2021 güçlü ‘ekosistem’ yılı olmalı

Göreviniz tedarikçilerle müşteriler arasında köprü olmaksa ve aniden ortaya çıkan pandemi ile bu köprü tehdit altındaysa ne yaparsınız? Bu sorunun cevabını Koç Topluluğu satın alma şirketi Zer’in Genel Müdürü Mehmet Apak okurlarımız için yanıtladı.

Haber Merkezi |

HANDAN SEMA CEYLAN

Koç Topluluğu’nun satın alma şirketi Zer, 2021 hedefini yüzde 30 topluluk dışı müşterilerden hacim oluşturmak şeklinde belirledi. Zer AŞ Genel Müdürü Mehmet Apak, pandeminin ilk şokunun yaşandığı günlerde “Salgının travması ekosistem korunarak atlatılacak” dediklerini ve “Sahne tek başına olanların değil” prensibiyle iş birlikteliklerine dikkat çektiklerini hatırlatarak, “Biz de Zer’in avantajlı ve güvenli satın alma uzmanlığından daha çok şirketin yararlanması hedefimize 2021’de daha kararlı yürüyeceğiz” şeklinde konuştu.

Zer; lojistik, endirekt malzeme ve medyanın yanı sıra dış kaynak personeli, ekipman, ulaşım ve tesis yönetimine yönelik özel satın almalar gerçekleştiriyor. Hizmet portföyü; ikinci el emtia satışına, endüstriyel atık ve hurda satışına kadar geniş bir alanı kapsıyor. Üstelik geliştirdiği satın alma teknolojilerini, yani yazılımları satıyor hatta ihraç ediyor. Toplamda 100’ü aşkın kategoride müşterileri adına satın alma gerçekleştiriyor. Firmanın sistemine kayıtlı 20 binden fazla tedarikçisi var...

Dünyanın yeni ticari atmosferinde “kâr” sadece satış ile oluşan bir olgu olmaktan çıktı. Şirketler satın alma kararlarını verirken olası maliyetlerini daha iyi hesaplama yarışında. Bu yarışın önemli oyuncularından biri de Zer. Zer Genel Müdürü Mehmet Apak, her yıl olduğu gibi geride bıraktığımız yılı değerlendirdi ve 2021 için öngörülerini okurlarımız için aktardı.

İnişli çıkışlı ortama hazır çevik bir ekosistem şart

Küresel ekonomide tarihin en keskin düşüşünün ve en hızlı toparlanmasının pandemide yaşandığına dikkat çeken Apak, “Benzeri olmayan bir dönemden geçiyoruz. Küresel ekonomide 2020 sonu beklenildiği kadar umutsuz olmamasına rağmen, uzun ve zorlu” dedi. Pandeminin devam ettiğini ve ne kadar süreceğinin bilinmediğini belirten Apak, “Önümüzdeki dönemde satın alma yönetimi hem operasyonel hem de mali açıdan daha da kritik önem taşıyacak. Her türlü zorluğa, dip talebe, hızlı artışa, ani kapanmalara kısacası inişli çıkışlı ortama hazırlıklı, uyum sağlayabilen çevik bir ekosistemimiz olmalı. En önemli gündem maddelerimizden biri bu diyebilirim. Ben değil biz diyen, iş birlikteliği odaklı, uzun soluklu güvene dayalı planlı iş birlikleri geliştirmek mecburiyetindeyiz” diye konuştu.

Apak, çevik ekosistemin yanı sıra dünyanın içinde bulunduğu şartlar itibariyle global ölçekte dahi iş yapabilecek çeviklikte ekipler oluşturmasının önemine dikkat çekerek, şunu ekledi: “Organizasyon yapıları da daha çevik olmalı. Esnek ve çok fonksiyonlu ekipler kurmak zorundayız. Çalışma arkadaşlarımızın tek cephede değil, her cephede, her konjonktürde işlerini sürdürebilmesi için gerekli ortamı sağlamak da bizim görevimiz.”

Şirketler karşılıklı yapıcı oldu, pandemiden sonra unutulmamalı

Yeni çalışma koşullarına işaret ederek “Biz Zer olarak 2021’de de planlı, disiplinli, sistemli bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz” diyen Apak, “2020 yılında toplam satın alma hacmimizin yüzde 25’ini topluluk dışı müşterilerimiz oluşturdu. 2021’de yöneteceğimiz satın alma hacminin ise yaklaşık yüzde 30’unu Koç Topluluğu dışı müşterilerimizin oluşturmasını hedefliyoruz. Zer’in avantajlı ve güvenli satın alma uzmanlığından daha çok şirketin yararlanması hedefimize 2021’de de kararlılıkla yürüyeceğiz” şeklinde konuştu.

Pandemide kurumların birbirlerine daha duyarlı, daha yapıcı davranmayı deneyimlediğini belirten Apak, “Bu süreç geçtiğinde öğrendiklerimizi unutmamalıyız” vurgusuyla, daha iyi kurumlar olma sorumluluğu ile yeşil yönetime duyarlı şekilde yola devam edilmesi gerektiğini belirtti.

