Nükleer anlaşmada uzlaşma hala yok
İran Viyana'da 'ABD'siz devam eden nükleer anlaşma görüşmelerinde kırmızı çizgisinin "ekonomik yaptırımlar" olduğu tutumundan vazgeçmiyor ve anlaşmanın ancak yaptırımlar kalktıktan sonra gerçekleşebileceğini belirtiyor. Almanya ilerleme olmadığını ve sürenin daraldığını vurgularken ABD, İsrail ile birlikte nükleer anlaşmasız bir geleceğe yönelik hazırlıklar yapıyor.
Hilal Sarı |Hilal SARI
İran ile P5+1 olarak bilinen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi (ABD, Çin, Rusya, İngiltere ve Fransa) ile Almanya arasında Ocak 2016’da imzalanarak yürürlüğe giren ancak ABD Başkanı Donald Trump döneminde ABD’nin tek tarafl ı olarak çekildiği anlaşmada kördüğüm giderek büyüyor.
"Anlaşma olmaması Ortadoğu'da savaş olasılığı doğurur"
Viyana’da geçtiğimiz hafta boyunca süren görüşmelerde Tahran ve Washington doğrudan aynı masaya artık oturmadığı için Batı ve İran arasında büyük bir diplomasi koşuşturmacası var. Ancak yetkililerden gelen açıklamalar anlaşmaya geri dönülmesi adına hala büyük bir ilerleme olmadığını ve “sürenin daraldığını” gösteriyor. Bazı uzmanlar nükleer anlaşmaya dönülmemesi durumunda Ortadoğu’da askeri bir ihtilaf olasılığına neredeyse kesin gözüyle bakıyor. Siyasi Risk Analisti ve veteran bir savaş muhabiri olan Elijah J. Magnier dün yayınladığı makalesinde “Nükleer anlaşma olmaması Ortadoğu’da kesinlikle bir savaş olasılığı doğuruyor” ifadelerini başlığa çıkardı.
İran’ın kırmısı çizgisi “ekonomik yaptırımlar”
Donald Trump’ın 2018 yılında çekildiği Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA) isimli Nükleer Anlaşma kapsamında İran zenginleştirilmiş uranyum üretimi ve saklama kapasitesine sınır getirecek, nükleer tesislerin denetlenmesine izin verecek ve tavsiye üzerine tesisleri modifiye edecek veya kapatacaktı. Ancak bunun karşılığında da uzun süredir İran ekonomisini derinden sarsan ekonomik yaptırımlar kaldırılacaktı.
İran yetkililerinden son günlerde gelen mesajların özeti “Anlaşmadan biz çekilmedik. Nükleer anlaşmadaki Batılı ülkeler önce ABD’yi yaptırımları kaldırmak konusunda ikna etsin. Biz masaya dönmeye hazırız.” Cumhurbaşkanı Ebrahim Raisi de dün yaptığı açıklamada “Eğer ABD Tahran karşıtı yaptırımları kaldırırsa devam eden müzakerelerde iyi bir anlaşma çıkar” diye konuştu. İran Dışişlerinden geçtiğimiz hafta yapılan bir açıklamada da “Dünya güçlerinin ABD yaptırımlarının nasıl kaldırılacağına dair bir anlaşmaya varılana kadar İran’dan nükleer çalışmalarını durdurmasını bekleyemez” ifadeleri kullanılmıştı.
ABD nükleer anlaşmasız bir dünyaya hazırlanıyor
ABD’den gelen mesajlar da İran üzerindeki baskıların artacağına işaret ediyor. Üst düzey bir ABD’li yetkili geçtiğimiz hafta “İran’la nükleer anlaşmanın olmadığı bir dünya için hazırlanıyoruz” demişti. ABD’li yetkililer geçtiğimiz günlerde de İsrail’le birlikte “gerekirse nükleer tesislerin yokedilmesi” gibi en karamsar senaryolara hazırlanmaya başladıklarının, yeni olası ekonomik ve askeri sonuçların doğabileceğinin sinyallerini verdi.
