Almanya’nın tedarikçi yasası Türkiye’ye fırsat kapısı açacak
Almanya’da yürürlüğe giren Tedarik Zinciri Sorumluluk Yasası’na karşı Türk şirketler iyimser ancak tedbiri elden bırakmıyor. İhracatçılar yasanın Türk şirketlerinin yavaş kaldığı bazı iyileştirmeler noktasında çıpa olacağını söylerken, orta ve uzun vadede Türkiye’ye fırsat kapısı açabileceğini konusunda birleşiyor.
Merve Yiğitcan |Merve YİĞİTCAN - İSTANBUL
Almanya’da 1 Ocak itibariyle yürürlüğe giren Tedarik Zinciri Sorumluluk Yasası, en büyük ihracat pazarı Almanya olan Türkiye’deki şirketleri de yakından ilgilendiriyor. Hatırlanacağı üzere söz konusu yasa ile 3 binden fazla çalışanı olan Alman firmalar yurt içi ve yurt dışı tedarik zincirlerinde meydana gelebilecek çevre ve birtakım insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulabilecek, herhangi bir ihlal durumda para cezasına çarptırılacak. EKONOMİ gazetesine konuşan sektör temsilcileri, Türkiye’nin ihracat pazarları sıralamasında ilk sırada olan Almanya’da yürürlüğe giren bu yasanın, genel itibariyle Türk firmalar için de belli yükümlülükler doğuracağını, çalışma koşullarının daha da düzeltilmesi için bir çıpa görevi göreceğini, orta ve uzun vade de Türkiye’nin lehine sonuçların görülebileceğini dile getiriyor.
Avdagiç: Asya ve Afrika’daki rakiplerden iyi durumdayız
Almanya’da yürürlüğe giren yeni yasa İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) ocak ayı meclis toplantısında da gündeme geldi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, burada yaptığı konuşmada söz konusu yasanın Türk sanayicileri de etkileyeceğinin altını çizerek, “Alman şirketlerle birlikte bu şirketlerin Almanya dışındaki tedarikçilerinin de çevre, insan hakları, adil ücret ve insani çalışma koşullarını gözetmeleri önemli bir kriter haline geliyor. Başlangıçta büyük şirketlerin tabi olacağı bu yükümlülük, ilerleyen dönemde diğer şirketleri de kapsayacak. Almanya’nın bu uygulamasını, riske dönüşmeden bir imkana çevirebiliriz” dedi. Bu uygulamanın Türk ihracatçılar için riskten daha ziyade önemli bir fırsat penceresi açacağına işaret eden Avdagiç, “Her şeyden önce Türkiye olarak biz, yasada sözü edilen kriterlerde Asya ve Afrika’daki rakiplerimize göre daha iyi durumdayız. Bu da tedarikte Türk sanayisine avantaj sağlayacaktır. Ayrıca, Alman şirketlerin kendi tedarik şirketlerini kurmaları için de Türkiye, rakip ülkelere göre çok daha avantajlı bir konumda bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Öte yandan otomotiv sektöründe Çin, Tayland, Vietnam ve Afrika’nın bazı ülkelerinden parça tedarik eden firmaların işinin zor olabileceğini söylenirken, bu konuda TOBB Otomotiv Tedarik Sanayi Meclis Başkanı Alper Kanca “Doğu Türkistan fabrikaları, insan hakları ihlalleri nedeniyle Alman firmalara sorun çıkarabilir” açıklamasında bulundu. Türkiye’deki yan sanayiciler de Türkiye’deki tedarikçilerin doğru adımları atması halinde bu yeni yasayı fırsata çevirebileceklerini belirtiyor.
Eroğlu: İyileştirmeler için çıpa olacak
EKONOMİ’ye konuşan TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclis Başkanı Yavuz Eroğlu, kararın özü itibariyle siyasi olduğunu, görünen yüzün insan hakları ve çevre olduğunu ancak diğer tarafta da Batı’nın Çin ile yeni mücadele sahası olduğunun anlaşıldığını kaydetti. Dip sebebin kesinlikle Türkiye’yi kısıtlamak olmadığını ileri süren Eroğlu, her durumda yasanın Türk firmaları için de önemine işaret etti. Türkiye ve AB’nin inişli çıkışlı olsa da ilişkileri geliştirmeye devam ettiklerine dikkat çeken Eroğlu, “Türkiye zaten yönünü Batı’ya dönmüş durumda. Nasıl ki birçok mevzuatta zaten AB ile uyumlu gidiyorsak, bu tedarikçi yasasında da Türkiye’nin mevzuat uyumlarını yakında göreceğiz. Buna göre kendi regülasyonlarımızı yapacağız. Yasanın ruhu bize karşı olmadığı için adapte olmamız çok zor değil” diye konuştu.
Türkiye’de çalışma hayatının çok homojen olmadığı noktasında bir tespitte bulunan Eroğlu, düzeltilmesi gereken birçok nokta olduğuna dikkat çekerek, “Kötü örnekler olsa Ancak Batılı şirketlerden daha iyi durumda olan şirketlerimiz de var. Bu yasa ile firmalarımızın süreçlerinde iyileştirmeler yapmaları, kendilerine çeki düzen vermeleri noktasında için çıpa olacak” dedi. Almanya’nın yasa gereği Uzak Doğu’dan tedarikini azaltması durumunda alımlarını gerçekleştirmek için kendine en yakın tedarikçi ülke olan Türkiye’den alacağını söyleyen Eroğlu, “Bu yasanın Türkiye’ye zararı mı olur yoksa faydası mı derseniz, elbette faydası olur diyebiliriz” diye konuştu.
"Bizi ihya eder demek fazla iyimser olur"
Türkiye’nin Almanya’ya ihracatında üst sıralarda yer alan sektörü hazır giyimde de yasa çok fazla endişe yaratmış görünmüyor. TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, Almanya’nın hem Türkiye’nin hem de Türk hazır giyim sektörünün en önemli ihracat pazarı olmasının yanı sıra, Almanya’da yaşayan Türk kökenli nüfusun her zaman bu ülke ile iletişimi daha özel kıldığını dile getirdi. “Bu kanun şüphesiz olumlu yansıyacak, ancak yasa tüm problemlerimizi çözer, bizi ihya eder demek fazla iyimser olur” diyen Fayat, “Hazır giyim her zaman fiyata gider, ne yapar eder ucuz fiyata gider. Almanlar dahil kimse enflasyon pahasına daha yüksek maliyetli ürün almak istemez. Şu an maliyetleri tutturamadığımız için müşterilerimiz elimizden kayıyor. Ama bu süreçte bile Almanya’nın daha yavaş gittiğini görüyoruz. Çünkü Almanlar sürdürülebilir üretim sürecine ve daha uzun vadeli çalışmaya inanır ve yaparlar. Dolayısıyla hem iletişim avantajımız hem de Almanya’nın uzun soluklu partnerlik özelliği nedeniyle bu yasanın uzun vadede avantajını yaşayacağımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
En çok otomotiv ihraç ediyoruz
Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Almanya’ya 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 6,9 artışla 18,9 milyar dolar ihracat gerçekleştirildi. Almanya’ya en fazla ihracat yapılan sektör otomotiv olurken, onu sırasıyla hazır giyim, demir ve demir dışı metaller, elektrik ve elektronik ile kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü izliyor.