Armatürcülerden 5 adımda ihracatı artırma planı

Türk armatür sektörü, ihracatını artırmayı planlıyor. 2023’ü 4 milyar dolar, bu yılın ilk ayını ise 306,5 milyon dolar ihracatla kapatan sektör, ihracatı artırma planlarını pazar diversifikasyonu, katma değerli ürünlerin geliştirilmesi, lojistik ve altyapı iyileştirmeleri, eğitim ve yetenek geliştirme, ticaret destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gibi 5 maddede sıraladı.

Haber Merkezi |

Geçen yılı 4 milyar dolar ihracatla kapatan Türk armatür sektörü, bu yılın ilk yılında ise 306,5 milyon dolarlık dış satışa imza attı. Kapasite kullanımının yüzde 70'lerde olan sektörün ihracat birim fiyatı 5,76 dolardan 6,35 seviyesine yükseldi.

Sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulunan İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Denetim Kurulu Üyesi ve ARMATÜR Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, sektör olarak 2024 yılı ocak ayında 38,6 milyon dolarla en çok ihracatı Almanya'ya gerçekleştirdiklerini söyledi. Rusya'nın 15,4 milyon dolarla ikinci sırada ve Romanya’nın 13,5 milyon dolar ihracatla üçüncü sırada yer aldığını belirten Turhan, sektörün ilk ticaret heyetini Mısır’a yaptıklarını hatırlattı. Turhan, “Geçtiğimiz yıl ocak ayına kıyasla Mısır’a ihracatımız yüzde 42,4 artışla 8,6 milyon dolara ulaşarak ciddi bir artış kaydetti. Ancak yakalanan ivme kaybedilmeye başlandı ve şu an gelinen noktada Mısır'la ilgili yine ciddi sıkıntılar bulunuyor. Pazarı Avrupalı ve Çinli rakiplerimize kaybediyoruz. Rekabetçi kur politikası pazarımızda rekabetçi kalabilmemizi sağlayacaktır. Avrupa bir taraftan bastırırken, Çin, agresif fiyatlandırma, lojistik fiyatlarının düşmesi, teşvik ve desteklerle bizi ciddi anlamda zorluyor. Böyle devam ederse Mısır’da olduğu gibi birçok gerilediğimiz pazarda da aynı durumla karşılaşacağız.” dedi.

İhracatı artırmanın 5 yolu

Sektör olarak dünya pazarından daha fazla pay alabileceklerini ve ihracatı geliştirmek için atılması gereken somut adımları beş maddede sıralayan Turhan, şunları kaydetti: “1. Pazar Diversifikasyonu: İhracatı artırmak için farklı coğrafi bölgelere odaklanarak pazar çeşitliliğini artırabiliriz. Bu, belirli bir pazarın durgunlaşması durumunda riskleri azaltır ve yeni fırsatlar yaratır.

2. Katma Değerli Ürünlerin Geliştirilmesi: Daha yüksek katma değerli ürünlerin geliştirilmesi, rekabet gücümüzü artırabilir. Ar-Ge yatırımlarına ve yenilikçi ürünlerin geliştirilmesine odaklanarak, dünya pazarlarında daha rekabetçi bir konuma gelebiliriz.

3. Lojistik ve Altyapı İyileştirmeleri: İhracatı artırmak için lojistik ve altyapı iyileştirmeleri önemlidir. Gümrük işlemlerinin hızlandırılması, liman ve havaalanlarının modernizasyonu gibi adımlar, dış ticaretin kolaylaştırılmasına yardımcı olabilir.

4. Eğitim ve Yetenek Geliştirme: İhracat potansiyelini artırmak için iş gücünün yeteneklerinin geliştirilmesi önemlidir. İhracat süreçlerine yönelik eğitim programları ve sektöre özel yetenek geliştirme projeleri, işgücünün kalitesini artırabilir.

5. Ticaret Destek Mekanizmalarının Güçlendirilmesi: İhracatçıların karşılaştığı zorlukları hafifletmek için ticaret destek mekanizmaları güçlendirilmelidir. İhracat kredi ve sigorta imkanlarının genişletilmesi, ihracatçıların risklerini azaltabilir ve daha fazla firmayı dış pazara açılma konusunda teşvik edebilir."

