G20 uyardı: Varyantlar iyileşmeyi tehdit ediyor

G20 ekonomilerinin Venedik’te gerçekleştirdiği son zirvenin sonuç bildirgesinde Delta gibi varyantların acı sonuçları olan karantinalar ve trilyonlarca dolar destekle zar zor kazanılmış iyileşmeye en büyük tehdit olduğu vurgulandı. Kurumlar vergisi reformunda imzaların ekime atılması beklenirken, yeni varyantlar bazı ülkelerde kısıtlamaları geri getirmeye başladı.

Haber Merkezi |

G20 ekonomilerinin maliye ve ekonomi bakanlarının haftasonu Venedik’te yüz yüze gerçekleştirdiği ilk zirvede Delta varyantı nedeniyle dünya genelinde artan yeni vakaların, trilyonlarca dolar teşvik ve ekonomik olarak acı sonuçları olan karantinalarla zar zor elde edilen ekonomik iyileşmeyi tekrar tehlikeye atabileceği uyarısı yapıldı.

G20 Zirvesi sonrası yayınlanan sonuç bildirgesinde ekonomik iyileşmenin aşılama ve sağlık desteklerinin ülkeden ülkeye farklılık göstermesi nedeniyle çok keskin ayrıştığına dikkat çekildi ve “Bu ayrışma iyileşmenin en önemli aşağı yönlü riski olmaya devam ediyor, özellikle de COVID-19’un yeni varyantlarının yayılması ve farklı aşılama nedeniyle ekonomik iyileşme çok ayrışıyor ve aşağı yönlü risklere maruz kalmaya devam ediyor” denildi.

Nisandaki toplantıdan bu yana küresel ekonomik görünümün aşılama ve dev teşviklerle iyileştiği belirtilen sonuç bildirgesinde Delta gibi hızlı yayılan varyantların iyileşmeyi kırılgan hale getirdiği de vurgulandı.

G20 Başkanlığını yürüten İtalya’nın Ekonomi Bakanı Daniele Franco, “Tüm ülkeler vatandaşların hareketine getirilecek yeni kısıtlamalardan kaçınmamız gerektiği konusunda anlaştık” diyerek, çok katı önlemlerin bir daha gelmeyeceğinin sinyalini verdi.

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom ise aşılama oranları arasında fark olmasını “ahlaki bir suç” olarak nitelendirdi ve aşı adaletsizliğinin alınan diğer önlemlerin etkisine de zarar verdiğine dikkat çekti.

Bazı gelişmiş ekonomilerde nüfusun üçte ikisinden fazlasına iki doz aşı yapılabilmişken, son dönemde vakalarda artışlarda görülen Afrika kıtasında birçok ülkede bu oran yüzde 5’in altında. Kamu Sağlığı sivil toplum kuruluşu ONE Campaign’den Brandon Locke, G20’nin bu konuda harekete geçemiyor olmasını “herkes için kaybet-kaybet bir durum” diye yorumladı. Locke’a göre aşılamanın adaletli hale getirilmemesi ve COVAX gibi programların desteklenmemesi “sadece fakir ülkelerde can almakla kalmayacak, yeni varyantların tekrar zengin ülkelere sıçraması riskini de artıracak.”

Aşıda adalet küresel gelire 9 trilyon dolar ekler

Uluslararası Para Fonu da COVID-19 aşılarının adil şekilde dağıtılmasının ve bu konuda uluslararası işbirliği yapılmasının küresel gelire 2025 itibariyle 9 trilyon dolar ekleyebileceğini öngörüyor.

AB’nin önceliği G20’deki kurumlar vergisi anlaşması

Avrupa Birliği’nin de yer aldığı zirvede birliğin Ekonomi Komiseri Paolo Gentiloni gazetecilerin dijital hizmetler vergisi planının ertelenip ertelenmeyeceği sorusuna “Kurumlar vergisinde öncelik önce küresel bir G20 anlaşması yapmak” dedi. Bu da birliğin ancak anlaşma olduktan sonra mevcut dijital hizmet vergilerini kaldırabileceği anlamına geliyor.

