ANALİZ: Dış ticaret verilerinin artıları ve eksileri
Dünya Gazetesi Araştırma Müdürü H. Bader Arslan, bugün açıklanan kasım ayı dış ticaret verilerini değerlendirdi.
Haber Merkezi |Biraz önce Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan geçici verilere göre Kasım ayında ihracat yüzde 1 düşerek 16 milyar 88 milyon dolar oldu. İthalat ise yüzde 16,1 artışla 21 milyar 158 milyon dolara çıktı.
Yıl boyunca inişli çıkışlı bir grafik sergileyen dış ticaret göstergeleri, covid-19, ihracat fiyatlarının aşırı gerilemesi, düşük faizli kredilerin iç talebi artırması, altın fiyatlarındaki yükseliş gibi birçok faktörden etkilendi.
Bugünkü verilerin birkaç açıdan önemi var.
1-İhracat Düşüyor
Yılın ilk yarısında ihracat sert bir düşüşle, ithalattan daha zayıf bir performans gösterdi. İkinci yarıda da bu görünüm devam etti. Özellikle Ağustos-Eylül aylarında ithalatta yüzde 20’nin üzerinde artış yaşanırken, ihracat -5/+5 aralığında değişim gösterdi.
Geride bıraktığımız 11 ayın 6’sında ihracatta düşüş açıklandı. 5 ayda ise yükseliş yaşandı. Ocak-Kasım döneminde ihracat yüzde 8,3 gerilerken; ithalatta artış yüzde 3,6’ya ulaştı.
2-İhracatçı sayısı artıyor
Ticaret Bakanlığı verilerine göre 2019’da ihracat yapan firma sayısı 84 bini geçmişti. Bu yıl firma sayısında şu ana kadar yüzde 4 civarında artış var. Büyük olasılıkla yıl genelinde firma sayısı 88 bini aşacak. İhracatın tabana yayılması, ihracatçı sayısının artması güzel bir gelişme. Ancak, büyük ölçekli ihracatçıların güçlenmesi de en az o kadar önemli.
3-Yılın en yüksek ithalatı
Kasım ayındaki 21 milyar 158 milyon dolar ithalat 2020’nin en yüksek aylık ithalatı oldu. 37 milyar doları aşan dış ticaret hacmi de aynı şekilde bu yılın en yükseği.
4-Altın ithalatı 23 milyar dolar
Kasım ayında 2,6 milyar dolar, 11 ay toplamında ise 24 milyar dolar civarında altın ithalatı yapıldı. Altın dahil edildiğinde 11 ayda yüzde 3,6 artan ithalatta, artın hariç tutulduğunda yüzde 3,6 oranında gerileme var. Altın, diğer mallardan farklı bir ürün. Tüketilmiyor ve sabit sermaye yatırımı olarak kullanılmıyor; bir değer olarak muhafaza ediliyor. Ancak uluslararası mal sınıflandırmasına göre tüm ülkelerin ihracat ve ithalatına kaydediliyor. Bu nedenle dış ticaret ve cari denge verilerini altın hariç analiz etmek çok da doğru olmaz.
5-OVP hedefi aşılıyor
2020 yılı için OVP’de ihracat hedefi 190, ithalat hedefi 231 milyar dolar olarak belirlenmişti. Ama beklenmeyen gelişmelerin tüm ekonomik göstergeleri etkilemesi ile Ekim ayında hedefler revize edildi. İhracat tahmini 165,9 milyar dolara, ithalat tahmini 204 milyar dolara çekildi.
Bundan bir ay sonra açıklanacak veriler ile muhtemelen ihracatın 167, ithalatın 217 milyar dolar civarında sonuçlandığını göreceğiz.
Böylece Ekim ayında 38,1 milyar dolar olacağı beklenen dış ticaret açığı 50 milyar dolar civarında gerçekleşecek.
6-2020’de büyümeyi aşağı çekiyor
Pazartesi sabahı açıklanan 3. çeyrek büyüme verilerinde mal ve hizmet ihracatının yüzde 22,4 küçüldüğünü, ithalatının ise yüzde 15,8 büyüdüğünü gördük. Yani hem ihracat, hem de ithalat performansımız, ekonominin büyümesi üzerinde negatif etki yaptı. 2. çeyrekte ihracat yüzde 36,3, ithalat yüzde 7,7 düşmüştü. (Konuya uzak olanlar için hatırlatma: Bu veri ile dolar bazında açıklanan ihracat/ithalat verilerini karıştırmamak gerekir)
Aşağıda mal ve hizmet ihracatının büyüme hesaplarında kullanılan hacim endeksindeki gerilemeyi açık şekilde görüyoruz. Dördüncü çeyrekte de daralmanın devam ettiğini göreceğiz.
Para ve kredi politikasındaki mevcut duruş, 2021’de bu durumun terse döneceğine işaret ediyor. Bu sene zirve yapan altın ithalatının muhtemelen 2021’de tekrarlanmayacak olması da buna destek verecektir.
7-İhracat AB’nin büyümesine, ithalat kredi genişlemesine bağlı
İhracatımızı ve ithalatımızı etkileyen birçok faktör var. Ama kısa vadede en önemli olanları ele alırsak; ihracatın en çok AB ülkelerindeki büyümeye, ardından Rusya ve Orta-Doğu ekonomilerinin büyümesine ve son olarak petrol başta olmak üzer emtia fiyatlarına bağlı olduğunu söyleyebiliriz. İthalatımızı belirleyen en önemli faktörler iç talep düzeyi (bunun bir göstergesi olarak krediler), ihracat performansı (ihraç ettiğimiz ürünlere yönelik hammadde talebi nedeniyle) ve emtia fiyatları.
Pek çoğunun düşündüğünün aksine döviz kurlarındaki artış Türkiye için bir rekabet avantajı sağlamıyor. Yani “TL değer kaybedince ihracat artar” diyemiyoruz.
Türkiye ihracatının yönünü belirleyen en önemli faktör, ihracat yaptığımız ülkelerin büyüme performansı. Başta AB olmak üzere, ihracat yaptığımız ülkeler ne kadar büyürse, ihracatımız da o kadar artıyor. 3. çeyrekte, önceki çeyreğe göre küresel büyüme toparlandığı için Türkiye’nin de ihracatı daha iyi performans gösterdi.
Son haftalarda şiddetlenen salgın nedeniyle Avrupa ülkeleri yeniden kapanmaya başladı. Bu da kısa vadede büyümelerini aşağı çekecek. Önümüzdeki dönem ihracatımızda bu nedenle kısa süreli bir baskı hissedebiliriz.