Eğitimde, teknolojiyle yeni bir ekosistem sistem kurabiliriz

Bugünlerde herkes yenilikçi inovatif olmaya çabalıyor, yenilik vadediyor, başkalarını yenilik yapmaya teşvik ediyor. Herhangi bir endüstride heyecan verici olan, her şeyi özetleyen sihirli bir sözcük sanki şu inovasyon… Farklı olduğunuz, fikirlerinizin yeni olduğu ve çalışmanızın neredeyse büyülü olduğu anlamına geldiği için ‘evet’ ulaşılması gereken de bir hedef.

Eğitim dikeyinde inovasyon çok önemli. Öğrencilerin öğrenmeyi sevmelerini istiyoruz, onlara ihtiyacımız var. Bir yenilikçi olarak, onları daha önce hiç sahip olmadığınız şekillerde bilimle, teknolojiyle meşgul edebiliriz; bu da inanılmaz.

Eğitimde yenilik, tüm öğrenciler için en iyisini yapmak anlamına gelmeli bence. Öğretmenler, dersler ve müfredat daha esnek olmalı. Öğrencilerin düşünmesini ve soru sormasını sağlamalı; meraklarını uyandırmalı ve ilgilerini canlı tutmayı başarmalı.

İnovasyon ‘değişim’ demek bence, bu nedenle öğrencilere gelecekteki kariyerlerinde üretken olmalarını sağlayacak araçlar da sunmalı.

İnovasyon, tüm öğrencilere ulaşmanın herhangi bir yolunu bulmak anlamına gelmeli. Bu, ne öğrettiğinizi ve nasıl öğreteceğinizi ayarlamaya istekli ve esnek olmanız da anlamına gelir. Öğrencileri öğrenme konusunda meşgul ve heyecanlı tutmanız da gerekir. Hata yapmaları, risk almaları ve soru sormaları için güvenli bir ortam yaratılmalıdır…

Eğitimde inovasyon, çocuklarımıza daha etkili ve heyecan verici yollarla ulaşacak öğretim tekniklerinde yeni ve benzersiz fikirleri destekleyecek bilgileri aktarmak olmalıdır.

Eğitimde inovasyon, kendimizin yanı sıra tüm öğrencilerin başarısını desteklemek için alışılmışın dışına çıkmak, yöntem ve stratejilerimize meydan okumak olmalıdır.

Eğitimde inovasyon, hayal gücünün gelişmesine izin vermek ve yeni şeyler denemekten korkmamak demektir. Bazen bu yeni şeyler başarısız olur ama başarılı olduklarında harikadır. Doğru tutum olmadan yenilik sadece bir kelime olur ve eğitim sanatı bazı büyük başarıları kaçırır.

İnovasyon, kendinizi eğitimdeki yeni trendler ve teknoloji hakkında eğitimli tutmak anlamına da gelir. İnovasyonun aynı zamanda verdiğiniz kaynaklarla yaratıcı olmak olduğunu da düşünmeliyiz. Bazen binanız veya bölgeniz bir ders için ihtiyacınız olan her şeyi sağlamayabilir, bu nedenle yenilikçi olmanız ve bir şeyi nasıl çalıştırabileceğinizi anında düşünmeniz gerekir.

Öğrencilerin, yetişkinler gibi davranılma ve gelecekteki seçenekleri keşfetme fırsatını kesinlikle sevdiklerinin de görülmesi gerekir.

Zaman zaman öğrencilerin tarihi bilgileri daha iyi hatırlamaları için grafikli romanlar oluşturulabilirsiniz mesela… Bu da bir inovasyon …

Bana göre inovasyon, çocuklarımızın teknoloji cihazlarını daha sağlıklı ve bilinçli kullanmalarını sağlamak olmalı.

Bir öğretmen için öğrencilerinin akademik olarak büyüdüğünü, geliştiğini veya arttığını görmekten daha ödüllendirici bir şey olabileceğini düşünemem.

Peki, eğitimde inovasyon, Sizin için ne ifade ediyor?

Bu değişim, yeni paydaşlarla ortaklıklar ve bunların sürece dâhil edilmeleri yoluyla kurulacak yeni bir ekosistem yaratmamızla ancak mümkün olabilecektir. Girişimcilerin, işverenlerin, yatırımcıların ve en önemlisi deneyime açık yeni tip öğrenenlerin enerjisiyle ancak bu hedeflere ulaşabileceği aşikârdır.