Ancak ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’ın da dün söylediği gibi, yeni kurumlar vergisi anlaşması 2022’ye kadar mümkün değil. Dün zirve sonrası bir basın toplantısı düzenleyerek OECD düzeyindeki vergi anlaşmasının “iki aşamalı” bir süreç olacağını ve “Pillar 2” olarak da geçen anlaşmanın ikinci ayağı olarak bilinen “asgari kurumlar vergisi”nin ilk aşama olacağını duyurdu. “Pillar 1” olarak da ifade edilen ilk ayak ise Google ve Facebook gibi teknoloji devlerinin de aralarında olduğu dev şirketleri “ürün ve hizmetlerini nerede satıyorlarsa, oralarda vergilendirmeyi öngören “uzlaştırma” ayağı.

Karbon fiyatlama ilk kez sonuç bildirgesinde

Ayrıca G20 maliye bakanları iklim değişikliğiyle mücadelede karbon fiyatlandırmasının olası bir enstrüman olarak kullanabileceğini ilk kez resmi olarak kabul etmiş oldu.

Küresel vergi reformu ekimde imzalanacak

Küresel vergi reformuna ilişkin görüşmeler önce G7’deki uzlaşı, sonrasında G20’de en önemli gündem maddesi ve haberler G20 ekonomilerinin en az yüzde 15 kurumlar vergisi içeren bir planda prensipte anlaştığı, ekimde imzalanacak bir çerçeve için de hızlı bir pazarlık sürecinin başlayacağı yönünde. Financial Times’a konuşan bir müzakereci “Bence başarısız olmayacak, evet belirsizlikler var ancak bir anlaşmaya çok da uzak değiliz” diyerek, ekimde imza atılacağı beklentisini destekliyor.

İrlanda, İsviçre ve Barbados gibi vergi cennetlerinin plana büyük ihtimalle karşı çıkacağı öne sürülürken, Fransa’nın da Biden hükümetinin cazibesi artsın diye yüzde 21’den yüzde 15’e düşürdüğü asgari kurumlar vergisi oranının yüzde 25’e çıkarılmasını önerdiği belirtiliyor.

Ekimdeki imzaya kadar itirazlar ve müzakereler olacak

Şu anda hükümet kurulmadığı için anlaşmaya katılmayan Peru’nun da itirazlarını çekmesiyle şu anda anlaşmaya doğrudan itirazı olan 8 ülke var: Barbados, Saint Vincent ve Grenadinler, Sri Lanka, Nijerya ve Kenya. Türkiye’nin de aralarında olduğu 132 ülke ise büyük şirketlerin daha fazla vergilendirileceği ve şirketlerin faaliyetlerinin gerçekleştiği ülkelerde de vergilendirilebilmesini öngören yeni vergi reformu anlaşmasını destekliyor.

İtiraz eden 9 ülkenin yanı sıra, Çin, Hindistan, Doğu Avrupa’dan bazı ekonomiler ve bazı gelişmekte olan ekonomiler zirvede gerçekleşen küresel vergi reformu konulu toplantılarda itirazlarını iletti. AB’nin de içinde temsil edildiği Almanya, ABD, Fransa, İngiltere, İtalya, Japonya ve Kanada’dan oluşan G7’de varılan küresel vergi değişikliği konusundaki uzlaşı, OECD düzeyinde itirazlarla karşı karşıya ve ülkelerin bazı hizmetlerin isnisna sayılmasını talep ettiği bir iki aylık sürecin ardından G20 ekonomilerinin Alman Maliye Bakanı Olaf Scholz’un da ifadeleriyle “çok hızlı şekilde” imzayı ekim ayındaki G20 zirvesinde atması öngörülüyor.

Uluslararası Para Fonu da kurumlar vergisinden daha fazla ülkenin yararlanması amacıyla kuralların basitleştirilmesi için ülkelere küresel vergi anlaşması için müzakere yapmaları çağrısında bulundu.

COVID-19 kapanmaları tekrar mı başlıyor?

