Cinsiyet eşitliğine 100 değil 136 yıl var
WEF Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2021 raporunda eşitliğe ulaşılması için öngörülen süre 100 yıldan 136 yıla uzatıldı. Türkiye endekste 3 basamak daha gerilerken, pandeminin etkileri 2022 raporuna yansıyacak.
Hilal Sarı |Hilal SARI
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2021 raporunda dünyanın cinsiyet eşitliğine ulaşmasının bir önceki tahminindeki gibi 99,5 değil 135,6 yıl süreceğini öngördü. Bu 36 yıllık gerileme, raporun ilk yayımlanmaya başladığı 2006 yılından bu yana görülen en büyük gerileme oldu. Eşitliğe ulaşılacak sürenin 36 yıl uzaması bir neslin daha cinsiyet eşitliği olan bir dünya göremeyeceği anlamına geliyor.
Ekonomik eşitliğe 268 yıl var
COVID-19 dijitalleşme ve otomasyona hız katarken, kadınların ekonomiye katılımına da büyük zarar verdi ve kadınların en çok çalıştığı sektörler pandeminin en sert vurduğu sektörler arasındaydı. Fakat WEF raporunda 2019 yılı istatistikleri kullanıldı ve bu nedenle henüz pandemi etkileri hesaba katılmadığı halde ekonomik cinsiyet eşitliğine ulaşılmasının 268 yıl süreceği belirtiliyor. Önceki raporda bu süre 257 yıldı. Kadınların yüksek yetkinlikli işlerdeki payı artmaya devam etse de liderlik rollerine daha az kadın geliyor. Raporda liderlere cinsiyet eşitliğini pandemi sonrası politikalarının ana amacı haline getirmeleri çağrısı yapılıyor.
Türkiye 3 basamak geriledi
Türkiye, kadına yönelik şiddetin önüne geçmeyi hedefleyen İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması sonrasında dünya genelinde tepkiler devam ederken, WEF’in cinsiyet eşitliği endeksinde 3 basamak gerileyerek 156 ülke arasında 133. sıraya geliriledi. Türkiye endekste ekonomik katılım ve fırsat eşitliği kategorisinde 140.; aynı işe eşit ücrette 95.; eğitim olanaklarına erişimde 101.; sağlıkta 105. ve siyasi katılımda 114. sırada. Türkiye’nin pandemi sürecinde kadının ekonomiye katılımının en sert gerilediği ülkelerden biri olduğu da belirtildi.
Raporun ana bulguları
● En büyük açık hala siyasi katılımda. Açığın sadece yüzde 22’si kapatılabildi bugüne kadar. Kadınların siyasete katılımındaki açık bir önceki rapora göre 2,4 puan genişledi ve 156 ülkede 35 bin 500 parlamento koltuğunun sadece 26,1’i kadınların. Bakanlık koltuklarında ise bu oran yüzde 22,6. Türkiye’nin pozitif bir istisna olduğu konu ise 81 ülkenin tarihinde hala hiç kadın lider olmaması. Belçika ve Kongo’da ise sırasıyla 2019 ve 2020’de ilk kadın başbakan seçildi. Siyasi katılımdaki eşitsizliğin kapanması için 145,5 yıl gerekiyor.
● Ekonomik katılım ve fırsatlar açısından cinsiyet eşitsizliği 2. büyük açık ve bu yılın sonuçlarına göre bu açığın sadece yüzde 58’i kapatıldı. COVID-19 döneminin hesaplara dahil olmadığı rapora göre eşit katılım ve ücret için kadınların 267,6 yıl daha beklemesi gerekiyor. Raporda pandemi süresince Türkiye’nin de aralarında olduğu bazı ekonomilerde cinsiyet eşitsizliğinin yüzde 1 ila 4 daha da arttığı öngörülüyor. Yönetim pozisyonlarının sadece yüzde 27’si kadınlardan oluşurken, kadınların daha yetkin işlerdeki oranı ve ücretleri artsa da, artış hızının azaldığı belirtiliyor.
● Eğitimde cinsiyet eşitliğine sadece 14,2 yıl kaldığı belirtilirken, Sağlık ve yaşam beklentisi açısından eşitlikte de açığın yüzde 96’sının kapandığı vurgulanıyor.
● İzlanda cinsiyet eşitslizliğinin en az görüldüğü ülke olarak bu yıl da birinci sırada.