Zer olarak güçlü ekosistemlerini daha da güçlendirip büyütmek istediklerini kaydeden Apak, “Tarif ettiğimiz, modelimizi üzerine kurduğumuz ve yaygınlaşmasını hayal ettiğimiz ekosistemde yer almak isteyecek her işletmeye kapımız sonuna kadar açık. Çözüm üreten, fikirle gelen, birlikte iş yapmaya hevesli, çözüm ortaklarını yanımıza bekliyoruz. Bunun yanı sıra dijital dünyaya entegre, yenilikçi fikri ve uygulaması olan girişimlerle birlikte yürümeye çok istekliyiz” dedi.

3 günde evden çalışmaya geçtik
ZerOnline’ı müşterilere açtık

Pandemide Türkiye’deki pek çok sektörün hızla dijitalleşmeye adapte olduğunu anlatan Apak, şunları söyledi: “Hatta bazı alanlarda dünyanın önüne geçtik. Zer’de de Koç Topluluğu’nun yıllar önce tüm şirketlerinde başlattığı dijital dönüşüm programının iyi bir uygulayıcısı olmamız pandemide güçlü refleksler sergilememizi sağladı. Sadece üç günlük testin ardından evden çalışmaya geçtik. Tüm yüz yüze görüşmelerimiz sona erdi. Sanal sipariş yönetim platformumuz ZerOnline’a pandemi öncesinde çok önemli yatırımlar yapmıştık, tasarım ve arayüzünü yenilemiştik. Böylelikle derhal konumlandırıp hızla müşterilere açtık. Stratejik satın alma platformumuz Promena yurt dışından inanılmaz müşteri almaya başladı. Zer’in uluslararası alanda iş yapma becerisi pandemide bir kez daha teyit edilmiş oldu. Şüphesiz kimse pandemiye hazırlıklı değildi. Ama Zer olarak bugüne kadar edindiğimiz becerilerle kriz anında güçlü refleksler sergiledik. 2020 için planladığımız bütçeyi gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. Mart-Nisan aylarında pandeminin şok etkisiyle ve üretimlerdeki durmaya paralel olarak gördüğümüz düşüşün dışında son çeyrekte hem grup içi hem de grup dışı iş hacmimizde bir yükseliş yakaladık.”

ZER’İN PANDEMİ GÜNCESİ
Maske için seferberlik, solunum cihazı için lojistikçilerden jest

Dünya pandemiyi atlattıktan sonra belki de bugünleri tıpkı iki büyük dünya savaşının ardından anlatılan kahramanlık hikayeleri gibi dinleyeceğiz. Tedarik zincirlerinin önemli bir halkası olan Zer’in pandeminin ilk şokunda yaşadıklarına yönelik Mehmet Apak’ın tespitleri de bu anlatılar için önemli bir kaynak olabilir. Apak’ın kendi sözleriyle o günlerde yaşananlar:

■ Alışmış olduğumuz adreslerle bağlantı koptuğunda, ürün tedarik etmek için güçlü bir ekosistemin değeri anlaşıldı. Dünyada birdenbire sınırların kapanması büyük bir şok… Bu durumu şöyle tarifliyorum; tıpkı daha sakin bir Ege kasabasına tarım yapmak için yerleşip şehri terk eden birinin ilk anda ne yapacağını bilememesi gibi… Bu toprağı nasıl işleyeceğim? Kazma lazım, otları almayı bilmek lazım, suyu nasıl vereceğim, fide almam, iyi tohumu bulmam lazım... Bütün bunları ancak yerel, güçlü bir çevrenin içindeysem ve bağlantı içindeysem rahatlıkla çözebilirim. Pandemide birdenbire kendi içine çekilen ülkeler, sektörler, şirketler tam olarak bu endişeyi yaşadı. Kendini güçlü bir ekosistemin içinde bulanlar daha şanslıydı.

■ Zer olarak, öteden beri yatırım yapıp içselleştirdiğimiz dijital yetkinliklerimiz, güçlü tedarikçi ağımız, iş birlikteliği kültürümüz ve kalifiye insan gücümüzle hem müşterilerimize hem tedarikçilerimize bu şansı yaşattığımızı düşünüyoruz. Özellikle iş birlikteliği ve duyarlı ekosistem odağımızın iş sonuçlarımıza net katkısını gördük.

■ Temel ihtiyaçlar için çok hızlı harekete geçtik. İlk şokta en önemli şey pandemiden korunma araçlarıydı. İş ortaklarımıza yerli markalar ile gerekli desteği sağladık, bu sayede zor durumda olan yerli tedarikçimizi de plana dahil etmiş olduk. Tüm tekstil tedarikçilerimizi hızla taradık, organize ettik ve tüm Türkiye’ye milyonlarca koruyucu teçhizat tedarikini sağladık. İş ortaklarımızın, pandeminin olağanüstü şartlarında, bu kadar hızla, bu hacimde bir tedarik ve iş akışının ancak Zer’in iş modeli ile mümkün olabileceğini söylemeleri, yaptığımız işin doğruluğunu teyit ediyor. Ne mutlu ki bunu başardık.

