AB’den hem yaptırım hem teşvik stratejisi
Dün başlayan AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda Berlin yaptırımların hala masada olduğunu söylerken, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısında ABD Dışişleri Bakanı’ndan “NATO Türkiye’yi kendine yakın tutmalı” mesajı geldi. 25-26 Mart AB liderler zirvesi için hazırlanan bir raporda ise Türkiye ile ticaret bağlarının derinleştirilmesi, ancak ekonomik yaptır
Hilal Sarı |Hilal SARI
AB üye devletlerinin iç iletişiminde paylaştığı ve Reuters tarafından erişilen 20 Mart tarihli bir raporda “AB’nin aday ülke Türkiye ile ticaret bağlarını derinleştirmek için müzakerelere başlaması gerektiği, aynı zamanda Ankara’nın AB çıkarlarına karşı hareket ettiği durumda uygulanacak bir dizi ekonomik yaptırımı hazırda tutması gerektiği” tavsiye edildi.
Raporda Türkiye’nin 2020 yılında tüm AB Dış Politika kararlarını görmezden geldiği, göçmenlik konusunda daha fazla sorumluluk alması gerektiği ancak önemli bir ticaret ortağı olmaya devam ettiği ve Gümrük Birliği’nde kapsamın genişletilmesi gerektiği de ifade ediliyor.
AB liderler zirvesi için hazırlanan raporda, hazırlanacak yaptırımların sadece kaldıraç olarak kullanılması gerektiği belirtilirken, yaptırımların bireylere cezalandırıcı tedbirler ile turizm ve enerji gibi önemli sektörleri içermesi gerektiği de ifade edildi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından hazırlanan raporda Türkiye ile ilişkiler konusunda hem teşvikler hem de olası yaptırımlar içeren yeni bir yol haritası hazırlığında olduğu belirtiliyor. Borrell, Deutsche Welle haberine göre "Türkiye'deki kötüye gidişat" nedeniyle AB'nin atmayı düşündüğü adımlar konusunda beklemesini tavsiye etti. Borell 25-26 Mart'ta gerçekleşecek
AB liderler zirvesinde sunacağı "AB-Türkiye siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerindeki gidişat" başlıklı raporda, bundan sonra izlenecek strateji için kritik tavsiyelerde bulundu. 16 sayfalık raporda "pozitif gündem" çerçevesinde muhtemel adımların beklenmesi tavsiye edilirken, sığınmacılar için mali yardımların da devam edeceği sinyali veriliyor.
Berlin: Yaptırımlar hala masada
Almanya ise İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi ve Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kapatılması için adım atmasının ardından Ankara'ya Avrupa Birliği (AB) yaptırımlarının hâlâ masada olduğu uyarısında bulundu. Zirve hazırlıklarının yapıldığı AB dışişleri bakanları toplantısının ardından önceki akşam konuşan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, "Doğu Akdeniz'de tansiyon düştü ancak HDP'nin kapatılması ve İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması kesinlikle yanlış sinyaller veriyor" dedi.
Maas "Bu nedenle hazırladığımız yaptırımları masada tutuyoruz ve Türkiye'nin belirli konularda yapıcı rotadan uzaklaşması durumunda bunları uygulama hakkımızı saklı tutuyoruz" dedi.
İlişkileri gözden geçirecekler
Avrupalı liderler bu haftaki AB zirvesinde Türkiye'nin Suriyeli göçmenlere ev sahipliği yaptığı için 2016 yılında yapılan göçmen anlaşmasını yenilenmesi için bir araya gelirken Türkiye ile ilişkileri de gözden geçirecekler. Geçtiğimiz sene AB Türkiye'ye Yunanistan ile Doğu Akdeniz'deki kaynaklar nedeniyle yaşadığı gerilim nedeniyle yaptırım getirme kararı almış ancak gerilim hafiflemiş ve yeni yaptırımlar askıya alınmıştı. Ancak geçen hafta yaşanan gelişmeler AB içinde Türkiye ile ilişkilerin daha istikrarlı bir patikaya kavuşacağı umutlarını azalttı. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn da Ankara'yı uyardı. Asselborn "Bu yol Orta Çağ'a çıkıyor. Türkiye'nin girdiği yol ilişkilerimizi yeniden düzenlemek için doğru yol değil" dedi. Ancak yetkililer AB liderlerinin yeni yaptırımlardan vazgeçme planında bir değişiklik yaptığına dair bir ipucu vermedi.