Eğitimde 6 teknolojik inovasyon

Ekonominin tüm sektörleri, teknolojideki gelişmeler nedeniyle büyük bir değişimden geçiyor. Cesaret verici olansa, farklı sektörlerde yaşanan bütün bu teknolojik değişimlerle dünyanın daha yaşanabilir bir yer olabileceği umududur. İstisnasız, teknolojinin eğitim sektörleri üzerinde de büyük etkileri olacaktır. Şimdi, dünyada tartışılan altı öncü teknolojik inovasyona odaklanıyoruz.

1. Sanal Gerçeklik:

VR (sanal gerçeklik), modern teknolojik tartışmalarda sıcak bir konu. Google, Samsung, Oculus (Facebook destekli), Sony ve çok daha fazlasını içeren teknoloji dünyasının büyük devleri, kendilerini bu teknoloji için acımasız bir savaşa hazırlıyor.

Eğitim sektöründe sanal gerçeklik, öğrencilere öğrenmeleri ve pratik yapmaları için 3 boyutlu bir dünya sağlamada önemli bir role sahip olacağa benziyor. Google, farklı okullarda sanal teknolojiyi kullanarak deneyimsel öğrenmenin başlatılmasına öncülük etmiştir.

1. Makine Öğrenimi ve Yapay Zekâ:

Yapay zekâ ve makine öğrenimi, teknolojik devrimde bir sonraki büyük konu olarak dikkat çekiyor. Eğitim kurumlarında, öğrencilerin gelişim alanları hakkında not verme, geri bildirim gibi birçok etkinliği otomatikleştirmek için yapay zekâ kullanılıyor.

Bu teknoloji aynı zamanda özel ihtiyaçları olan öğrencilere özel kişiselleştirilmiş eğitim imkânından bahsetmeye de yardımcı oluyor. Makine öğrenimi ile geliştirilen uyarlanabilir programlar sayesinde öğrencilerin bireysel ihtiyaçları daha iyi anlaşılabiliyor.

1. Bulut Bilişim:

Bulut bilişim, insanların tüm eğitim kaynaklarına dünyanın herhangi bir yerinden herhangi bir zamanda erişmesine izin verdi. Eğitim kurumları, öğrencilerin ders videolarını, ödevlerini ve kitaplarını depolamak için bulut terminallerini kullanabiliyorlar. Öğrencilerin fazla endişe duymadan evlerinin rahatlığında veri erişimine esneklik sağlıyor.

1. 3D Baskı:

3D baskı, öğrencilere daha önce sadece kitaplarla öğretilen dersleri öğretmek için kullanılan olası bir 3D modeli oluşturdu. 3B model, önemli bir konunun anlaşılmasını daha basit ve kolay hale getirmeyi amaçlıyor. Açıklamak gerekirse, mühendislik ve tıp eğitimi, nihai sistemlerin geliştirilmesi için prototipleri daha iyi öğrenmek amacıyla 3D baskı teknolojisinden tam olarak yararlanıyor. 3D model, bir konsepti gerçeğe dönüştürmeyi mümkün kılıyor.

1. Sosyal Medya:

Eğitim üzerinde büyük etkisi olan bir sonraki teknolojik yenilik sosyal medyadır. Sosyal ağ sitelerinin çoğu üniversite öğrencileri tarafından geliştirildiğinden ve bu sitelerin ilk kullanıcıları aynı zamanda kampüs arkadaşları ve meslektaşları oldukları görülüyor.

Sosyal medyanın dünyanın her yerinden herkesin parmaklarının ucunda olmasıyla, öğrenciler ve farklı eğitim kurumları arasındaki işbirliği giderek kolaylaşıyor. Bu siteleri, dünyanın farklı eğitim kurumlarında olup bitenler hakkında daha fazla bilgi edinmek ve keşfetmek için kullanabiliyorsunuz.

1. Biyometri:

Okullarda ve kolejlerde biyometrik sistemlerin kullanılmaya başlanması kopya çekmeyi, dolandırıcılığı ve okuldan kaçmayı altıyor. Farklı okullarda kullanılan önemli biyometrik yöntemlerden bazıları ses tanıma, parmak izi, yüz tanıma ve göz izlemedir. Bu yöntemlerin, okulların disiplini sürdürmelerine ve kurumun operasyonlarını düzene koymalarına yardımcı olmayı amaçlıyor.

