Cumhurbaşkanı Erdoğan: Montrö'nün yetkilerini gerilimi azaltmak için kullanıyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO zirvesi sonrası yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Montrö'nün yetkilerini Rusya-Ukrayna savaşında gerilimi azaltmak için kullandığını belirtti. Erdoğan, NATO üyelerine seslenerek "Savunma sanayimizin önüne bizzat bazı müttefiklerimiz tarafından konan kısıtlamaların artık kaldırılması ortak menfaatimizedir." dedi.
Haber Merkezi |Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO zirvesi yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
"NATO'nun bir kez daha dayanışma mesajı vermesi anlamlıdır. Stoltenberg'e gösterdiği liderlik için teşekkür ederim.
Kırım'ın ilhakına her zaman karşı çıktık. Türkiye, Ukrayna-Rusya durumunda özel bir konumda yer alıyor. Bölgemizde sulhun hakim kılınması için çabalıyoruz. Müzakereleri yakından takip ediyor ve destekliyoruz. İki ülkeyle de yoğun temas halindeyiz. Müzakereleri de yakından takip ediyoruz.
Ukrayna'nın bağımsızlığı temel öncelik olmalı. Montrö'nün yetkilerini gerilimi azaltmak için kullanıyoruz.
Nihai çözümün Rusya ve Ukrayna ile uluslararası kamuoyunun kabul edeceği muteber bir formüle dayanması gerektiğini düşünüyoruz."
Türkiye ittifak dayanışması ruhunu esas alarak NATO'nun caydırıcı ve savunma tedbirlerine gerekli katkıyı vermeyi devam ettirecektir.
Savunma sanayimiz önüne konan kısıtlamalar kaldırılmalı
Savunma sanayimizin önüne bizzat bazı müttefiklerimiz tarafından konan kısıtlamaların artık kaldırılması ortak menfaatimizedir. Müttefikler arasında gizli-açık ambargoların bırakın uygulanmasını, gündeme dahi gelmemesi gerekir. Bu konudaki beklentilerimizi liderlerle paylaştım.
Geldiğimiz noktada başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere küresel güvenlik mimarisinin ciddi bir reforma tabi tutulması kaçınılmazdır. Bu evlatlarımıza karşı bir sorumluluktur.
Putin ve Zelenskiy ile görüşmelerinizi devam ettireceğiz
Zelenskiy, Türkiye'nin arabulucu rolü üstlenmesini bizzat istiyor. Rusya'nın buna olumsuz tavrı söz konusu değil. Putin ve Zelenskiy ile görüşmelerinizi devam ettireceğiz. Amacımız iki lideri bir araya getirmek."