasına girdiğini belirten Uraloğlu, “Ülkemiz, 1000 grostondan büyük 2 binden fazla sayıda gemisiyle 48,9 milyon dedveyt tona ulaşan deniz ticaret filosu ile dünya sıralamasında 12’nci sıradadır” ifadelerini kullandı. Bakan Uraloğlu, sektörde yapılan yeni düzenlemelere ilişkin ise şunları kaydetti: “Meclisimize sunduğumuz bir kanun ile Türk Uluslararası Gemi Sicil Kanunu kapsamındaki gemilerimizden alınan kayıt harcı ile yıllık harçlara muafiyet getiriyoruz. Bu kapsamda, miras intikali devir işlemlerinden harçları kaldırıyoruz. Hisse devirlerinde hisse oranında harç alacağız. Elektrik gibi yeşil enerji ile çalışan gemilerimizden de kayıt harcını kaldırıyoruz, yıllık harçlarda da yüzde elli indirim sağlamış olacağız.”

Uraloğlu, yapacakları yeni düzenlemeyle limanlara gelen gemilerden “Gemi Emisyon Bedeli” tahsil edilmesi ve bu bedelin sadece denizciliğin yeşil dönüşümü kapsamında Türk Bayraklı gemilere destek olarak ödenmesini sağlayacaklarını anlattı.

Mutlaka kontrol edin: Sahte Milli Piyango biletlerine dikkat! Borsada servet inşasının formülü uzun vadeli yatırım Okullarda yılbaşı kutlaması yasaklandı SPK onay verdi! Bir şirket daha halka arz oluyor Eski IMF Başkanı Rato'ya 4 yıl 9 ay hapis cezası İşte memur ve emekli zammında yeni hesap