■ Yurt dışından ithal edilen malzemelerin sevkiyatları ilk dönemde durma noktasına gelmişti. Gümrüklerdeki önlemler süreleri uzattı. Biz de farklı taşımacılık metotları ile çözümler ürettik. Mevcut metotları gözden geçirdik, alternatif liman, rota çalışmaları ve özel anlaşmalar ile tedarik zincirinin aksamadan devam etmesini sağladık.

■ İlk şokla talep düştü, üretim sınırlandı ve siparişler azaldı. Bu durum binlerce tedarikçi için ani bir kriz sinyaliydi. Zer olarak ekosistemi ayakta tutacak ödeme planları oluşturduk, tedarikçileri farklı alıcılar ile buluşturduk. Böylece tedarikçimiz için pandemi döneminde güvenli liman olduk.

■ Topluluğumuz bu süreci Koç Holding Kriz Merkezi’nin yönlendirmeleriyle adeta bir seferberlik ruhuyla yönetti. Bizim gibi tedarikçilerimiz de bu ruhla çalıştı. Zer’in lojistik tedarikçileri Arçelik tesislerinde üretilen solunum cihazlarının, Tofaş, Ford Otosan ve Türk Traktör’ün ürettiği kabin ve siperliklerin, Pürsu’nun su bağışlarının hızla yerlerine ulaştırılmasına karşılık beklemeden destek oldular.

APAK’TAN SATIR BAŞLARI
Avrupa ve Asya-Pasifik cazip olur, küresel sürdürülebilir büyüme 2023’te

■ Aşı çalışmaları umut verici. Ancak dağıtımda yaşanabilecek gecikmeler, aşıya erişim, koruyucu ölçeğin aşılanmasının sağlanması derken aşının yaratacağı rahatlamanın etkisini ancak 2022’ye doğru göreceğimiz kanısındayım.

■ Koronavirüs aşıları uzun vadeli toparlanma için birinci etkenken, kısa vadede ABD seçimlerini takip eden durum, Avrupa kanadında ise Brexit’in sonrası süreç bu dönemde her iki adresin alacağı mali ve teşvik kararları küresel pazarları önemli ölçüde etkileyecek.

■ Dünya ekonomisi ve nüfusunun yaklaşık yüzde 30’unu oluşturan 15 Asya ülkesinin imzaladığı RCEP anlaşması tarihin en büyük ticaret bloğunu oluşturmuş durumda. Batıda bölgesel blokların zayıflamasını görürken, Doğu’da bu bloğun oluşması üstelik Çin’in ilk defa çok taraflı bir anlaşmaya imza atmış olması Asya’nın yükselişinin bir sinyali olarak değerlendirilebilir.

■ Gelecek dönemde tedarik ihtiyacından dolayı Avrupa ve artan talep nedeniyle Asya- Pasifik bölgesi, Türk şirketleri için en çekici pazarlar olarak yerini alacak.

■ Normalleşme ile 3. çeyrekte dünya çapında bir toparlanma gördük. Çin ve diğer Asya ülkeleri yükselmenin başını alırken Amerika ve Batı Avrupa bu toparlanmayı arkadan takip etti. 2021’de küresel ticarette artış olacağını beklesek de özellikle hizmet sektörleri pandeminin etkisini ciddi ölçüde yaşamaya devam edeceğinden küresel ekonomide sürdürülebilir büyümenin ancak 2023 itibarıyla mümkün olabileceğini düşünüyorum.

Koç Holding CEO'su Çakıroğlu’nun aktarımıyla Vehbi Koç’tan bir anekdot:
YÜKÜMLÜLÜKLERİMİ SON KURUŞUNA KADAR ÖDEMELİYİM

Pandemide tüm planlarımızı tedarikçilerimize olan yükümlülüklerimizi zamanında yerine getirmek üzerine yaptık. Koç Holding CEO’su Sayın Levent Çakıroğlu’nun pandemi dönemindeki bir konuşmasında bizlere aktardığı şu anekdotta olduğu gibi; merhum Vehbi Koç’un “Bir tüccar olarak alacaklarımı tahsil etmesem bile yükümlülüklerimi son kuruşuna kadar ödemek zorundayım” felsefesi ile hareket ettik. Mart ayının hemen başında, COVID-19 vakaları görülür görülmez tüm senaryoları çalışmaya başladık. En kötü durumda dahi ödemelerimizi tam yapmak üzere planlarımızı oluşturduk. Tedarikçimize karşı yükümlülüklerimizi yerine getirdiğimizde onlar da kendi yükümlülüklerini yerine getirecekler ve böylece ekosistemin devamlılığını birlikte sağlayacağız diye düşündük ve bu doğrultuda hareket ettik.

TOKİ yüzde 25 indirim kampanyası başlıyor! İşte başvuru tarihleri Finansal okuryazarlığınızı ücretsiz eğitimlerle geliştirin! Ankaralılar dikkat! Bu yollar trafiğe kapatılacak Yargıtay kararı: Emeklilerin kredi ödemeleri maaşlarından kesilemez 11 kente kuvvetli yağış uyarısı Aydın Doğan Vakfı'ndan açıklama: Kağıt üzerinde kalmıştı