G20 Başkanlığını yürüten İtalya’nın Ekonomi Bakanı Daniele Franco, haftasonu gerçekleşen zirvede dünyanın en büyük ekonomisinin politika yapıcılarına “yeni kısıtlamalardan kaçınmalıyız” diyerek tek çözümün “aşılama” olduğunu söyledi. Ancak dünya genelinden gelen yeni kısıtlama, varyant ve ölüm haberleri gidişatın iyi bir yönde olmadığına işaret ediyor:

HOLLANDA’da hükümet cuma günü Delta varyantı nedeniyle özellikle eğlence mekanları kaynaklı vaka artışları görülmesi üzerine 10 Temmuz’dan itibaren 13 Ağustos’a kadar gece klüplerinin kapatıldığı, bar ve restoranların sosyal mesafeli şekilde hizmet verebildiği kısıtlamalar başlatıyor.

SİNGAPUR’da Ağustos’ta yüzyüze yapılması planlanan DAVOS Zirvesi’nin tekrar online olarak gerçekleşmesine karar verilmişti.

JAPONYA’da 2020’den 2021’e ertelenen Tokyo Olimpiyatları, tarihte ilk kez seyircisiz oynanacak, nedeni Delta varyantı nedeniyle artan vakalar.

AVUSTRALYA’da sadece 77 yeni vaka ve bir ölüm gerçekleşmesi, yürürlükte olan karantinaların devam etmesine yol açacak. Cuma bitecek Sidney kısıtlamalarının uzatılması bekleniyor.

GÜNEY KORE’de dün itibariyle üç gündür yeni vakalarda pandemi başından bu yana en yüksek rakamlar görülüyor. Seul ve çevre bölgelerde iki hafta boyunca en sıkı önlemlere dönülüyor. Test ve takip konusunda başarısıyla öne çıkan ülkede bile perşembe 1.316, cuma da 1.378 vaka ile pandemi rekoru kırılması, Delta varyantının işleri ne kadar hızlı değiştirebileceğinin işareti. Temmuz sonuna rakamların iki katına çıkması öngörülüyor.

İLK KEZ GÖRÜLDÜ: İKİ AYRI VARYANTI AYNI ANDA KAPMIŞ

BELÇİKA’da Mart 2021’de hayatını COVID-19 nedeniyle kaybeden 90 yaşındaki bir kadının aynı anda iki ayrı varyantla enfekte olduğu tespit edildi. Belçika basınında yer alan habere göre 90 yaşındaki kadın aynı anda iki ayrı kişiden hem Alfa (İngiltere) hem de Beta (Güney Afrika) varyantıyla enfekte oldu. Mart 2021 itibariyle aşının tedariğinde hala sorunlar yaşanıyordu ve bu vakada da kadının COVID-19 aşısı olmadığı belirtildi.

 AFRİKA MORGLARINDA COVID-19’UN PAYI HIZLA ARTIYOR

 Gates Foundation’un ve Zambiya Sağlık Bakanlığı’nın desteklediği The Conversation tarafından yürütülen bir araştırma projesinde resmi verilere göre AB’den veya ABD’den çok daha iyi durumda olan Afrika’da da işler kötüleşiyor. Zambiya’nın başkenti Lusaka’da erken ölümleri takip etmek amacıyla bir hastane morgunun verileri izlendi ve yürütülen çalışmada Haziran 2021’e kadar morgdaki ölümlerin yüzde 25’i COVID-19 kaynaklıyken, Haziran ayında bu oran birden yüzde 87’ye yükseldi. Araştırma Afrika genelinde sağlık sistemlerinin vakaları çok iyi izleyememesinin de verilerin düşük görünmesine neden olduğu vurgulanıyor ve Afrika’nın birçok bölgesinde durumun aynı seyir içine girebileceğinden endişe ediliyor.

Fed tutanaklarında kademeli gevşeme sinyali Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi Merkel anılarını yazdı: Erdoğan anlaştığımızda ‘sevgili dostum’ derdi HAVELSAN Hindistan’da SIMAERO’ya Airbus A320 simülatörü sattı Bakan Şimşek, turizm destek paketini duyurdu Gıdada fiyatlar 54 aydır sürekli artıyor