Asgari Ücret Toplatısı’na katılan 3 işçi konuştu: Kira, market, doğalgaz, ekmek ve harçlığı hesaplayın

Milyonlarca çalışanın gözü kulağı Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üçüncü toplantısına çevrildi. Hükümet, işçi ve işveren kanadından gelecek açıklamalar ve sunulacak 2025 yılında geçerli olacak asgari ücret teklifleri bekleniyor.

3 işçi 'nasıl geçinemediklerini' anlatacak

Bugün asgari ücretin açıklanıp, açıklanmayacağı henüz belli değil. Komisyonun masasında şu ana kadar bir rakam yok. Ancak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na tüm işçileri temsilen katılan 3 işçi bugün komisyona ‘nasıl geçinemediklerini’ anlatacak.

Asgari ücret ne kadar olmalı?

Toplantı öncesi Sözcü’ye konuşan 3 asgari ücretliye ‘Asgari ücret ne kadar olmalı?’ sorusu soruldu. Asgari ücretliler formülü boş listeyle verdi. Asgari Ücret Tespit komisyonundaki işçiler geçim hesaplamasını da “Kira, market, doğalgaz, ekmek ve harçlığı yazın. Çıkan rakamdır” diyor.

“Kira, market, doğalgaz, ekmek ve harçlığı yazın”

11 yıldır asgari ücretle İstanbul-Ankara otoyolunda taşeron işçi olarak çalışan Bolu Geredeli Durmuş Öztürk, ‘Asgari ücret ne kadar olmalı’ sorumuza karşılık olarak, elindeki kağıdı uzatarak, “Bu kağıtta yazanların karşısını doldursunlar, kaç lira tutuyorsa o parayı asgari ücret olarak bize versinler” dedi. 

“3 çocuğuma harçlık ayırsınlar yeter”

Öztürk’ün listesinde bir evin temel ihtiyaçları ve zorunlu harcamaları var. Liste kira, market, pazar, doğalgaz, 1 aylık ekmek parası ve çocukların 1 aylık giderinden oluşuyor. Öztürk, “En düşük kira 15-20 bin lira. Ekmeğin tanesi 10 lira. 3 çocuklu bir aileyiz sadece aylık ekmek giderimiz 6 bin lira. Marketi, pazarı, doğalgazı hesaplasınlar bir de 3 çocuğuma harçlık ayırsınlar yeter, fazlasını istemiyorum” diye konuştu.

“5-6 yıl öncesine kadar asgari ücretle az çok evi geçindiriyordum”

Durmuş Öztürk, asgari ücretle nasıl geçindiğini şöyle anlattı:

“Otobanın bakım onarımını taşeron şirketin elemanı olarak yapıyorum. 5-6 yıl öncesine kadar asgari ücretle az çok evi geçindiriyordum. Şimdi imkansız. Eşim çalışmıyor, biri üniversitede 3 çocuk okutuyorum. Eti kurbanda eş dost getirirse yiyoruz. Peyniri, yumurtayı arada bir yiyoruz. Kredi kartıyla, borçlarla çarkı döndürmeye çalışıyorum. Çocuklara doğru dürüst bir şey alamıyorum. Bir şey alsam diğerini bırakıyorum. Bu sene asgariye zam gelmedi ama her şey zamlandı. 140 liraya aldığım en ucuz sıvı yağ 290 lira olmuş.”

“Asgari ücrete gelecek zammı ev sahibine vereceğim”

Kuaför Nihan Koçak 39 yaşında, iki çocuk annesi. Tek başına asgari ücretle evi geçindirmeye çalışıyor. Nihan Koçak, “Evim kira, 8 bin liraydı, Ocak’ta 13 bin 500 lira olacak. Asgari ücrete gelecek zammı ev sahibine vereceğim, bize bir şey kalmayacak. Eti unuttuk, peyniri, yumurtayı idareli yiyoruz. Yola günde 100 lira veriyorum. Doğalgazı yakamıyoruz. Oğlum bir çikolata istedi, ‘Şimdi sırası değil, sonra alırız’ dedim. Temmuzdan bu yana kredi kartıyla borç biriktirerek geçinmeye çalışıyorum. İnsanca yaşayacağımız bir asgari ücret istiyorum. Komisyonda bizi ne kadar anlıyorlar emin değilim. Tok açın halinden anlamaz ama vicdan diye de bir şey var. Kaşıkla verip kepçeyle alacaklar" diye konuştu. 

‘Doğalgazı yakamıyorum, gram gram borç ödüyorum’

Selma Sayın Ankara’da toptancı dükkanında çalışıyor. Sayın, “Çocuğum yok, tek başıma yaşıyorum. Eşimden ayrılınca altın ve dolarla borçlanıp ev almıştım. Borcum katlandı. 7 bin liraya bozdurduğum altını, şimdi 70 bin liraya alamıyorum. 25 gram altın borcum var. Her ay 1 gram altını zor alıyorum. Ayda 2 bin lira yola veriyorum, market alışverişi yapamıyorum. Doğalgazı yakamıyorum, battaniyeyle oturuyorum. Yaksam onu karşılayacak param yok. Komisyondaki karar vericilerden insaf bekliyorum.” dedi.