Bakan Şimşek: TCMB ihtiyaç duyarsa likiditeyi çekmek için borçlanacağız
Bakan Şimşek, Maliye Hesap Uzmanları Vakfı tarafından düzenlenen etkinlikte, "Merkez Bankamız ihtiyaç duyarsa biz Hazine ve Maliye olarak gerektiğinde ihtiyacımızın da ötesinde likiditeyi çekmek için borçlanacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Haber Merkezi |Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet şimşek, Maliye Hesap Uzmanları Vakfı tarafından düzenlenen etkinlikte konuştu.
TCMB'nin ihtiyaç duyması halinde likiditeyi çekmek için borçlanacaklarını belirten Şimşek, "Fazla likidetinin piyasadan çekilmesi için TCMB ile yakın çalışacağız ve ne gerekiyorsa yapacağız" dedi.
Bakan Şimşek konuşmasının devamında, "Kayıtdışı ile mücadele için bir eylem planı açıklamayacağız; fiilen mücadelemizi yapacağız" olarak belirtti.
"Önümüzdeki üç yılda Dünya Bankası ve benzeri bankalardan en az 60 milyar dolarlık şu an için Türkiye'ye taahhüt edilmiş kaynak var" şeklinde ifade eden Şimşek, "Bu kaynağa "carry trade" diyemezsiniz, bu kaynağa "sıcak para" diyemezsiniz" olarak kaydetti.
Bakan Şimşek'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Programımız fiyat istikrarını sağlamaya yönelik. Mali disiplin bunu destekleyici nitelikte. Sürdürülebilir cari açık bunun çıktısı. Yapısal dönüşüm kazanımları kalıcı hale getirecek.
Enflasyondaki geçiş süreci bu ay sona eriyor
Türkiye'nin şu anda tek önceliği var, o da fiyat istikrarı. Enflasyonun düşük tek hanelere indirilmesi çok ciddi bir iş, zaman, kararlılık ve sabır gerektiriyor. Enflasyonda geçiş dönemi bu ay itibarıyla sona eriyor. Şu anda dezenflasyon sürecinin eşiğindeyiz; Eylül'de inanıyorum ki 40'lı rakamları görebiliriz.
TCMB ihtiyaç duyarsa likiditeyi çekmek için borçlanacağız
Merkez Bankamız ne gerekiyorsa yapıyor. Çok iyi bir ekip var. Geleneksel para politikası anlamında ne gerekiyorsa yapıyor. Parasal sıkılaştırma, seçici kredi sıkılaşması, miktarsal sıkılaşma. Bunların tamamını, bütün araçları istediği şekilde şu anda uygulamaya koyuyor. Sonuç alacağımıza inanıyorum.
Seçici kredi sıkılaştırmasında çok ciddi bir sıkılaştırma söz konusu. Bu biraz zaman alıyor fakat etkisini göreceğiz. Miktarsal sıkılaştırma burada da çok ciddi bir çaba var. Merkez Bankamız ihtiyaç duyarsa biz Hazine ve Maliye olarak gerektiğinde ihtiyacımızın da ötesinde likiditeyi çekmek için borçlanacağız. Çünkü maliye politikasının buradaki işlevselliği fiyat istikrarını sağlamak için ne gerekiyorsa yapmaktır.
Bütün politikaların bir maliyeti vardır. Biz şu anda miktarsal sıkılaşmaya gidildi, ilave sıkılaşmadan bahsediyorum. Geçen sene de adım atmıştık. Maliye politikası olarak da bir taraftan bütçe açığını geçen seneye göre daha düşük bir seviyede tutmak, yani mali genişleme üzerinden enflasyonun yaratılmamasını sağlarken bir taraftan da gerekirse likiditenin piyasadan çekilmesi konusunda biz Merkez Bankamızla yakın çalışacağız, ne gerekiyorsa yapacağız.
Kayıtdışıyla mücadelede bir eylem planı açıklamayacağız
Vergi muafiyet ve istisna çalışmalarımız devam ediyor, bir noktaya getirdik. Vergide adalet ve etkinlik paketi çalışmalarımız devam ediyor.
Kayıtdışı ile mücadele için bir eylem planı açıklamayacağız; fiilen mücadelemizi yapacağız.
Programın özü, ihracat katkısının pozitife döndüğü bir dönem
Cari açık bu sene çok büyük ihtimalle milli gelire oranla yüzde 2,5'in altına düşecek, Mayıs ayı itibarıyla muhtemelen oradayız. Hedefimiz cari açığı kalıcı bir şekilde yüzde 2,5'in altına indirmek.
Bu program işe yarıyor mu? Bu programın başlangıcu kurala uygun yapısal dönüşümü uygulayacak bir program. Beraberinde reel kurda değerleme bizim hedefimiz bir istikrar. Bu da dezeflasyonu beraberinde getirecek. İç talebin büyümeye katkı verdiği ama dengesizliğe yol açmadığı bir ortam hedefleniyor. Net ihracatın katkısının pozitife döndüğü bir program. Program çalışıyor. İç talebin daha makul bir talebe geldi.
Bu programın kalbinde ne var denirse; Yeniden dengelenme. Net ihracatın katkısının pozitife döndüğü bir dönemden bahsediyoruz, programın özü bu.
Bütün eleştirileri saygıyla karşılıyoruz, değer veriyoruz ama bu program çalışıyor.
3 yıl için 60 milyar dolar Türkiye'ye taahhüt edilmiş kaynak var
Bankalarımız uzun vadeli kaynağı küresel piyasalardan devşirebiliyor. Bizim küresel bankalardan edindiğimiz çok ciddi kaynak var. Önümüzde 3 yılda en az 60 milyar dolarlık Türkiye'ye taahhüt edilmiş bir kaynak var.
Önümüzdeki üç yılda Dünya Bankası ve benzeri bankalardan en az 60 milyar dolarlık şu an için Türkiye'ye taahhüt edilmiş kaynak var; Bu kaynağa "carry trade" diyemezsiniz, bu kaynağa "sıcak para" diyemezsiniz.
Rezervler yakında swap hariç pozitif olacak
Biz KKM'den çıkacağız, biraz zaman alabilir ama çok iyi bir yoldayız.
Merkez Bankası rezervleri yakın zamanda çok büyük ihtimalle swap hariç pozitif rakamlarda olacak; Rezerv ile ilgili kaygılar önemli ölçüde Türkiye'nin gündem maddesi olmaktan çıkacak.
Kazanımların geçici olmaması için yapısal dönüşüme ihtiyaç var
Türkiye'nin risk piriminde azalış var. Gelişmekte olan ürkelerde yüzde 53 düşüş, Türkiye'de 400 puan düşüş var. Ortada çok net piyasa güveni konusunda yansıma var.
Türkiye'nin getiri farkı gelişmekte olan ülkelere göre düştü. Çok ciddi bir şekilde iyileşme var.
Kur oynaklığında ciddi bir düşüş var. Kredi derecelendirme kuruluşu bunu görmeye başladı. Piyasa fiyatlamalarını ben değerli görüyorum.
Tüm bu kazanımların geçici olmaması için bizim yapısal dönüşüme ihtiyacımız var. 2008 yılında açıklanan rapora göre dünya büyümesi yüzde 5 civarındaydı. Gelişmekte olan ülkeler yüzde 7, gelişmiş ülkeler yüzde 3 idi. Şu anda büyüme ortalaması yüzde 3.