ABD'nin de çağrısıyla "dondurulmuştu"
Reuters geçen hafta Amerikalı ve Avrupalı diplomatlara dayanarak verdiği haberde, AB’nin Türkiye’ye tüm yaptırım planlarını “dondurduğunu” geçmiş, buna gerekçe olarak ise, Biden yönetiminin Avrupalı yetkililere “NATO müttefiki ve
AB üye adayı olan Türkiye’nin daha fazla taviz vermeye istekli göründüğü” mesajını iletmesini göstermişti. Haberde, Amerikan yönetiminin, “daha fazla taviz alınabilecek bir ortamda, AB’den Türkiye’ye yeni yaptırım dayatmaması” çağrısı yaptığı vurgulanmıştı.
“Pozitif gündem için çalışılacak”
AB Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrasında AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile görüşen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da önceki gece yaptığı açıklamada Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki pozitif gündemi sürdürmek için çalışacaklarını söylemişti. Çavuşoğlu Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisi, düzensiz göç ve terörle mücadelede daha fazla işbirliği gerektiğini kaydetmiş, Suriye, Afganistan ve Libya’nın aralarında olduğu bölgesel konuları ele aldıklarını belirtmişti.
NATO Türkiye’yi kendine yakın tutmalı
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, göreve gelmesinin ardından ilk resmi AB gezisinde NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesinde Türkiye’nin “değerli bir müttefik” olduğunu belirterek NATO’nun Türkiye’yi transatlantik ilişkilerin merkezinde tutması gerektiğini söyledi. Blinken “kamuoyunca bilinen farklılıklara rağmen Türkiye’nin ittifak içinde güçlü bağlarla bulunmasının ABD ve NATO’nun çıkarına olduğunu” söyledi.
5 madde teşvik
AB liderler zirvesinde değerlendirilmesi beklenen Türkiye raporunda Türk hükümetine karşı karşıya kalınacak siyasi ve ekonomik sonuçların çok açık bir şekilde gösterilmesi gerektiğini ifade eden Borrell, 5 maddelik kademeli bir teşvik paketi öneriyor. İlk iki maddede Mülteci Mütabakatı işbirliği ve bu bağlamda tarafların yerine getirmesi gereken yükümlülükler bulunuyor. Üçüncü madde ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesiyle ilgili. Borrell bu bölümde yapılacak işbirliklerinin her iki tarafın da menfaatine olacağını vurguluyor ve AB üye ülkelerinin Türkiye ile Gümrük Birliği’nin modernizasyonu ve kapsamının genişletilmesi için Komisyona yetki verebileceğine işaret ediyor. Raporda bu adımın Türkiye’deki ekonomik reformlar için de rehber olabileceği belirtiliyor. Dördüncü maddede askıya alınan üst düzey siyasi diyalogun ekonomi, enerji, ulaşım, siyasi gelişmeler, güvenlik ve dış politika gibi alanlarda yeniden başlatılması öneriliyor. Siyasi diyalogun iklim, iç güvenlik, dinler ve kültürler arası ilişkilerde de genişletilebileceği belirtiliyor. 5. ve son öneri ise toplumlar arası temasların artırılmasıyla ilgili. Burada Komisyonun Türkiye’nin Eramsus+ veya Ufuk Avrupa gibi programlara katılımını kolaylaştırmaya devam etmek istediği aktarılıyor.
5 madde yaptırım
Türkiye’nin özellikle Doğu Akdeniz’de tek taraflı ve uluslararası hukuku ihlal eden eylemlere girişmesi halinde ise “kısıtlayıcı tedbirler” uygulanması öneriliyor. Borrel’in hazırladığı raporda “akıllı, ölçeklendirilebilir ve geri çevrilebilir” olması beklenen yaptırım niteliğindeki tedbirler de teşvik gibi 5 maddede sıralanmış. İlk iki maddede sondaj faaliyeti nedeniyle yaptırım uygulanan kişiler listesine yeni isimlerin dahil edilmesi ve yaptırımların tüzel kişilere genişletilmesi var. Üçüncü maddede Avrupa Yatırım Bankası ve diğer mali kurumların desteklerinin kısıtlanabileceği belirtiliyor. Dördüncü madde Türkiye için önem taşıyan turizm sektörüne yönelik. Turizm tedarik hizmetlerine getirilecek yasaklar veya seyahat kısıtlamalarıyla yaptırım uygulanabileceği belirtiliyor. Beşinci maddede ise enerji ve ilgili sektörlere ilave tedbirler getirilmesi, belirli ürün ve teknolojilere ihracat ev ithalat yasaklarının uygulanması öneriliyor.