KAYNAK: Daily Dose of Tech

İnsani ilişkileri yeniden şekillendirmek: Dünya Bankası'nda eğitimde teknoloji ve inovasyon

YAZARLARI: Robert Hawkins, Michael Trucano, Cristóbal Cobo, Alex Twinomugisha ve Iñaki Sánchez Ciarrusta

DİL: İngilizce

Dünya teknolojik bir devrimin ortasında. Öğrenciler bu hızla değişen dünyada gelişmek için yeterince hazır değiller…

Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerdeki eğitim sistemleri pek çok yıldırıcı zorluklarla karşı karşıyadır. Düşük ve orta gelirli ülkelerdeki 10 yaşındaki çocukların %53'ü kısa bir paragrafı okuyup anlayamıyor, bu oran en yoksul ülkelerde %80'in üzerine çıkıyor. İlkokul çağındaki 59 milyon çocuk da dahil olmak üzere 258 milyon öğrenci okula gitmiyor. Çatışma ve şiddetten etkilenen topluluklarda durum daha da kötü. Özellikle kız çocukları ve özel eğitime ihtiyacı olan çocuklar geride bırakılıyor.

Dünya Bankası, EdTech'in tüm eğitim seviyelerinde uygun, uygun maliyetli kullanımını destekliyor ve ülkeleri, eğitimin tüm öğrencilere ulaşması için hem sınıf içinde hem de sınıf dışında erişimi genişletme ve kaliteyi artırma konusunda destekliyor.

Eğitim, özünde öğrenciler, öğretmenler, ebeveynler, bakıcılar, müdürler ve daha geniş topluluklar arasındaki insan bağlantıları hakkındadır. EdTech'i kullanan eğitim politikaları ve girişimleri, insan katılımını en üst düzeye çıkarmak için birbiriyle ilişkili beş ilkeyi benimsemelidir.  Dünya Bankası, öğretimi ve öğrenimi iyileştirmek için dijital teknolojileri benimseme konusunda ülkeleri desteklemeye ve eğitimi TÜM öğrencilere - her zaman, her yerde – ulaştırma konusundaki kararlılığını vurguluyor.

Beş ilkede EdTech

Dünya Bankası, eğitim sistemleri EdTech'e yatırım yaptığında beş temel ilkeye dikkat edilmesini savunur:

1. NEDENİNİ SORUN: EdTech politikaları ve projeleri, arzu edilen eğitim değişikliğinin net bir amacı, stratejisi ve vizyonu ile geliştirilmelidir.
2. HERKES İÇİN ÖLÇEKTE TASARIM VE HAREKET ETME: EdTech girişimlerinin tasarımı, herkes için ölçeklendirme ve sürdürülebilirlik sağlamak amacıyla eşitlik ve kapsayıcılık vurgulanarak esnek ve kullanıcı merkezli olmalıdır.
3. ÖĞRETMENLERİ GÜÇLENDİRİN: Teknoloji, içeriğe, verilere ve ağlara gelişmiş erişim yoluyla öğretmenlerin öğrencilerle etkileşimini artırmalı ve öğretmenlerin öğrencilerin öğrenmesini daha iyi desteklemesine yardımcı olmalıdır.
4. EKOSİSTEME KATILIN: Eğitim sistemleri, öğrencilerin öğrenimini desteklemek için geniş bir aktör grubunu devreye sokmak için tüm devleti ve çok paydaşlı bir yaklaşımı benimsemelidir.
5. VERİYE DAYANIKLI OLUN: EdTech tarafından sağlanan öğrenme ve deneme kültürlerinde kanıta dayalı karar verme, verilerin daha etkili, sorumlu ve adil kullanımına yol açar.
   
   

   (*) Bu eğitim haberi, 26 Mayıs 2023 tarihinde gazetemiz iç sayfalarında yayımlanan ‘EĞİTİMDE İNOVASYON ve TEKNOLOJİ’ dosyası için hazırlanmıştır.

   
   
   Finlandiya’dan ÖRAV’a ‘eğitimde inovasyon’ ödülüEğitim
   “Yapay Zekâya Giriş”Eğitim
   İTÜ GVO’nun ‘sanat ve çevre’ sergisi sanatla eğitimde başarılı bir inovasyonEğitim
   Mutlu çocuk, öğrenen çocukturEğitim
   SANLAB Kurucu Ortağı Salih Kükrek: Eğitimde dönüşüm olmadan sanayi kesinlikle dönüşemezEğitim
   Türkiye’nin AR-GE ve İnovasyon Merkezi ETKİM, ODTÜ’de yaşam bulduEğitim