EY Holiday Shopping Araştırması: Tüketiciler indirimlerin gerçekliğini sorguluyor
EY (Ernst & Young), ekonomik dalgalanmalar nedeniyle harcamaların şekillendiğini ve tüketicilerin bilinçli alışveriş yapmaya yöneldiğini ortaya koyan Holiday Shopping Araştırması 2024 raporunu yayımladı. Ekonomik zorlukların tüketici davranışlarını nasıl şekillendirdiğini ortaya koyan rapora göre, tüketiciler yıl sonu indirimlerine ilgi göstermeye devam ederken, fiyatların gerçekliğine dair şüpheler de artıyor.
Uluslararası danışmanlık, denetim, güvence, strateji, kurumsal finansman ve vergi hizmetleri şirketi EY (Ernst & Young), tüketicilerin yıl sonu alışverişine yaklaşımındaki değişimleri ve ekonomik zorlukların yıl sonundaki indirimlere olan ilgiyi artırdığını vurgulayan EY Holiday Shopping Araştırması 2024 raporunu yayımladı. 13.000 küresel tüketicinin geleneksel indirim sezonlarına ilişkin görüşlerini ve tutumlarını araştıran rapora göre, tüketicilerin yüzde 69'unun 11.11 Alışveriş Festivali, Kara Cuma, yılbaşı indirimi gibi etkinliklerden keyif aldıkları ve bunları sabırsızlıkla bekledikleri ortaya çıkıyor. Ancak, aynı katılımcıların yaklaşık üçte ikisi (yüzde 64), söz konusu indirim dönemlerine şüpheyle yaklaşıyor ve indirimlerin gerçek değerini sorguluyor. Ayrıca, katılımcıların yarısından fazlası (yüzde 58) sabırsızlıkla bekledikleri indirim sezonunda satın almak istedikleri ürünlerin promosyonun parçası olmamasından şikâyet ediyor.
Bu durum, ekonomik belirsizlik ve geçim sıkıntısının yıl sonu indirimlerine olan ilgiyi artırmasına rağmen, tüketicilerin daha dikkatli ve seçici hale geldiğini gösteriyor.
Tüketicilerin harcama alışkanlıkları değişiyor
Rapor, yüzde 45'lik bir oranla küresel tüketicilerin yıl sonu alışverişlerini yaparken ödeme yapabilme konusunda endişeli olduğunu ortaya koyuyor. Tüketicilerin yüzde 41'i (özellikle Gen Z (18-27 yaş), harcamalarını finansal kaygılar nedeniyle kredi kartı veya kredi kullanarak yapmayı planlıyor. Ayrıca, katılımcıların yüzde 57'si mali durumları nedeniyle yalnızca indirimli ürünlere yöneldiğini belirtiyor.
Tüketicilerin bütçelerini yıl sonuna ertelemesine neden oluyor
Rapora göre, tüketiciler indirimlerin daha cazip hale geleceğini düşündüğü için alışverişlerini sezon sonuna kaydırmayı tercih ediyor. Rekabetçi piyasa ve indirim günlerinin Kasım-Aralık ayları gibi geç bir tarihe denk gelmesi nedeniyle birçok firma, sezonluk satışlarını Eylül ya da Ekim aylarında başlatıyor. Buna rağmen, küresel tüketicilerin yüzde 52’si bütçelerini sezonun ilerleyen dönemine kadar harcamayı planlamadıklarını söylüyor.
Ayrıca, rapor birçok kişinin yıl sonu indirimlerinin artacağına güvendiğini ve perakendecilerin yeni yıla hazırlık için stokları eritmek isteyeceğini öngördüğünü ortaya koyuyor. Nitekim, araştırmaya katılanların yüzde 60’ı yalnızca indirimli ürünleri satın almayı planlıyor ve yüzde 67’si en iyi fırsatları yakalamak için piyasa tekliflerini aktif olarak takip ediyor, bu oran çocuk sahibi olan tüketicilerde yüzde 73’e yükseliyor.
Fiziksel mağazaların rolü önemini koruyor
Tüketicilerin yüzde 68’i, yıl sonuna denk gelen alışveriş sezonunda ürün satın almak için fiziksel mağazaları tercih ediyor. Rapora göre, dijital alışverişin hızla arttığı bir dönemde, mağazalar hâlâ ürünleri deneyimlemek ve güven sağlamak açısından tercih ediliyor.
Gen Z: Sürdürülebilir, ikinci el ve hızlı teslimat odaklı
Araştırmaya göre, Gen Z tüketicileri yıl sonu indirimlerinden faydalanmayı planlayan en aktif grup olarak öne çıkıyor. Organik ve sürdürülebilir ürünlere öncelik veren bu grup (yüzde 35), ikinci el ürünlere artan bir ilgi gösteriyor. Ayrıca, hızlı teslimat ve teknoloji gibi unsurlar bu grubun alışveriş tercihlerini etkiliyor.
EY Holiday Shopping Araştırması ile ilgili olarak EY Türkiye Şirket Ortağı, Tüketici ve Perakende Sektör Lideri Kaan Birdal şu değerlendirmelerde bulundu:
“Araştırma sonuçları, tüketicilerin yıl sonu alışverişine yönelik yaklaşımlarına dair önemli bulgular ortaya koyuyor. Zorlu ekonomik koşullar indirimlere olan ilgiyi artırırken, aynı zamanda tüketicilerin artık daha bilinçli ve sorgulayıcı hale geldiğini görüyoruz. Özellikle genç nesil, sürdürülebilirlik ve uzun vadeli değer sunan ürünlere öncelik verirken, teknolojiyi ve dijital platformları alışveriş deneyimlerinin merkezine koyuyor. Diğer yandan, ürünleri deneyimlemek isteyen tüketiciler için fiziki mağazalar önemini koruyor. Tüketicilerin hem teknoloji kullanımı hem de deneyim beklentisi göz önünde bulundurulduğunda, bu durum, perakende sektörü için tüketici odaklı yenilikçi stratejiler geliştirme ve güven inşa etme açısından bir fırsat sunuyor.”