İhracatta kalite ve markalaşma vurgusu

Sektörün kalite standartlarının ortaklaştırılması, güncellenmesi ve gelişmesi yönünde TSE ile ortak kararlar alındığını belirten Turhan, "Avrupalı ürünler karşısında aramızdaki fiyat farkının neredeyse sıfırlandığı bu dönemde bizler de kaliteye, markalaşmaya önem vermeliyiz. Özellikle Çin tarafından ciddi bir abluka altına alınan pazarlarımızda, ülkemizin lojistik ve alt yapı sıkıntılarından dolayı ihracat kayıpları başladı. Bu pazar kayıplarını engelleyecek projelerin gerektiğini düşünüyorum. Ticaretin gelişmesinin önündeki en önemli konu, sorunların çözülmesi üzerine olmalıdır. Ama maalesef bu konuda da ciddi aksiyonlar alamıyoruz. Eğitim, yetenek geliştirme ve ticaret destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekmekte. İhracatçıların yaşadığı zorlukları hafifletmek, onların yanında olmak, sorunların tekrar etmemesi adına köklü çözümler bulunması ile ilgili sorumluluk Bakanlıklara ve ilgili STK'lara düşmekte." ifadelerini kullandı

Sektörde 25 firma ile ilk Ur-Ge kuruldu

İhracatçıların devletin birçok destek ve teşviğinden haberdar olmadığını ve faydalanamadığını kaydeden Turhan, Birlik ve Dernek olarak bu ve buna benzer birçok konuda üyelere öncülük etmek istediklerini ifade etti. İhracatçılar birliğinin tek amacının ihracatı arttırmak, şirketlerin uzun vadede daha güçlü ayakta kalmasını sağlamak olduğunu vurgulayan Turhan, sektör olarak ilk defa 25 tane firma ile URGE kurduklarını, yüzde 75-80 devlet destekli bu çalışmanın 3 yıl süreceğini kaydetti. Turhan, "Armatür sektörü olarak İDDMİB çatısı altında ihracatımızı desteklemeye yönelik faaliyetlerimizle pazarlarımızı korumak ve yeni pazarlar elde etmek için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Alım heyetleri, B2B görüşmeler ve URGE projeleriyle ihracatçılarımızı desteklemek için çalışacağız." dedi.

“Rekabet değil rekaberlik”

2024 yılının geçen yıldan daha zor olacağının altını çizen Turhan, "Ekonomik olarak, iş olarak piyasanın daraldığını hissediyoruz. Avrupa'da işler daraldı, daralıyor. İhracatta düşüşler yaşamamak, ülkemizin ekonomisine daha fazla katma değer sağlamak için üretici ihracatçılar olarak yeni pazarlara açılmak lazım. Yaptığımız ürün gamına baktığımız zaman mevcudun çok üstünde potansiyelimiz var. Bu potansiyeli kullanmamız için birlik beraberlik içinde, yurt dışında rekabet ederek değil rekaberlik içinde hareket etmeliyiz. Bu şekilde önümüzdeki dönemde hep birlikte çok daha güzel işler yapacağımızı düşünüyorum." dedi.

“Enflasyonu dizginlememiz gerekiyor”

İhracatın ülke lokomotifi olduğunu ve yaşanan sıkıntıların çözümlenmesi gerektiğini ifade eden Turhan, "Ülkelerle yapılan STA anlaşmalarının eksik kaldığını görüyoruz. Avrupalı rakipler sıfır gümrükle ürünlerini satarken biz gümrüklerle, belli gözetim dışı engellerle karşılaşıyoruz. Ticaret Bakanlığımızın özellikle belli sektörlere karşı biraz daha destekleyici politikalar oluşturması gerekiyor. Sorun yaşadığımız ülkelerle, STA antlaşmaları yeniden güncellenmeli. Maliye Bakanımızın yaptığı son dönemdeki çalışmaları gönülden destekliyoruz. Ne yapıp edip enflasyonu dizginlememiz gerekiyor. Yani enflasyon yüzde 10'a inmediği sürece ne ihracatımız artabilir ne sanayicimiz ne de çalışanımız mutlu olabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Evlilik kredisine başvurular 10 bini geçti Borsada servet inşasının formülü uzun vadeli yatırım Ticaret Bakanlığı uyardı, piyasadan toplatılıyor: Bu ürünleri kullanmayın! Şekerbank'ın hisse devri iptal edildi ENKA İnşaat, 529 milyon sterlinlik proje için imzayı attı Toyota Avrupa'dan 2024'te rekor satış