Alışveriş, hediye, yemek, kartlarındaki tutarlar sigorta primine tabi değildir

Hizmet sektörünün gittikçe büyüdüğü ülkemizde birçok işveren, işçilerini motive etmek, ihtiyaçlarını karşılamak için işyerinde hizmet vermek yerine bu hizmetleri değişik yollarla dışarıdan satın almaktadır. Bu kapsamda yaygın olarak kullanılan uygulama işçilere yemek kartı veya çekleri, giyim kartları, alışveriş kartları verilmesidir. Bu yazımızda bu kartlara yüklenen tutarların prime tabi olup olmayacağı konusunu irdeleyeceğiz.

Yemek kartları veya çekleri: Değişik firmalarla anlaşma yapılarak, çalışanların öğle yemeği yemesini sağlayan, başka bir alışverişe imkan sağlamayan kartlar veya çekler,

Giyim kartları: işverenlerimizin her yıl personellerine, anlaştığı bir giyim firmasına ibraz edilmek suretiyle giyim alışverişi yapmalarına olanak sağlayan, başka bir alışverişe imkan sağlamayan kartlar,

Alışveriş/hediye kartları; Teknoloji, giyim, gıda, kozmetik, mücevherat, ayakkabı, kahve, ev eşyası, seyahat, saat ve aksesuar ürünlerinde kullanabileceği, nakit çekimine kapalı olan ayrıca sarrafiye ürünlerinde (gram, çeyrek, yarım, Cumhuriyet altını vb.) geçerli olmayan, işyeri tarafından satın alınmak ve işyerine faturalanmak üzere çalışanlara verilen kartlar, olarak tanımlanmaktadır.

İlgili mevzuat: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre Sigorta Primine Esas Kazançlar;

1) Hak edilen ücretlerin,

2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,

3) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamından oluşmaktadır.

Sigorta primine esas kazançlara tabi olmayan kazançlar

Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin yüzde 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmamaktadır.

Yukarıda belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler sigorta primine tabi tutulmaktadır. Alışveriş, hediye, yemek kartlarının sigorta primine tabi olmama şartları: 2020/20 sayılı SGK Genelgesinin 83’üncü sayfası ile 92 inci sayfasında gerekli açıklama yapılmıştır. Yapılan açıklamalara göre;

1- Alışveriş/hediye /yemek kartlarının içine yüklenen veya yemek çekinin üzerinde yazılı tutarlar kadar alışveriş yapma imkânı sağlayan bir ödeme aracı olması,

2- Bu kartların, işçilere, gördükleri işe karşılık olmaksızın, belli ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak işverenler tarafından yardım amaçlı verilmiş olması,

3- Sadece giyim, yiyecek, yemek, erzak v.b. gibi kartta veya yemek çekinde belirtilen ihtiyaca karşılık alışveriş yapma imkanı sağlaması, dolayısıyla ücret ya da ücret niteliğinde kazanç kavramı içinde yer almaması, işyeri tarafından satın alınmak ve işyerine faturalanmak üzere çalışanlara verilmesi, nedeniyle, alışveriş/hediye /yemek kartlarının içine yüklenen veya yemek çekinin üzerinde yazılı tutarlar prime tabi tutulmayacaktır.

Ancak hayatın olağan akışına aykırı muvazaalı uygulamaların tespit edilmesi durumunda niteliği belirtilen bu ödemeler prime esas kazanca dahil edilecek.

BİLİYOR MUYDUNUZ ?

- Kurumların iştirak hissesi satış kazançlarının % 75’inin, Kurumların taşınmaz satış kazançlarının ise % 50’sinin kurumlar vergisinden istisna olduğunu, ancak bu istisnadan yararlanabilmek için;

- Kurumun satışını yaptığı iştirak hissesi veya taşınmaza iki tam yıldır sahip olması gerektiğini,

- Kurumlarca devir veya bölünme suretiyle elde edilen iştirak hissesi veya taşınmazlarda iki tam yılın hesabında devralınan veya bölünen şirkette geçen sürelerin de dikkate alınacağını,

- Satış kazancının istisna kısmının satışın yapıldığı dönemde bir fona alınması gerektiği,

- Bu fonun 5 yıl muhafaza edilmesi gerektiğini,

- Bu fonun sadece sermayeye eklemede kullanılabileceğini,

- 5 yıl dolduktan sonra fondaki tutarın kâr dağıtımına konu edilebileceğini,

- Ancak bu istisnadan menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ile uğraşanların bu maksatla sahip oldukları iştirak hissesi ve taşınmazlar için bu istisnadan yararlanılamayacağını, biliyor muydunuz?