Ardıç'tan 'paket' uyarısı: Vergi dairelerinde 'vergilendirilmiş ciro kutsaldır' yazacak

Asgari kurumlar vergisinin reel sektörü zorlayacağı uyarısında bulunan ASO Başkanı Ardıç, "Vergi dairelerinin girişinde 'vergilendirilmiş kazanç kutsaldır' yazısı yerine 'vergilendirilmiş ciro kutsaldır' yazacak." dedi.

Haber Merkezi |

ANKARA (EKONOMİ) Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, hazırlıkları süren vergi paketi taslağında yer alan yurt içine dönük asgari kurumlar vergisine ilişkin düzenlemenin aynen yürürlüğe girmesi durumunda şirketlerin, istisnalarına bakılmadan ciroları oranında asgari vergi ödeyecek olmasının yüksek faiz ve karlıklıların düşük olduğu bir ortamda reel sektörü zorlayacağını belirtti.

ASO Meclis toplantısında vergi paketine ilişkin açıklamalarda bulunan Ardıç, vergide adaletin sağlanmasının  önemli olduğunu ancak sürdürülebilir kalkınma için gerekli olan sermayenin zaten kıt olduğu bir ekonomide bu kazançları vergilendirirken akılcı davranılması gerektiği uyarısında bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanlığının asgari kurumlar vergisi uygulaması konusunda çalışma yaptığı bilgisinin  kamuoyuna yansıdığını söyleyen Ardıç, “Çalışmanın detayına göre, yurtiçine yönelik asgari Kurumlar Vergisi uygulaması, cironun  yüzde 2’si kadar matrahın yüzde 25’i vergi; yani cironun binde 5’i veya  indirim ve istisnalar düşülmeden oluşan matrahın yüzde 10’u şeklinde. Çalışmaları devam eden uygulamanın yürürlüğe konulması durumunda, mükellef kurumun hesaplamış olduğu üç ayrı kurumlar vergisinden en yüksek olan beyan edilerek ödenmek durumunda kalınacaktır. Asgari kurumlar vergisi, eğer bu haliyle yasalaşırsa kurum kazancının indirim ve istisnalar düşülmeden önceki tutarı üzerinden hesaplanacak. Buna göre, şirketlerin, istisnalarına bakılmadan ciroları oranında asgari vergi ödeyecek olması yüksek faiz ve karlıklıların düşük olduğu bir ortamda reel sektörü zorlayacaktır” dedi.

"Vergilendirilmiş ciro kutsaldır"

"Vergi dairelerinin girişinde 'vergilendirilmiş kazanç kutsaldır' yazısını görürüz. Bu düzenlemeden sonra herhalde 'vergilendirilmiş ciro kutsaldır' yazacak' diyen Ardıç, şöyle konuştu:

“Devamlı zarar eden, düşük gelir beyan edenlerin beyanlarının araştırılması, etkili bir şekilde denetlenmesi vergi idaresinin asli görevidir. Gerçek anlamda vergi denetimi olmadan vergi sistemi sağlıklı ve adaletli olarak yürütülemez.  Etkin bir şekilde denetlenmediği ya da denetlenemediği için kâr edip etmediğine bakılmaksızın, gerçekte ne kazandığı belirlenmeden götürü olarak vergilendirilmesi büyük bir adaletsizlik olacaktır. Bu tür bir uygulamanın çağdaş vergi anlayışına uygun olmadığını düşünüyorum. Vergi tabanının genişletilmesi, vergi harcamalarının gözden geçirilmesi ve böylece etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimlerin kaldırılması, mevcut konjonktürde ilk olarak aksiyon alınması gereken konulardır”

Ankara listede bir sıra daha yükseldi

Ardıç, 2023 yılında Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu içerisinde yer alan  Ankara Sanayi Odası üyesi firmaların sayısının 39’dan 45’e çıktığını, Ankara’nın  listede bir sıra daha yükselerek, İstanbul’un ardından en çok firmayla yer alan 2. il olduğunu belirterek. Ankara’lı sanayicileri kutladı.

Rakamlar daralmaya işaret ediyor

Son iki ayda rakamların sanayi sektöründeki daralmayı gösterdiğine dikkat çeken Ardıç, “Mevsimsel düzeltilmiş aylık veriler de sanayi sektöründe yavaşlamaya işaret ediyor. Maliyet kaynaklı gelişmeler üretim kapasitesini ciddi anlamda azaltıyor.  Diğer taraftan ithalattaki daralma ve ihracattaki sınırlı artış imalat sanayiinde üretimde yavaşlamaya işaret ediyor. Yılın ilk çeyreğinde iç tüketim ve inşaat sektörünün etkisiyle yüzde  5,7 büyüme oranına ulaştık. Ancak sanayi tarafında aynı performansı göremedik. Sıkılaştırıcı politika uygulamalarının etkisi ilk çeyrekte henüz tam olarak hissedilmedi. Fakat yılın ikinci çeyreğinde iç talepteki azalışın etkisiyle büyümede yavaşlama ortaya çıkacaktır “ dedi.

Sıkı para politikasından taviz vermemeliyiz

Büyüme oranlarına da değinen Ardıç, “15 çeyrektir süren bir büyüme trendini yakaladık. Sağlıklı bir büyüme için tüketimden daha yüksek bir üretim seviyesini sağlamamız gerekiyor. Orta vadeli programda enflasyonla mücadelenin önemli bir ayağının, tüketim talebini aşağıya çekmek olduğunu görüyoruz. Fakat orta ve uzun vadede arz-talep dengesini sağlamanın gerçekçi yolu üretimi arttırmaktan geçiyor. Yılın ilk çeyreğinde güçlü gelen büyüme verisi, dezenflasyon sürecinin nasıl sağlanacağı sorusunu da aklımıza getiriyor. Maliyetlerine rağmen yüksek enflasyonu düşürebilmek için sıkı para politikasından taviz vermemeliyiz” dedi.

Şirketlerin karlılıklarında önemli düşüş var

Yüksek faiz ve finansmana erişimdeki kısıtların durumu daha da zorlaştırdığını da ifade eden Ardıç, “Mevcut durumda, şirketlerin karlılıklarında önemli düşüşler var, hem yüksek faiz hem de düşük karlılık ortamında üretmeye çalışıyoruz. Firmalarımız karlarını azaltarak, ayakta kalmaya çalışıyor ancak özellikle düşük karlılıkla faaliyet gösteren ve krediye bağımlı firmalarımızın durumu her geçen gün zorlaşıyor” diye konuştu. 

Asgari ücret, memur ve emekli maaş zam tahminini açıkladı Finansal okuryazarlığınızı ücretsiz eğitimlerle geliştirin! Stoltenberg: 10 yıllık görev süremde 5 büyük ders aldım Deniz Demir'den GSS borçları için soru önergesi Ceyhan Belediye Başkanı'na hapis ve siyasi yasak kararı Kiralık ve satılık ev sayısı arttı, reel fiyatlar düştü!