Almanya: Süre daralıyor, hala ilerleme yok
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, cumartesi günü G7’li mevkidaşlarıyla yaptığı toplantıların ardından gazetecilere yaptığı açıklamada nükleer anlaşmayı tekrar yürürlüğe sokmanın bir yolunun bulunması konusunda “sürenin dolmaya yaklaştığını” belirterek “Son günler hiç bir ilerleme kaydedemediğimizi gösteriyor” ifadelerini kullandığı bir açıklama yaptı.
Washington-Tahran arasında mesajları iletiyorlar
İran, anlaşmadan çekilen ABD olduğu için Viyana’daki görüşmelerde Washington’un bulunmasına hala karşı çıkıyor. Rusya ve Çin de dahil tarafl ar hala doğrudan karşılıklı masaya oturmak istemeyen Tahran ve Washington yetkilileri arasında mekik dokuyor. ABD’nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley bu hafta tekrar Viyana’ya görüşmelere geri gidiyor. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan haftasonu yapılan açıklamada G7 ülkeleri arasında nükleer anlaşmadaki tutumlarıyla ilgili yoğun görüşmeler yapıldığı, ABD’nin G7’de yapılan ‘gayriresmi’ İran toplantılarında da Viyana’daki görüşmelerden sonuç çıkması için İngiltere, Almanya ve Fransa’ya görüşmeler yaptığı belirtildi.
Petrol piyasalarına etkisi ne olacak?
ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs, İran’la nükleer anlaşmaya varılmasının piyasayı getireceği ilave petrol arzının fiyatları düşürmeyeceği, aksine uzun süredir devam eden bir belirsizliğin ortadan kalkmasıyla fiyatları yukarı bile çekebileceği görüşünde. İran petrolü piyasaya dönse bile talebe yetişemeyebileceğini öngören banka “Piyasalarda İran petrolünün dönüşünü hazmedecek yeterli alan olduğunu” belirtiyor. Bankanın bu yıl yayınladığı konuya ilişkin raporda enerji araştırmaları direktörü Damien Courvalin durumu Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün arzı Mayıs 2021’den itibaren artırmaya karar verdiği dönemde fiyatların karara rağmen yükselmiş olmasına benzetiyor. Ancak tüm finans kuruluşları Goldman Sachs’la aynı fikirde değil. Morgan Stanley İran petrol ihracatına izin verilmesiyle Brent’in 70 doların üstüne çıkamayabileceği görüşünde. Dünyanın en büyük petrol brokerlerinden PVM Oil Associates’ten Tamas Varga ise olası bir anlaşmanın kısa süreli bir satış getireceğini öngörüyor. Petrol fiyatlarında hem Omicron endişelerinin hastalığın çok öldürücü olmayabileceği hem de İran nükleer anlaşma görüşmelerinden uzlaşma çıkmayacağı beklentisiyle yükselişler sürüyor. Ağustos ayından bu yana en güçlü haftalık yükselişini kaydeden petrolde Brent cuma günü tekrar 75 doların üzerinde kapanmış, WTI petrol ise 72 dolara yaklaşmıştı.
İran % 8 büyüme ve 1,2 milyon varil petrol ihracatı öngörüyor
İran Cumhurbaşkanı Ebrahim Raisi dün sunduğu taslak mali bütçede hükümetin 21 Mart’la başlayan yeni mali yılda yüzde 8 ekonomik büyüme öngörüyor. Raisi parlamentoda yaptığı konuşmada büyüme öngörülerinin yüzde 4,5’lik kısmının yatırım büyümesi, yüzde 3,5’in ise verim büyümesinden gelmesini beklediklerini belirtti. Taslak bütçede ülkenin petrol irhacatının 1,2 milyon varil/gün seviyesinde olması ve İran petrolünün satış fiyatının ise 60 dolar/varil olması öngörüldü.